●●●●
"Yıldızlar" dedi ufak kız parmağını yukarı kaldırarak."Ne kadar güzel ve parlaklar değil mi Tazı?"Kocaman olan gözlerini sanki dahada büyütebilirmiş gibi açarak.
Ondan,kahramanından bir cevap bekliyordu.
"Aslında" diye söze başladı ufak adam."Yıldızları güzel yapan şey gecedir." Dedi ufak bir tebessümle.Ardından devam etti."Geceyi ve yıldızları güzel yapan şey ise Karanfilim...Gökyüzüdür."Uzandığı çimlerden doğruldu ufak adam.
"Senin için gece olmayı seçtim ben Karanfil im. Senin parladığını kimse göremesin diye seni en derinlerime gömdüm ben.●●●●
Kaan'ın hüzünlü sesiyle limanda yürürken hissettiğim tek şey en derinlerime işleyen soğuk ve huzurdu. Balıkçıların denize açılacak olmanın telaşıyla çıkardığı sesler,gemilerden gelen motor sesleri,ötüşen Martı sesleri ve en önemlisi burnuma gelen mis gibi deniz kokusu...Ne zaman bir deniz kıyısına gitsem babamı hatırlarım.Babannem anlatmıştı banada.Babam ne zaman sinirlense yada annemle tartışsa denize gelir,içini dökermiş.Saatlerce anlatırmış derdini.Benim de denizi sevmemin diğer bir nedeni de bu aslında.Bana babamı hatırlatması.5 yaşındaki bir çocuğun hafızasında ne kaldıysa artık.Bazen keşke diyorum.Keşke son kez sarılsaydım babama.Keşke bana istediğim oyuncağı almadığı için küsmeseydim ona.Keşke izin vermeseydim gitmesine.Keşke bırakma saydım sevdiklerimi. Evimi, küçük kulübemi, çocukluğumu, yıldızlarımı ve en önemliside Gecemi...Ne zaman anneme ben evime gitmek istiyorum desem "çok yoğunum şuan seninle uğraşamam " Diyerek beni başından savmaya çalışıyordu.Düşündüm.Tazıyı,Oğuz'u, Merve'yi.Kaç sene olmuştu sahi onlarla görüşmeyeli. Merve hala makyajlara düşkünmüydü, topuklu ayakkabılara? Tamer?Hala o vazgeçemediği ve onsuz uyuyamayacağı pelüş bebekleriylemi yatıyordu?Peki ya Tazı?Hala yaşından büyük kelimelermi kullanıyordu.Hala korumacımıydı, onun parfümlerini sıktıkları zaman kızarmıydı yine herkese ."Peki ya sen" dedi iç sesim beni düşüncelerimden uzaklaştırırken. " Sen kendi benliğinle görüşmeyeli kaç sene oldu Nehir.5-6,kaç sene oldu be minik kız." Kafamda dolanan düşüncelere,sıkıntıyla ofladım .Yalnızlık hiç bu kadar derine işlememişti.Evimi özledim ben,geçmişimi özledim. Daha ne kadar böyle sürecekti? Burada ki özel okul da umrumda değil,benimle sırf zengin olduğum için arkadaş olan sevimsiz insanlar da umrumda değil.Bu hayat,bu yaşananlar hiç ben değil.İçimde ki boşluğu hiçbiri dolduramaz ki.Özledim be annem.Tazı'nın Karanfil'i, Tamer'in erkek fatması, Merve'nin ise sahte prensesi olmayı özledim.
☆☆☆☆ ☆☆☆☆
"Yapma anne! Ayırma beni onlardan,lütfen.Çok özledim annem.Bir haftaya bile razıyım. Ne olur anne,yalvarırım."
Annem nihayet eve gelmişti.Yorgun olduğunu biliyordum ama ben de yorulmuştum. Yalan söylemekten, sürekli iyiyim demekten.
"Bıktım anne,yoruldum. İnsanlara sahte gülümsemeler dağıtmaktan,herkese iyiyim numarası çekmekten,peşimde dolanan insanlardan bıktım. Ne olur annem.Bırak da göreyim onları,bırak da yaşayayım çocukluğumu..."
Tam bir saattir karşısında köpekler gibi yalvarıp ağlıyordum. Ve o buna tepki bile vermiyordu.Sadece başını eğmiş,keyifle yemeğini yiyordu. Sen ne ara bu kadar vicdansız oldun be annem.
"Sen nasıl böyle oldun be anne?Baba- "
"Yeter!" Keskin ve sert sesi tüm iliklerimi titretecek kadar soğuk çıkmıştı."Bir daha bu konu açılmayacak. Bitti artık Nehir! Artık hiçbiri yok hayatında. Anladın mı?Ne Merve nede Tamer var! Kapat artık bu konuyu. Unut artık o tozlu geçmişini, şimdi derhal odana! " Yanımdan bir fırtına gibi geçerken,şaşkınlıkla geriye doğru sendeledim.
" Unutamam," dedim fısıltıyla. "Asla unutmam,tamam mı? Sen ne kadar kapatmış olsan da , o sayfalarda kahramanım var benim! Sen ne kadar unutmuş olsan da babam var benim!" Sesim ne ara bu kadar yükseldi,ben nasıl bir anda annemin yanına gelip ona bağırmaya başladım inanın bilmiyorum. Herşey bir anda oldu, sağa doğru savrulan başım ve cayır cayır yanan yanağım herşeyi açıklıyordu. Annem.bana.tokat.attı.Gözümden akmak için savaşan göz yaşlarıma direnip sonunda iki kelime edebildim."Sen babama ihanet ettin annem.Belki bu hayat için,belki sırf hırsın yüzünden. Ama ben asla sana benzemedim.Ben bu hayatı hiç sevmedim anne,hiç ama hiç sevmedim. "
Hızlı adımlarla odama girip kendimi yatağa bıraktım. Hıçkırıklar boğazımı düğümlerken,gözlerimin kıpkırmızı olduğuna emindim. Ben Nehir, 8 yaşında annesinin zoruyla biricik arkadaşlarına veda bile edemeden onlardan kopan zavallı kız.Seneler sonra onların sesini duymak için deli gibi annesine yalvaran kız.
Yatağın içinde telefonumu ararken,bir yandan da seslice ağlıyordum. Sonunda yastığın altında bulduğum telefonumdan hemen onu aradım.Her zaman ki gibi ona ihtiyacım vardı. Sinirden titreyen elimi umursamadan numaraları tuşladım ve sabırla bekledim. Çalıyor,çalıyor...Ne olur aç.Ne ol-" Alo." Titrek bir nefes aldım.
"Benim." Bir süre ses vermedi.
"Nehir..." Sesi sıkıntılıydı.
"Son kez. " Dedim acıyla.
"Yemin ederim bu son."
"Yapma.Onun aynı şeyleri yaşamasını istemiyorum Nehir. "
Sımsıkı yumdum gözlerimi. Acı parmak uçlarıma kadar yayıldı.Zorlukla bir nefes çektim içime.
"Yalvarırım.Sesini duyup kapatacağım,iyi değilim lütfen. "
"Bu son." Dedi "Tamam mı Nehir?"
"Ta-tamam. " Ardından mesaj sesi doldurdu odayı.Kocaman bir hıçkırık çıktı ağzımdan.Öylece baktım telefona.En son ne zaman duymuştum onun sesini? 1 sene?Belkide daha fazla...Hadi Nehir,yapabilirsin kızım.Anlık bir cesaretle tuşladım numarayı. Çaldı,çaldı ve açtı."Alo" Tanıyamadığım bir kız sesi.
"Alo,kimsiniz? " Arkadan gelen erkesi boğuk sesi.
"Kimmiş arayan Merve?" Merve.Boğazım düğümlendi,nefesim kesildi.
" Bilmiyorum ki cevap vermiyor."
Benim be Merve'm.Sahte prensesin.
Hışırtılar...Ardından kalbime işleyen o ses.
" Buyrun,Ben Utku Üner.Beni aradınız,kiminle görüşüyorum acaba?"
Benim Tazı'm. Karanfil'in...
"Alo,ordamısınız?"
Burdayım.
" Bakın şakanın sırası değil."Sinirli sesi tüm hücrelerimde bilmediğim şeyleri uyandırırken onun sesini de duydum.
"Ya abi,kapatsana ne uğraşıyosun. " Ardından kocaman bir DIT sesi. Tamer? Hem abim,hemde ufak kardeşim.Benim ulan.Erkek Fatma'n. Hala futbol oynayabiliyorum,biliyormusun?Hala erkek parfümlerini sıkıyorum ,hala sevmiyorum makyajı. İçimde git gide büyüyen acı,beni kaçınılmaz bir felakete sürüklüyordu. Telefon elimden düşerken,kendimi yatağa attım tekrardan. Sabaha kadar ağladım hiç durmadan. Kendimden geçene kadar,gözlerimde yaş kalmayıncaya dek ağladım.
Sabah, şiddetle yağan yağmurun sesiyle uyandım.Gözlerim dünü hatırlatmak istercesine acımaya başladı.O kadar halsizdim ki,kolumu kımıldatacak halim yoktu.Beynim,işlevini yitirmiş gibiydi.Bomboş bir kutudan ibaretti. Hiç bir şey düşünemiyordum. Zorlukla kaldırmaya çalıştım kendimi,yine iğrenç bir güne uyanmaya zorladım. Nedenini bilmediğim bir ağrı saplandı başıma.Aylar sonra ilk defa böyle oluyordum, o günden sonra hiç olmamıştı. Korkuyla açtım gözlerimi.Hayır,hayır...Bir daha olmazdı,olamazdı.Aynı şeyleri bir daha yaşayamazdım,olamazdı.Oraya bir daha gidemezdim.Hızlıca yerimden kalkıp banyoya adımladım.Aceleci hareketlerim daha çok gerilmeme neden olurken, Kendimi iyi hissettiğim söylenemezdi.
Saniyeler içinde soyunup, buz gibi suyun altına bıraktım kendimi.Soğuk,titrememe neden olurken,düşündüğüm tek şey o iğrenç kokulu odaydı. Su, ruhumun derinliklerinde ki yaraların üzerinden geçerken bir hıçkırık çıktı ağzımdan . Sonrasında gelen acı bir çığlık. Bir an önce kurtulmalıyım bundan.Çok geç olmadan hemde.Banyoda ne kadar kaldım bilmiyorum ama çıktığımda vücudum zangır zangır titriyordu. Dünden beri kilitli olan Kapım,bir kere bile çalmadı. Tamam annem,istediğin gibi olsun. Kızının elinden nasıl kayıp gittiğini büyük bir zevkle izle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANFİL
Romance"Sen" dedi saçlarımı okşarken o nane kokan nefesiyle. "Parfümlerimden uzak dur, Karanfil." Gözlerim kocaman olmuş bir şekilde ona bakarken devam etti. "Çünkü"Durdu ve boynuma eğilip derin bir nefes çekti içine.Ne yaptığını anlamamıştım.Ben yedi,o i...