5. Bölüm: Umut

7.1K 283 89
                                    

Nefret insana herşey yaptırır.

Denizin kayalıklara vurup çıkarttığı huzurlu ses martıların ötüşüyle ahenk içindeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Denizin kayalıklara vurup çıkarttığı huzurlu ses martıların ötüşüyle ahenk içindeydi. Ufukta beliren, sarı, turuncu karışımı ışık güneşin doğuşunu müjdeliyordu. Mutluydum, huzurlu. Hiçbir sıkıntım hiçbir derdim yoktu ve kendimi kuş kadar hafif hissediyordum.

Oturduğum bankın denize bakıyor olması, rüzgârın küçük gazabına mâruz kalmama neden oluyordu. Muhteşemdi, burada ölebilirdim. Ne hatırlamak istemediğim geçmiş, ne de bugünümü mahveden Yılmaz aklıma gelmiyordu.

Derken denizin ve martıların sesi kesilmiş, rüzgâr durmuştu. Şimdi saçımı nazikçe okşayan rüzgâr değil birinin dokunuşuydu. Gözlerimi açıp kırpıştırdım birkaç kez. Elimin altındaki bedenden güç alıp başımı kaldırdım. Rüyaydı. Birkaç saniye süren bir rüya. Gördüğüm sahneler bilinçaltımın hediyesinden başka birşey değildi.

"Hep böyle çok mu uyursun güzelim?"

Gülümsediğini görmüştüm. Rüyamla arama girip tüm huzurumu her zamanki gibi yerle yeksan etmiş şimdi de gülümsüyordu. Yılmaz mutluluk celladımdı. Uyku mahmuru hâlimle mırıldayıp, moralim bozuk şekilde ona arkamı dönerek tekrar uyumaya çalıştım. Gözlerimi kapatmadan hemen önce lafımı söylemeyi esirgememiştim.

"Hayır. Senin doymak bilmez nefsinin canımı çıkarttığı günler böyleyim sadece."

Yorganı boğazıma kadar çektiğim an karnıma alışılmış bir acı saplanmıştı. Yüzümü buruşturup kolumu refleksle karnıma doladım. Henüz ilk krampı atlatamadan ikinci büyük kramp da girince istemeden küçük çaplı bir çığlık attım. Yakında regl olacağımın habercisiydi sancı. Ancak dün gecenin de bu ağrıya katkısı vardı.

"Nil! Ne oluyor, neyin var?" Telaşla omzuma dokunup yorganı karnıma dek sıyırdı. Kolumu karnıma sardığımı görünce elimin üzerine koydu elini. Acı, öfkemi besliyor onun yüzünden çektiğim sancı beni deli ediyordu.

"Bir de soruyor musun? Senin yüzünden bu hâldeyim." diye konuştum dişlerimin arasından.

Kramp batmaları şiddetini arttırırken gözlerimi kapayıp karnımı ovuşturdum. Ne zaman birlikte olsak bu sorunu yaşardım. Ama şimdi regl zamanıma denk gelmiş, ağrı ikiye katlanmıştı. Karnıma koyduğu elini çekip yataktan çıktı. Banyoya gittiğini görünce umursamamazlığı karşısında damarlarımdaki kan kaynamış arkasından nefretle bakmıştım. Bu durumda olmamın müsebbibi o'ydu. Nasıl bu kadar vurdumduymaz olabiliyordu?

Birkaç saniye içinde elinde bir ilaç kutusuyla geri gelmiş komodinin üzerinde duran sürahiden su doldurmuştu. Yatağın kenarına oturup ilaç kutusunu uzattı.

DÜŞ KAPANI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin