Üstüne ağırlık çökmüştü. Ufak bedenini hareket ettiremiyordu. Şapkası kafasından düşmüş, gömleğinin ortası kanlanmıştı.
Boylu boyunca uzanıyordu yerde Chuuya.
Bir sürü adamla aynı anda dövüşmüştü. Hepsini benzetmişti ama derin yaralar almıştı. Zar zor oradan ayrılmış ve bilmediği bir yerin terasında uzanıyordu şimdi.
İlerleyememişti daha fazla.
Limanda çatışmalar artmıştı bu aralar. Savaş diye adlandırılamazdı ama yanlız gezerken saldırıya uğramanız kaçınılmazdı.
Ölüyordum. Yanlız bir başıma.
Aklına iki çift kahve göz geldi. Her zamanki tiksinç bakışı atıyordu üstüne. Lanet etti Chuuya. Son anında nefret ettiği adamı düşündüğü için.
Nefret ettiğim adam.
Yalandı. Chuuya ondan nefret ettiğini söylese bile her zaman değer vermişti ona. Onunla göreve gitmek en sevdiği şeylerdendi. Ona ikram ettiği şaraplar en sevdikleriydi.
Ama Dazai onu bırakıp gitmişti.
Onu tek başına o karanlık yerde güneşsiz bırakmıştı.
Neden bıraktın ki beni.
Eğleniyordu onunla. Her konuşmaları kavgaya dönüşe bile, onunla konuşmak için can atıyordu.
Lanet olsun.
Gözünden bir damla yaş düştü Chuuya'nın. Hemen eldivensiz eliyle gözünü kapattı. En son ne zaman ağladığını düşündü. Anımsamıyordu bile. Ama o herif ağlatabiliyordu onu.
Senden nefret ediyorum.
Elini indirdi Chuuya. Ölümü düşünüyordu. Huzurluydu. Dazai'nin neden hep bunu istediğini anlamıştı. Yavaş yavaş acı hissini kaybediyordu çünkü. Kalbi hariç hiçbiryeri acımıyordu artık.
Aklına Dazai'nin bu aralar çifte intihar yapmak için güzel bir kadın aradığı geldi. Şuana kadar farketmese de hep kıskanmıştı kadınları. Dazai her kadını seviyordu sonuçta. Şanslıydılar çünkü eğer karşılaşırlarsa Dazai onların elini tutabilirdi.
Keşke kadın olsaydım.
Belki beni de severdin.Ölmek güzeldi. "Keşke hayattayken Dazai ile intihar etseydim." diye düşündü. Böylece hem Dazai intihar etmiş hem de Chuuya son anında sevdiği adamla beraber olurdu.
Hafif tebessüm etmiş suratı düştü. Ağzı aralı, gözleri gökyüzüne bakıyordu. Yüzündeki hayal kırıklığı heryerden belli oluyordu.
Çünkü Dazai ona çifte intihar etmeyi teklif bile etmemişti.
Yani şuan ölmese bile asla onunla ölemezdi.
Kırgındı Chuuya. İğrenç hayatında parlayan tek şey oydu, ama o da onu bırakıp gitmişti. Ölüyordu bir başına. En son onunla şarap içtiği anı bile hatırlamıyordu. Oysa Chuuya içtikleri şarabın adına kadar onunla yaşadığı her anı hatırlardı.
Ölüm bu yüzden güzeldi. Onu kıran herşey bir anda anlamını kaybediyordu.
Dazai'yi hatırlıyordu hâlâ.
Seni seviyorum kahve gözlü adam.
Gözleri ağırlaşmıştı. Minik beden tüm gücünü kaybetmişti. Açık tutamıyorum onları.
Burada duracağına acıya katlanıp mafyaya gitseydi yaşayabilirdi .
Ama hayatının hiçbir anlamı yoktu. Sadece adam öldürüyordu. Karanlık işlerden başka işi yoktu.
Ama Dazai olsaydı buna bile katlanırdı Chuuya.
Artık herşey bitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Başıma •Soukoku•
Fanfiction-Soukoku- Oneshot İlk yazım olduğu için çok acemice üzgünümm