"Benimle yat."
"Ha?" dedim şaşırarak. "Ne?"
"Benimle yatmanı istiyorum." ellerimi avuçlarının içine aldı ve gözlerime baktı.
Yuvarlak sevimli gözleri şimdi sevimli değildi. Gerçekten sert ve erkeksi görünüyordu bütün yüzü, onu böyle görmemiştim daha önce.
"N-nasıl?"
"Seks yapalım."
"J-jungkook..."
Jungkook benimle yatmak istiyor... konserlerine gitmeyi düşündüğüm kişi bana böyle bir teklifte bulundu.
"Tek gecelik ilişki mi istiyorsun?"
"Olmaz mı?" diye sordu ve başını yana eğdi.
"B-ben..." yapmam gereken basitti. Reddedecektim. Ben böyle bir insan değildim. Başkası sorsa çoktan tokadı yapıştırmıştım ama karşımdaki O olduğu için elim ayağıma dolanmıştı. Bir anlığına bunu Jimin sorsa ne yapardım diye düşündüm. Kabul ederdim... orası belliydi. Bir gece bile onun olmak için her şeyimi verebilirdim. Peki ya Jungkook?
Tam ağzımı açtığım sırada çenemi tutup yüzünü kendi yüzüne yaklaştırdı. Dudaklarımı birbirine bastırarak nefesimi tuttum. Ah... dişimi fırçalamam gerekiyordu. Yüzüme doğru eğilmesiyle başımı hızla çevirdim. Ellerinden de kurtulmuştum. "Bu çok ani." diye mırıldandım.
"İstemiyor musun?"
"Yani..." neden tereddüt ediyordum ki? "Eve dönebilir miyim?"
"Cevap vermedin ama?"
"Şu haldeyken ne yapacağımı cidden bilemiyorum. Bir duş bile alamadım."
"Hımm duş..." önüne dönüp arabayı çalıştırdı.
Araba ilerlerken benim kaldığım yere gitmediğimizi fark etmiştim. "Nereye gidiyoruz?"
"Duş almak istemedin mi?"
"İyi de odamda duş almam lazım."
Araba durduğunda beraber indik ancak pijamalarımla lüks bir otelin avlusuna girmek hiç hoşuma gitmemişti. Başımı eğip kollarımı vücuduma sardım. Cidden buna gerek var mıydı?
Asansöre bindiğimizde hafif yana dönerek Jungkook'a baktım. Ne planlıyordu? Beni bu otele hemen şu anda yatmak için mi getirmişti? Bir odaya girdik, burası kocamandı cidden. Oda değil kendi başına bir evdi. Salonu, amerikan mutfağı bir merdivenle çıkılan geniş yatak odası ve mükemmel manzarası vardı.
"Banyo şurada." diyip yandaki kapıyı işaret etti.
"İyi de yanımda kıyafetlerim, iç çamaşırlarım falan yok ki?"
"Gerek yok zaten. Çıplak uyumak daha sağlıklı bilmiyor musun?"
Yutkundum. "Sabahın bu saatinde tekrar uyuyamam herhalde. "
"Sen git yıkan."
Elimden bir şey gelmediği için banyoya girdim. Hayır yanımda cüzdanım falan da yoktu. Buradan çıksam bile eve nasıl dönecektim? Saçlarımı yıkadıktan sonra ılık suyun altında biraz uzun kalmış olabilirdim. Çünkü çıkarsam ne olacağıyla ilgili kafamda dönen binbir türlü düşünce vardı.
Yine de tüm hayatımı burada geçiremeyeceğim için çıkmak zorunda kalmıştım. Kapının arkasındaki iki bornozdan birini rastgele giyinip kapıyı hafif araladım.
"Jungkook?"
"Çıktın mı Toki?"
"E-evet. Ama kıyafet ne giyeceğim bilmiyorum." dönüp pijamalarımı geri mi giyseydim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIAS MI BİR GECE Mİ?
أدب الهواةBu hikaye profilimdeki Erkek Oyunu Maknae Line hikayesinin devamı niteliğindedir ancak ayrı da okunabilir. Yine de ayrıntılar için oradan buraya geçmenizi öneririm. Deniz Bts hayranlığı ve izlediği dramalar sayesinde Kore'de yaşamayı tecrübe etmek i...