Şehirin birinde elektrik şirketinde çalışan genç bir kadın makinist vardı. Günde 10 saat mesai yaptıktan sonra akşam eve geliyor zamanının çoğunu evin arkasında bir köşede meydana getirmek istediği bir makina üzerinde çalışmaya vakit ayırıyordu. Çiftçi olan babası kızının boşuna zaman harcadığına, tükettiğine inanıyor, kadın makina mı icat eder evinle barkınla ilgilen bırak erkek işlerini deyip duruyor ve komşulara kızının çatlak kafa olduğunu söylüyordu. Herkesin alay konusu olan bu kadın pes etmeyi düşünmüyordu ve bu konuya kocası çok üzülüyordu. Kadına geceleri kocasından başka kimse yardım etmiyordu en büyük desteği ve inancı kocası veriyordu. Uzun kış gecelerinde, donduran soğuklarında kocası soğuktan dişleri birbirine vururken elindeki gaz lambasını karısının çalışması için tutuyor ve ona eşlik ediyordu. Çünkü eşine inanıyor bu işin sadece erkek işi olmadığını biliyor ve karısının bunu başarabileceğine inanıyordu. Aynı koşullarda 3 yıl süren bu emekten sonra makinayı çalıştırmayı başarmıştı. 30. yılın devrinden önce komşuları duydukları bu acayip sesle pencereye, kapıya, balkona koşmuş ve çatlak kafanın kocasıyla birlikte beygirsiz bir arabayla gelmesini şaşkınlık içinde izliyor ve şaşkınlıklarını saklanarak gizlemeye çalışıyorlardı. Ona inanan kocası tebessümle gülümsüyor ve mutluluktan havaya uçuyordu. Kadın, kadının başaramayacağı şeyin olmadığını babasına kanıtlamıştı. Adam karısına olan inancının ne olursa olsun bitmeyeceğini ve başarıp başarmasa bile her zaman onunla gurur duyacağını söylüyordu.
Komşular ise hala kadının yapamayacağı bir iş olduğunu diretiyorlardı. Bir makina için yakıtın önemi ne ise insan için insanların içinde cesaret ve inanç o kadar önemlidir. Makinanın çalışmasını sağlayanda budur . İnanç destek azim olduğu sürece herkes herşeyi yapabilir.
Bu olaylardan sonra kadın söyle bir açıklama yaptı kadına inanmayanlar hayretle dinliyordu
- tamamen inancımı tükettiğime inandığım bir anda kocamın bunun geçici bir engel olduğunu ve benim başarılı bir kadın olduğumu herşeyin üstesinden gelebileceğim konusunda ısrar etti ve inandırdı. Benim bir makinist olduğuma inandırmıştı. Eşim olmasaydı gerçekten pes etmiştim fakat bana gösterdiği güven karşısında bunu yapmalıydım. Eşine inanan adamlar her durumda, her acıda tatlıda, başkalarının görmediği yönü görürler. Eşlerine inanan kadınların, adamların başaramayacağı hiç bir şey yoktur diyerek sözünü bitirmiştir. Bunun karşısında komşuları düşüncelerinin yanlış olduğunu erkek adamın temizlik yapabileceğini evine bakabileceğini kadının çalışıp bir şeyleri başarabileceğini anlamıştır..