My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]

2.Sezon 7.Bölüm

Önceki bölüm

Nan Bei, bir süre daha tereddüt ettikten sonra sahte bir öksürükle bitkileri hızla Bing Jingwei'den aldı ve konuştu.

-Öhöm, sen hiç merak etme. Amcan tam bir şerefsiz gibi görünüyor. O iş bende dostum!
.
.
.
.
.
.
Bing Jingwei, hafifçe gülümsedi ve yarım bir şekilde eğilmek ve saygı duyduğunu göstermek istedi. Fakat Nan Bei, hemen Bing Jingwei'yu tuttu ve konuştu.

-Eğilme. Onun yerine el sıkışalım. Benim atam, övünmek gibi de olur, eğilmenin zayıf gösterdiğini söyledi.

Bing Jingwei, durumu garipsese de karşı koymadı. Bir kez daha el sıkıştıktan sonra konuştu.

-O zaman ben gidiyorum. Yarın sabah buluşalım ve Han Ganyu'ya birlikte gidelim.

Nan Bei, Bing Jingwei'yi kapıya kadar uğurladıktan sonra arkasından el salladı. Oldukça tuhaf ama iyi bir adamdı.

Bing Jingwei, yavaş adımlarla evine döndüğü sırada Nan Bei'yi kendisine yakın tutmaya karar vermişti. Bing Lang, 40'lı yaşlarına kadar yaşamıştı.

Bing Lang'ın anılarına göre Nan Bei'nin iksirleri yıllar sonra çok popüler olacaktı. Tam da onun istediği gibi dünyaca ünlü dahi bir simyacı olacaktı.

Sadece bu da değildi. Nan Bei, güçlerini de saklıyordu. Göründüğünden çok daha güçlüydü. Fakat yine de kaynaklarla özenerek güçlendirdiği Lian Bao Zi'yi yenememişti.

Bunun nedeni ise Lian Bao Zai'nin kirli dövüşüp birden fazla kişi ile beraber Nan Bei'ye saldırmasıydı.

Bing Lang, için Nan Bei her zaman tuhaf ama iyi bir arkadaştı. Onun gerçek doğasını anlayacak kadar akıllı değildi.

Fakat Bing Jingwei farklıydı. Çok fazla yaşamıştı. İnsanlarla çok fazla içli dışlı olmuştu. Bu onun hayatıydı. Elbette insanları daha iyi tanıyabilirdi.

Mo Zai bir istisnaydı. O anlaşılması güç biriydi. Yine de onun doğasını da bir şekilde çözmüştü.

Mo Zai, hırsından gözü dönmüş bir adamdı. Hırsı için her şeyi yapardım ki yapıyordu da.

Nan Bei ise neşeli, eğlenceli bir kişiliğe sahipti. Fakat aslında simya uğruna o da her şeyi yapardı. Fakat arkadaşlarına da değer verirdi.

İşte bu yönünden Nan Bei, Mo Zai'den ayrılıyordu. İkisinin ortak noktası hırsları idi.

Bu dünya da hırsları olmayan çok az insan vardı. Herkesin de bir sırrı vardı. Bing Jingwei'nin de sırları vardı.

Kimsenin sırlarını deşmeye ve gerçek yüzlerini ortaya çıkartmaya gerek yoktu.

Cahillik mutluluk demekti.

Bing Jingwei'nin bu dünya da hiçbir hırsı yok denilemezdi. Fakat hırları diğer insanlardan daha azdı. O sadece sakin ve huzurlu bir hayat sürmek istiyordu.

Artık yalnızlık onun içine katlanılabilecek bir şeydi. Eskisi kadar kalbini acıtmıyordu. Onu seven ve ona değer veren birini bulmak da istemiyordu. O sadece kendisi olacaktı.

Bing Jingwei, merakla zihninden sordu.

-Kıdemli Geum, sence Nan Bei nasıl biri? Onun hakkında ne düşünüyosun?

Geum Yoon'un uzun zamandır sesi soluğu çıkmıyordu. Bing Jingwei sorduğu anda derin bir iç çekti ve konuştu.

-Onun kötü biri olmadığını düşünüyorum. Fakat hareketleri tuhaf olduğu kadar ilginçte. Geçmiş dünyamda ki insanlara benziyor.