"Getirdin mi?"
Kucağında tuttuğu siyah çantayı abisine doğru uzatıp olduğu taksinin içine yüzünü buruşturarak baktı. "Arabada mı kaldın dün gece?"
Kenan çantayı eline alıp kardeşine gözlerine devirdi, başka bir evleri vardı da onun mu haberi yoktu?
Çantayı açıp içindekilere bir göz attı. "Diş fırçamı unutmadın değil mi?"
"Yok, koydum." İçi rahat etmeyerek abisinin koluna dokundu. "Abi otelde falan kalsaydın, belin ağrır arabanın içinde."
"Boş ver sen orasını," dedi Kenan daha fazla bu konuyu konuşmak istemediği için. "Hadi sen git artık, ben de camide üzerimi değiştireyim sonra taksiye çıkacağım."
Ece derin bir nefes alıp kapıyı açtı. "Sormayacak mısın?"
"Neyi," diye sordu şaşırarak.
"Babam'ın fikrinin değişip değişmediğini."
Kaşlarını kaldırıp indirdi, değiştirse de pek umurunda değildi doğrusu. O evden bir kere kovulmuştu artık, babası özür dilese bile o eve geri dönmeyecekti.
"Yarın bizim emlakçıya uğrayacağım, gelirime göre vardır elbet bir daire." Yüzünü yıkamaya bile camiye gidiyordu, bu böyle devam edemezdi.
"Ya abi," diye başlayıp sustu Ece. Onu da anlıyordu ama evlerine bir daha geri dönmeyecek olmasını kabullenemiyordu bir türlü.
"Hadi güzelim, git sen."
Ece uzatmamaya karar verip indi ve abisine el sallayarak evlerine doğru yürüdü.
Kardeşinin arkasından iç çekerek baksa da, sonra o da çantayı eline alarak arabadan indi ve ters tarafa doğru yürüdü.
Cami'nin önüne varınca bakışları istemsizce karşıdaki kafeye kaydı. Işıkları yanmıyor olması çok garipti, açmamışlar mıydı bu gün? En son Ömer'i düğünde gördüğünü hatırlayınca kalbi hızlandı.
Ya Ömer'e bir şey olduysa?
Kalbi ağzında atarken etrafına bakındı, dışarıda oturan Hayriye teyzesini görüp yanına gitti hızlı adımlarla.
"Kafe niye kapalı?" Endişesini dışa vurmamayı başarmıştı, sanki çok sakinmiş gibi konuşmuştu.
"Bugün hiç görmedim, ama dün Ayşe'nin taşınacağından bahs ettilerdi. Belki ona yardım ediyordur Ömer oğlum da."
Rahatlayarak derin bir nefes aldı. "İyi bari," dedi farkında olmadan. Hayriye teyzesi ona dik dik bakarken bakışlarını kaçırarak boğazını temizledi. "Hayırlı cumalar, hadi görüşürüz."
Onu arkasında bırakıp camiye doğru hızla yürüdü. Abdesthane'ye gittiğinde kimsenin olmadığını görüp rahatladı ve elini yüzünü yıkayıp dişini fırçaladı.
Hala bu hallere düşmüş olduğuna inanamıyordu.
Son olarak da tuvalete girip üzerini değiştirdi ve artık şu takım elbiseden kurtulduğu için şükür etti içinden. Bütün gece uyuyamamıştı çünkü çok rahatsız ediciydi.
Saçlarının dağınıklığını da düzeltebildiği kadar düzeltti, Ece tarak koymayı unutmuştu.
Hazır olduğuna karar verip hızlı hızlı çıktı oradan. Hayriye teyzesinin hala orada oturduğunu biliyordu, eğer üzerini camide değiştirdiğini görürse bütün mahalleye yayması an meselesiydi. Bu yüzden ne kadar az görürse o kadar iyi diye düşünerek hızlı hızlı uzaklaşmıştı oradan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ MAHALLE -BXB
Teen Fiction!Tamamlandı! Yıllardır işlettiği kafeyi, hiç tanımadığı bir mahalleye taşımıştı Ömer.