My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]

2.Sezon 6.Bölüm

Önceki bölüm

Bing Jingwei, sessizce eve girdi. Adamın, sırf yeteneği yüksek diye yalakalık yaptığını biliyordu. Onun gibi adamlar sadece çakal ya da sırtlan olurdu. Bu tarikatta sadece Nan Bei'ye güvenebilirdi.
.
.
.
.
.
.
Bing Jingwei, eve geldikten sonra yatağa yattı ve uyumaya çalıştı. Normalde bir kaç ay daha Bing ailesinin evinde kalmalı daha sonra gelmeliydi. Fakat bunu yapmayı istememişti.

Orada kendine bir yer bulamamıştı. Dursaydı pişmanlık hissedecekti. Ayrıca amcası da ona iyi davranmayacaktı. Düşmanca hareketlerinden belliydi.

Bing Jingwei, derin bir iç çekti ve Nan Bei'yi düşündü. Ayrıca merak ettiği biri daha vardı. Mo Zai'ye ne olmuştu? Ona yaptığı şeyler için intikam almaya gelir miydi?

Fakat hak etmişti. Ayrıca gerçekten de çok uzağa kaçmıştı. Başka bir bedene girmişti. Onu tanıması kolay değildi.

Bing Jingwei, Nan Bei'yi düşünmeye başladı. Oldukça egzantrik bir adamdı. Gülümsemesi yüzünden eksik olmazdı. Ayrıca herkesle yakınlaşıp dost olan biriydi. En büyük tutkusu simyaydı.

Herkes simyayı bırakması için Nan Bei'ye yalvarsa da o asla bırakmamıştı. Aslında yetenekli sayılırdı. Fakat tuhaf haplar ve iksirler üretmeyi alışkanlık haline getirmişti.

Mesela bir kez kazanı patlatmıştı. Çıkan duman yüzünden Tarikatı karıncalar basmıştı. Onları kovmak zor olmuştu.

Başka bir olayda yine kazan patlatmıştı. Elbette kazanın sürekli patlaması ile biriken duman asit yağmurlarına neden olmuştu.

Değişik haplar yapıyordu. Sürekli kazan patlatıyordu. Herkes onun yaşadığı ve hap yaptığı yere asla yaklaşmıyordu. Fakat ondan nefret de edemiyorlardı. Resmen şeytan tüyü vardı.

Nan Bei, siyah saçlara, açık bir tene, koyu mavi gözlere sahipti. İyi görünümlüydü. Ayrıca Bing Lang'dan da 8 yaş büyüktü. Yani şu anda 13-14 yaşlarında olmalıydı.

Bing Jingwei, yüzünde bir gülümseme ile yerinden kalktı. Önce bir banyo yaptı. Saçında ki siyah boyayı akıttıktan sonra üstüne yeni kıyafetler giydi ve evden çıktı. Hatıralara göre ilerliyordu.

Hatırladığına göre Nan Bei şu anda dış öğrencilerden biriydi. Tarikatta çok fazla insan yoktu. Bir süre ilerledikten sonra küçük bir eve yaklaştı.

Evin önünde Nan Bei ve bir kaç kişi tartışıyordu. Nan Bei'nin üstünde birden fazla tılsım vardı. Kaşlarını çatmış elini diğer öğrencilere doğrultmuş bağırıyordu.

-Bana kızamazsınız! Ne yapmışım? He ne yapmışım? Ne var yani? Senin aptal kuşun benim hapımı çaldı.

-Ne? Şimdi suçlu benim kuşum mu oldu? Bir kere o çok akıllı ve iyi bir kuştur! Asla senin pis haplarını çalmaz!

Bing Jingwei, şaşkınlık içinde tartışmayı dinledi. Bu olayı duymuştu. Kendisi geldiği zamanda bile konuşuluyordu.

Hatıralara göre, dış öğrencilerinden birinin beslediği özel bir kuş vardı. Fakat bu kuş, tam bir aptal gibi Nan Bei'nin yaptığı hapı çalmıştı. Bazı haplar ve bitkiler insanlarda farklı kuşlarda farklı işlerdi. Bu yüzden de kuş delirmiş kendi tüylerini yolmuş ve gördüğü herkese saldırmıştı. Sonra da fazla yaşayamadan ölmüştü.

Ayrıca bu adamı Bing Jingwei, hatıralardan tanıyordu. Lian Bao Zai'nin yakın arkadaşlarından biriydi.  Sırf Bing Lang, Nan Bei ile arkadaş diye kendisine düşmanlık besliyordu.

Bing Jingwei'nin yüzünde bir gülümseme oluştu. Tam da kuşun hapı yediği zamanda gelmişti. Olay o kadar absürttü ki Bing Jingwei, gülmemek için kendisini tuttu.