Kalbinin üzerindeydi silah. Tetiği çekmek için cesaret gerekiyordu. "Yapabilirsin Güneş yapabilirsin" diye tekrarladı içinden. Kalmamıştı hayatta hiçbir şeyi.Eline düzenli geçen para bile yoktu. Babası... Enver. Lanet bir cinayete kurban gitmişti.Onu sorgulayan polise bile cevap vermedi. Olayın ardından 3 gün geçmesine rağmen. Hala acısı ilk gün ki gibiydi. Silahı bıraktı elinden. İstanbul'un en kötü mahallelerinden birindeydi. Üstelik gecekonduda... Burda gençler insanlığı unutmuştu. Uyuşturucu, sigara, alkol... Bu yüzden gece çıkmazdı sokağa.Çünkü insanlar akşam farklı bir canavara dönüşüyordu. Babasının bir eskiciden alıp, beraber tamir ettikleri televizyonu açtı. Her şey babasını hatırlatıyordu. Kanallarda gezinirken. Tanıdık yüz gördü. Bu karşısında zar zor cevap verdiği polisti. Başlarından ustaca vurulmuş gibiydi. Televizyon yarayı sansürlediği için yüzü net görünmüyordu. Ama aynı ceket, aynı pantalondu. Ekrana vesikalık fotoğrafı gelince, iyice o olduğunu anladı. Daha sonra spiker devam etti:
İstanbul'da a son 3 günde 5 tane gizemli cinayet yaşandı. Kimin yaptığı niçin yaptığı bilinmiyor. Ama cinayetlerin hepsi kurbanlarını şakaklarından vurarak öldürmüş.
Güneş artık korkuyordu. Ayağa kalktı ve tırnaklarını yemeğe başladı. O sırada kapı sertçe vuruldu. Bu korkunun üstüne birde kapı çalması onu telaşlandırıyordu. Eline şemsiyesini aldı ve kapıyı açtı."Merhaba!"dedi karşısındaki adam. Oldukça güler yüzlü, şık giyimli ve neşeliydi.
-Güneş hanım. Lütfen benimle gelir misiniz?
Adam iyi niyetli birine benziyordu.Gitmek gelmiyordu içinden ama adam içtendi. Sevecendi. Üstelik kimse ona hanım diye hitap etmemişti.
-Nereye gidicez.
-Benimle gelmezseniz bidaha hiçbir yere gidemeyebilirsiniz.
Güneş son yaşananların etkisiyle çok sert çıkıştı.
-Ne diosun sen be yavşak! Beni vururmusun gelmezsem. Seni p*çAdam sadece gülüyordu. Böyle bir mahallede ona küfürler klasik müzik gibi geliyordu. Güneş daha çok küfür etmeye başlayınca adam kızın kolunu sertçe tuttu ve kulağına:
-Eğer benle gelmezseniz ölürsünüz. Çünkü evinizin her köşesi c4 ile kaplı.
Güneş adamın yüzüne baktı. Adam ciddiydi. Güneş adama inanmaya başlamıştı. Çünkü bu sıralar olan şeyler hiç de şaşırılacak şeyler değildi.-Şimdi geliyor musunuz hanfendi?
Güneş hiçbir şey demeden atladı arabaya. Adam şehre doğru sürmeye başladı. Güneş evine bakarken ne yapıyorum ben diye düşündü.Adama:
-Beni nereye götürüyorsun.
Adamdan cevap gelmedi.
-Bak ipnenin evladı aldım silahımı yanıma sıkarım kafana!
-Az önce kendini vuramadığın silah mı?
Güneş yanıt veremedi.
O arada arabayı durdu adam ve yokuştan aşağı baktı. Güneş adama baktığında adamın dalıp gittiğini gördü. Adamın baktığı yöne baktı. Kendi eviydi. Çırılçıplak görülüyordu. Ama saniyeler içinde kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader
AdventureHer şeyinizi kaybetseniz. Ailenizi, paranızı,duygularınızı... İntikam alır mısınız? Yoksa hayatı olduğu gibi yaşar mısınız? Güneş, Jake, Erdem. Hiç birşeyleri yok. Biriler onlarla uğraşıyor. Hayatlarını çalıyor. Ve onlara adeta zifiri karanlıktan b...