Ellerini üzerindeki ceketin cebine koyup hızlı adımlarla evine doğru ilerlemeye başladı.
Havalar gittikçe soğumaya ağaçlar yapraklarını dökmeye başlamıştı. En sevdiği mevsimlerden biriydi sonbahar. Sararmış yaprakların ahenkle düşüşü, sokakların sakinliği, yağmurun usul usul çiselemesini seviyordu Nare.
Kilit taşlarla bezeli yolun bir köşesinden yürürken az ilerisindeki adam çarptı gözüne. Üzerine yine takım elbisesini giymiş en güzel şekilde özenmişti kendine. Saçları yapılı, kıyafetleri tertemizdi her zamanki gibi.
Dış görünüşüne özendiği kadar karakterine de dikkat etse diye geçirdi içinden.
Bu adamı gören insan sanıyordu işte. Hiç kimseye zararı olmayan kedi köpekten ne istiyordu bilmiyordu. Koyulan iki kap mamaya etmediği laf kalmıyor o zararsız hayvanlara yapmadığını bırakmıyordu.
Gözlerini kısarak biraz daha yaklaştı Nare. Eğildiği yerde tam da kediler için yapılan minik yuvanın önünde ne yaptığını merak ediyordu.
Sessizce daha yakınına girdiğinde ise hayvanların maması ile uğraştığını hatta onları etrafa savurduğunu gördü. Psikopattı bu herif!
Anın verdiği sinirle hiçbir şey düşünmeden yaklaştı. O adamın karşısında düzgünce konuşmayı da denemişti ama anlamıyordu bir türlü.
Küçücük hayvanların kimseye zararı yoktu ki! Tatlı tatlı miyavlar bazen gelip geçen insanlara sürtünüverirlerdi o kadar. Hiçbir yaramazlıkları olmazdı onların.
Usulca yaklaştı dizlerini bükmüş çömelen adamın arkasından. Yapacağı şey için suratında çoktan muzip bir gülümseme oluşmuştu.
Ayağını kaldırıp arkası dönük olan adamın sırtına vurduğu gibi yere düşürdü.
Adam ne olduğunu anlayamamış dizleri ve elleri çoktan çamura bulanmıştı. Hiddetle arkasını dönüp kendine bunu yapanın kim olduğunu bulmaya çalıştı.
Sırtına yediği darbe öyle sertti ki karşısında minik bir kız görmeyi beklemiyordu.
Onun doğrulmasına kalmadan karşısındaki kız dil çıkartıp koşmaya başladı. Arkasını dönmeden söylediği şey ise adamı deli etmeye yetmişti.
"Pis şerefsiz!"
Ve hızla koşmaya başladı Nare. Adam doğrulup peşinden koşmaya başlayana kadar Nare tabanları yağlamıştı bile.
Yüzünde hâlâ yerini koruyan muzip gülümsemesi eşliğinde peşinden bağırarak koşan adama son bir bakış atıp köşeyi döndü. Ne yapacağını şaşırmış azıcık da korkmuş bir şekilde az ilerisinde yürüyen bir adama doğru koşmaya başladı.
Adamın önüne geçer geçmez ne yapacağını bilemeyerek geniş gövdesinin arkasına sakladı bedenini.
Adamın üzerindeki siyah kot ceketi tutup kendine yaklaştırdı iyice. "Yardım et!" dedi soluk soluğa.
Koşmaktan sesi kesik kesik çıkmış muhtemelen karşısındaki adam ne dediğini anlayamamıştı bile.
Adam kaşlarını derince çatmış kızın yüzüne bakarken Nare arkasını kontrol edip tekrar döndü çatık kaşlı adama.
"Yakalayacak beni!"Karşısında kumral koyu kahverengi saçları olan bir adam vardı Nare'nin. Oldukça uzun boyluydu. Nare'nin bedenini saklayacak kadar da cüsseli.
Üzerinde siyah kot bir ceket ve yine bacaklarını saran siyah kot bir pantolon vardı. İçine de diğerlerinden farksız olarak siyah bir sweat giymişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ADAM
Любовные романыNe demişti Sabahattin Ali satırlarında: "Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın mevcut olduğunu, benim de bir ruhum bulunduğunu öğrettin." Tıpkı b...