Sigaramdan uzunca bir nefes çektikten sonra boynumu havaya kaldırıp yavaşça dumanı serbest bıraktım. Babası ve annesi tarafından terk edilip milyon dolarla baş başa bırakılmış yalnız kız. Hadi ama şeker kız olmamı bekleyemezsiniz değil mi benden?
Tam bir Bad girl hepiniz özenirsiniz değil mi? Hepinizin canı cehenneme. Evinizde ailenizle birlikte huzurla yaşarken bunlara özenmeniz tuhaf.
Adım Gece anlaşılan ailem çok ileri görüşlüymüş. Gece Demir. Herkesin özenerek baktığı cool kız. Okulun popüleri. Daha ne istenir değil mi? O öyle değil işte. Zaman beni güçlendirdi ve tek dayanağım elimdeki sigaram, arkadaşlarım ve Teyzem. Hiç bir zaman o tatlı kızlara özenmedim, böyle iyiyim. Peşinde olan birçok erkek, onlara yüz vermeyen bir Gece Demir ne cool ama.
"Gece sencede öyle değil mi?" dedi Selen gülerek.
"Aynen." dedim. Ne dediğinden bile haberim yoktu. Neyi tartışıyorlardı Allah aşkına?
"Ya diyorum ki piercing mağazası mı açsam sadece onlar ve ben nasıl ama?" dedi Selen büyük bir heyecanla.
Bartu, Selen, Su ve Burak en yakınlarım. Hepimizde ne ararsan var sadece uyuşturucu kullanmıyoruz kendimi öldürmeye niyetli değilim ama sadece Teyzem ve bu mallar için.
Konuya geri döndüğümde Bartu Selinle dalga geçiyordu "Hayaller hayaller." dedi.
Sınıfa gittiğimizde en arkadaki aşk yaşadığım sırama geçtim. Resmen bebeğim bu okuldaki kurtarıcı meleğim. Uyuyayım diye herşeyi yapan bir cansız.
Ben uykumdan uyanırken yanımda birinin oturduğunu farkettiğimde korkarak yana döndüm. Benden habersiz benim yanıma oturuyor ve bu kim?
"Sen kimsin ya?" dediğimde cevap vermedi. Yakışıklı olduğunu kızlar bizim sıraya ağızlarından sular akarak bakarken farkettim.
Zilin çalmasıyla bunu takmayarak aşağı indim. Bizimkiler beni beklememisti anlaşılan. Gittiğimde bahçede basketbol oynayanları izliyorlardı.
"Beni neden beklemediniz?" dediğimde 'öylesine' der gibi el salladı Burak.
"Benim yanımda oturan kim? Uyurken kaçırmışım." dedim.
"Yeni gelmiş o da fazla soğuk daha konuşmadı ama hakkını verelim bayağı da tipliymiş yalnız." dedi Su.
"Adı Rüzgarmış fazla cool." dedi Selen.
"İyice saçmaladınız. Bizene çocuktan Allah aşkına yakışıklıysa kendine yakışıklı. Sigara içmeyen erkeklerden hoşlanmıyorum." dedim karışan saçlarımı düzeltirken.
"Nerden biliyorsun içmediğini?" dedi Bartu.
"Bilmem bence içmez." dedim omuz silkerek.
"Emin olma." dedi tanımadığım bir ses. Arkamı döndügümde sigara dumanınını üflüyordu. Hiç tereddüt etmeden oturduğumuz yere oturdu.
"Selam" dedi Selen elini uzatarak ve devam etti "Ben Selen."
Adını Rüzgar diye bildiğim çocukta elini uzattı mimiksiz bir sekilde "Rüzgar." dedi.
Hepsi tanıştıktan sonra bir şey demeyerek telefonla oynamaya devam ettim. Su kolumu sıktığında "Ahh!" dedim ve herkes bana tuhaf tuhaf baktı.
"Pardon." dedim ve devam ettim Su'ya dönüp "Yavaş ol." dedim dişlerimin arasından.
"Bu da Gece." dedi Selen beni gösterip. Kafamı kaldırdığımda bana baktı ve "Anladım." dedi kafa sallayarak.
Telefonuma geri döndüğümde şu sinir oyunu oynamaya devam ettim ve dayanamayıp telefonu yere fırlattım.
"Gitti Iphone." dedi Selen.
Rüzgar devam etti "Arkadaş zengin sanırım." dedi.
Ona bakıp "Para sana girmiyecek sıkma canını." dedim. Telefonu yerden alıp cebime soktum bir şey olsa yenisini alırdım ama sert atmamıştım.
Sınıfa geldigimizde yerime oturdum ve Rüzgar'da yanıma. Ellerimi çenemde birlestirdim. Daha sonra uyumaya karar verip kolumun üzerine yattım. İyi de bu yanımdayken uyuyamıyordum ki ben.
Uyandığımda herkes sınıftan çıkıyordu kendime geldigimde Rüzgar'da tam çıkıyordu ki bağırdım
"İnsan uyandırır!"
Gitti sanıyordum ki kafasını kapıdan uzatıp "Banane." dedi ve gitti.
"Salak."
Ben ağır adımlarla aşağıya inerken bizimkilerde kapının önünde bekliyordu. Yanlarına gittikten sonra bir sigara yaktım ve yürümeye başladık. Okula arabayla gelidiğim için bizimkileride eve ben bırakıyorum.
"Aaa Rüzgar sende gelsene!" diye bağırdı Su. Ona şaşkınca bakarken Rüzgar bağırdı:
"Ben arabayla geldim!" dediğinde Su'da onayladı.
"Bide bana zengin diyor altındaki arabaya bak zengin piç."
"Boş konuşma Gece sende dışarıdan öyle görünüyorsun." dedi Bartu.
Kemerimi bağlarken konuştum "Benim durumum farklı." dedim kendimi savunarak.
"İste ben de onu kastediyorum. Belki onun da farklı." dedi omuz silkerek.
Cevap vermedim ve arabayı sürmeye devam ettim. Hepsini bırakıp eve gelmeyi başarabilmiştim. Durumları kötü değil aslında hepsi özel okula gidebilecek durumdalar ama benim kadar varlıklı oldukları söylenemez.
Eve girdigimde Teyzem işe gitmek için hazırlanıyordu.
"Selam Teyzee!" dedim bağırarak.
"Selam canım yemeğini yemeyi sakın unutma bugün işim uzun sürebilir." dedi ve yanaklarımı öptü.
Teyzem sarışın 30 lu yaşlarda ve bir o kadar alımlı bir bayandı. 20 durduğuna kalıbımı basabilirim.
Hızla yemeğimi yedim ve odama çıktım. Siyahın hakim olduğu odamı çok seviyordum. Huzur bulduğum bir yerdi.
Müzik dinleyerek geçirmeye çalıştığım vakit, geçmek bilmiyordu. Biraz yürümenin iyi geleceğini düşünüp dolabımın kapaklarını açtım giyineceğim kıyafetleri alıp kapadım.
Şu arkası dönük olan kişi Rüzgara fazla mı benziyor? Yoksa o mu? Yanına gittigimde o olduğunu anladım ve yanına oturdum. Denizi izliyordu ve sigara içiyordu. Cebimden sigaramı çıkardım ve yaktım.
"Selam." dedim başta söylemem gerekeni şimdi söyleyerek.
"Sanada." dedi ruhsuz bir şekilde.
"Ne yapıyorsun?"
"Ne görüyorsan."
"Rüzgar iyi misin?" dedim tuhaf tuhaf bakarak.
Bana döndü ve üflemediği sigara dumanını yüzüme üfledi. Eridim. Gözlerimi kapattığımda kendime lanet ettim ve bir gülme sesi duyar gibi oldum ama anında kesildi. "Aynen." dedi. Hızlıca gözlerimi açtığımda önüne dönmüştü.
"Tahrik mi oldun bücür?" dedi alaylı bir şekilde.
"Kapa çeneni. Birincisi tahrik olacağım son kişisin. İkincisi ise biz aynı yaştayız." dedim diklenerek.
Ayağa kalktı ve üzerime eğildi dudağıma yaklaştığı sırada gözlerimi kapattım ve konuşmaya başladı "Birincisi o kadar emin olma. İkincisi yanımda ufacık kalıyorsun bücür." dedi ve gözlerimi açtığımda gidiyordu. Lanet olsun. Lanet.