18

243 13 2
                                    

Nerdesin sen amk malı dediğinizi duyar gibiyim, kusura bakmayın sınav haftamdı ve okul yüzünden gram bişey yapamadım bide üşendim aw.

"Ah hızlı!" dedim gözlerinin içine bakarak, bal rengi gözleri koyulaşmış arzuyla duvarlarımın içinde gel gitlerini sürdürüyordu.

"Geleceğim! Sakın durma!" dedim bir elini kalçamdan aldı ve erkekliğine götürüp çekmeye başladı, iki taraflı aldığım zevkle doruklara ulaşırken son kez kendini bastırdı ve rahatladı.

"Çok güzelsin, beni çıldırtıyorsun." dedi kaan gözlerimin içine bakarak. Ayağa kalktı  yorgun düşmüş bedenimi kucağına aldı ve banyoya doğru yürüdü. Nasıl bu kadar güçlü olabilirdi?!

Duşa kabinin içine girdi suyu ayarladı  ve yere oturdu benide yanına çekip sıkıca sarılıp saçlarımdan öptü, ben kafamı bile taşıyamazken kafamı omzuna yasladım ve kollarında uykuya daldım.

                                       *

5 saatlik uykumdan sonra Kaan beni uyandırmış ve dışarı çıkarmıştı, henüz hava kararmamıştı ama etraf turunculaşmıştı ve güneş batıyordu. Paris'de ki 3 günümüzdü ve biz yataktan zar zor çıkabilmiştik.. Gözümde canlanan görüntülerle karnım kasıldı ve bir kaç saniye duraksadım.

"N'oldu bebeğim?" diye sordu kaan aklımdaki görüntülerden habersiz.

"Hiç aklıma bir şey geldi sadece." dedim ve elini kavradım, burada istediğimiz gibi yakın davranabilirdik normal şeylerdi çünkü.

"Bak - Oha marinattenin fırını!" dedim sesimi yükselterek.

"Ne?" dedi kaan anlamaya çalışarak işaret parmağımla ilerideki fırını gösterdim.

"Bak bak görüyormusun şuradaki fırını?!" dedim heyecanla.

"Evet görüyorum da sen niye bu kadar heyecan yaptın" dedi hala kaşları çatıktı göz devirdim ve internetten 'Uğur böceği ile kara kedi marinette'nin fırını' yazdım arama çubuğuna.

"Bak bak bu çizgi filmde ki fırın orası! yürü gidiyoruz makaron alacağım varsa."

Dedim ve elinden tutup koştum fırının önüne gelince durdum ve telefonumun kamerasını açtım.

"Gel gel selfie yapalım." dedim ve fırınıda alıp gülümseyerek fotoğrafımızı çektim fırında içeri girdim.

"Bonjour!" diyerekk heyecanla girdim içeri bu olamaz mavi saçlı bir kız vardı kasada! (hayal ürünü arkadaşlar)

"Marinette?!" dedim gözlerim şokla aralanırken.

"Bienvenue(hoşgeldiniz)" dedi içten bir gülümsemeyle ben hala şokla bakıyordum.

"Où est le chat noir!? Dites-moi rapidement, si vous n’avez pas révélé vos identités, je les trouverai et je leur dirai.(kara kedi nerede! Çabuk söylr kimliklerinizi açıkladınızmı yoksa ben gidip söylerim)" yoğun bir kahkaha attı.

"Çağan ne oluyor." dedi kaan

" Sus sus, kara kedinin kimliğini öğrenmişmi soruyorum az dur! "dedim elimle dur işareti yaparak.

"Je suis désolé que nous ne l’ayons pas encore découvert, alors s’il vous plaît ne me dites pas qui est vieux avec vous. (özür dilerim hala öğrenmedik lütfen sende kim oldığunu söyleme)" omuz silktim.

"Vous êtes toujours amoureux d’Adrian. (adriana aşıksın demi hala)" kafasını salladı.

"Ouvrez-vous à lui habillé comme une coccinelle. (uğur böceği kılığında açıl ona).

" Je pense que vous êtes un fan de chats noirs avec une très grosse coccinelle. (siz çok büyük bir uğur böceği ile kara kedi hayranısınız sanırım.) kafamı salladım hızlıca ve yanına gidip yüzük parmağımın üstündeki yeşil kedi patisi dövmemi gösterdim gözleri irice açıldı.

"Oh, mon Dieu, c’est tellement beau. (aman tanrım çok güzel)" kafamı salladım ve telefonumu gösterdim.

"Peut-on prendre une photo ?(fotoğraf çekinebilirmiyiz?) kafasını saladı ve yanıma geldi kafası omzuma geliyordu ön kameramı açık fotoğrafımızı çektim.

"Puis-je le partager sur les réseaux sociaux ? (sosyal medyada paylaşabilirmiyim?) kafasını sallayarak onayladı. Bir kutu makaron alıp dükkandan çıktık.

" Bebeğim neden o kadar heyecan yaptığını hala anlamadım. "dedi kaan.

" Küçükken bir çizgi film vardı uğur böceği ile kara kedi diye gerçi hala var, o çizgi film pariste geçiyor bu kızda ana karakter marinette yi taklit ediyordu çünkü o fırın çizgi filmde marinette nin ailesine ait. Oda çizgi filmi taklit ediyordu işte." dedim açıklayarak 'hee' dedi ve eyfel kulesinin önünde bağdaş kurup benide yanına çekip oturttu.

" Aç bakalım şu makaronları yiyelim. " dedi gülümseyerek eğildim ve dudağından öptüp makaron kutusunu açtım.

Kimse kusura bakmasın paristeyken mucize uğur böceğini karıştırmasam olmazdı BWJDNSHXHEUXNAHXHSXBD

Üşenmezsem yine bölüm yazarım güle gülee

𝙺𝙰𝚁𝙳𝙴𝚂̧ ~𝙶𝚊𝚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin