falling // taekook

2504

Elindeki konser biletlerini görevliye gösteren Hope'a ters bir bakış attı Taehyung. Bugün uzun zaman sonra ilk defa kendine vakit ayıracaktı ve arkadaşı yüzünden bütün planları suya düşmüştü. Sıkıntılı bir nefes alıp etrada baktığı sırada görevli kontrolleri yapmış, ve ikilinin içeri geçmesine izin vermişti.

Hope yaklaşık 3 ay önce bu konser için iki bilet almıştı ve özellikle en güzel görebileceği yeri seçmişti. Harry'in şarkılarını dinlemeyi seviyordu. Taehyung'un sevmediği söylenemezdi fakat şuan ona evde yatma düşüncesi daha cazip geliyordu.

Yerlerine geçtiklerinde etraftaki kalabalıkta gözlerini gezdirdi Taehyung. Binlerce insan çoktan yerlerini almıştı bile. Alt kat tamamen dolmuş, üst kattaki insanların da oldukça büyük bir kısmı gelmişti. Yanında oturan Hope'a gülümseyerek baktı Taehyung. Gerçekten heyecanlı gözüküyordu ve onun canını sıkmak istemezdi.

Konserin başlamasına yarım saat kalmıştı ve insanlar gelmeye devam ediyordu. Gözlerini elindeki telefona çeviren Taehyung duyduğu ses ile başını kaldırdı.

"Pardon, 2504 orası benim koltuğum"

efendim? dedi hope.

"oturduğunuz yer, benim koltuğum"

bir yanlışlık oldu sanırım, burası benim yerim. arkadaşımla beraber geldik

"ah.. üzgünüm sanırım cidden bir yanlış anlaşılma oldu çünkü 2504 benim. sizinki 2503 olabilir mi?

Elindeki bilete baktı Hope. Karşısındaki çocuk doğru söylüyordu. 2503 kendisinin, 2505 ise arkadaşınınkiydi. Böyle bir aptallık yaptığı için kendisine içinden küfürler savurdu. Gözleri Taehyung ile buluştuğunda bir şey demeden dudaklarını birbirine bastırdı ve insanlara daha fazla rahatsızlık vermemek adına oturduğu yerden kalktı. Kendi koltuğuna geçtiğinde çocuğun arkadaşına mahcupça bakmıştı.

"rahatsız olmazsınız, değil mi?"

bu sefer kendisine yöneltilen soru ile kaşlarını kaldırıp yanındaki kibar çocuğa baktı Taehyung. Oldukça ilgi çekici bir tavrı vardı. Cevap vermeyi unuttuğunu fark ettiğinde başını hayır anlamında iki yana salladı.

hayır, sorun değil. keyfinize bakın lütfen..

Hafifçe gülümsedi ardından. karşısındaki kibar çocuğa az da olsa nazik olması gerektiğini düşünmüştü. Tekrar önüne döndüğünde sahnenin ışıkları değişmişti. Kısa sürede konserin başlayacağını anlamak zor olmamıştı Taehyung için. Önündeki masadan viski kadehini alarak bardağına viski doldurdu. Arkasına yaslanarak ufak bir yudum aldı. Bu sırada izlendiğinden haberdar bile değildi.

"daha konser başlamadan içtiğine göre bir sıkıntın olmalı, anlatmak ister misin? iyi bir dinleyiciyimdir."

Aslında hayır.. sadece konsere zorla getirildim desem yeridir..

"bir dakika.. Harry Styles konserine zorla getirildiğini mi söylüyorsun sen? aylardır bu konseri bekliyorum. tanrım.."

cidden mi? ilginç..

"neden?"

şuan evde, yatağımda yatmayı konserde olmaya tercih ederdim de ondan.

"tanrım.. sen cidden delisin. harry styles konserinden bahsediyoruz farkında mısın? adam başyapıt resmen."

ha adamı izlemek için geldin yani?

"hayır öyle değil.. yani tamam, hem izlemeye hem de dinlemeye işte."

hafifçe gülmüştü ardından. gözüken dişleri onu gözümde sevimli kılmaya yetmişti.

anladım o halde niyetini..

"neymiş niyetim?"

o da bana kalsın. dedi Taehyung. Ardından bu sefer gülen Taehyung olmuştu.

Sonunda sahne aydınlanmış, Harry sahneye koşarak girmişti. Ufak bir selamlamanın ve konuşmanın ardından konser başlamıştı. Taehyung arkasına yaslanmış, elindeki kadehten son bir yudum almıştı. Yanındaki çocuk ve Hope çoktan ayağa kalkmış ve şarkıya eşlik etmeye başlamıştı.

Onlara kısaca göz devirdikten sonra masadan kendisine bir kadeh daha viski doldurdu Taehyung. Konsere geldiği için pişman olduğu söylenemezdi çünkü önündeki çocuk gerçekten çocuktan farksız duruyordu.  Hafifçe sırıttı ve kadehinden bip yudum alıp yoğun tadın ağzında ahenkle dans etmesine izin verdi.

Hobinin yerinde zıplayarak şarkıya eşlik ettiğini fark ettiğinde gülmeden edememişti. Gerçekten çok neşeli bir arkadaşa sahipti. Hobinin yanında gördüğü çocukta az önce konuştuğu kişinin arkadaşı olmalıydı. O da pek halinden memnun gibi durmuyordu. İkimiz de arkadaş kurbanıydık anlaşılan.

Birbiri ardınca birkaç tane şarkı çalmış, Taehyung da elindeki 3. kadehi yarılamıştı. Ayağa kalkarak kadehinden bir yudum aldı ve bildiği şarkıya ufak bir dans ile eşlik etmeye başladı. Alt kattaki insanlar çoktan enerjilerini bitirmek üzereydi.

Bir sağa, bir sola sallanarak dans ederken dudaklarını yaladı Taehyung. Dudağında kalan viski tadına gülümserken yanındaki çocuğun elindeki kadehi fark etti. Kadehini onun kadehine uzattı ve gözlerine bakarak dudaklarını araladı. Konserden dolayı sesini yükseltmeyi ihmal etmemişti.

Taehyung..

Karşısındaki çocukta aynı şekilde kadehini onun kadehine uzatmış, hafifçe birbirine temas ettirmişti. Duyduğu isime karşı gülümsemeden edemedi.

"Jungkook."

İstediğini almış gibi gülümsedi Taehyung. Kadehini dudaklarına götürüp bir yudum aldı ve kendisine bakan çocuğa baktı. Onun da kendisini beğenip beğenmediğini merak etmemiş sayılmazdı.

Tekrar birbiri ardınca şarkılar söylenmiş, çığlıklar havada uçuşmuştu. Yeni bir şarkıya geçtiklerinde sonunda Taehyung'un en sevdiği şarkıya gelmişti sıra. Tabii Jungkook'un da. Olduğu yerde omzunu dikleştirdi ve şarkıya mırıltılar ile eşlik etmeye başladı. Bir yandan dans ediyor, hareketlerini ilerletiyordu. Bir kolunu havaya kaldırmış, telefonunun flashını açmıştı.

Sonunda şarkının en beğendiği kısmı geldiğinde şarkıya yüksek sesle eşlik etmeye başladı. Aynı şeyi birçok kişi yapsa da duyduğu en net ses Jungkook'un da eşlik ettiğiydi.

What am I now?
What if I'm someone I don't want around?

elindeki feneri sallayarak dans etmeye devam etti Taehyung. Aynı şeyleri Jungkook da yapıyor, kendisini adeta şarkının içinde yaşatıyordu.

I'm falling again, I'm falling again, I'm falling

Şarkıya eşlik etmeye devam ederken hobinin videoya çektiğini fark etmişti Taehyung. Bu kesinlikle onun aklına gelmeyecek bir şeydi ki zaten kafasının pek yerinde olduğu da söylenemezdi.

What if I'm down?
What if I'm out?

Elini kameranın ve hislerinin verdiği cesaretle Jungkook'un omzuna attı Taehyung. Jungkook sanki bu anı bekliyor gibi bir eliyle Taehyung'un elini tutmuştu. Başını onun başına yaslamış, şarkıya eşlik ederek onunla beraber sallanmaya başlamıştı.

What if I'm someone you won't talk about?
I'm falling again, I'm falling again, I'm falling

İkiside şarkıya bağırarak eşlik ediyor, kendilerini bulundukları ana adıyorlardı.

And I get the feeling that you'll never need me again

İkisi de avazı çıktığı kadar bağırmış, kendilerine gülmüşlerdi. Elindeki kadehi kafasına diken Jungkook'a eşlik eden, kolunun altında durduğu Taehyung dan başkadı değildi.

//İlk Defa Stray Kids dışında bir shipe fic yazıyorum. Nasıl oldu bilmiyorum fakat hem bugün gelen moment, hem de çok değer verdiğim birisinin doğum günü olması sebebiyle böyle bir fic yazdım. Umarım beğenmişsinizdir. Doğum günün kutlu olsun bebeğim.

fiction for: weastrain