RUHUM SENİ SEÇTİ

70.Bölüm Her Son Yeni Bir Başlangıç

Hayattaki en büyük şans;
Yüreği güzel bir adama rastlamaktır.
En güzel hediye de,
Yüreği güzel bir adamın sevdiği olmaktır...

Karanlık.....
İnsanı öyle bir içine çeker ki bütün beyazını kirletir, bütün renklerini soldurur. Karanlık demek zıfırı siyah demektir. Düştün mü içine bir kere seni yutmadan bırakmazdı o dipsiz karanlık. Tıpkı bir zamanlar Giray'ı yuttuğu gibi. O bir askerdi ölüm onun üzerine giydiği ikinci derisiydi. Bu mesleği seçtiğinde herşeyi göze alarak çıkmıştı bu yola. Sırf o yüzdendi ya bir zamanlar evlenmek istemeyişi.

Kim isterdi ki yanına, sonu belli olan bir yola çıkarken birini almak. Ama kader sen plan yapmaya çalışırken o çoktan olacakları anlına yazmıştır bile. İşte Leyal'de Giray'ın anlına yazılmış kaderiydi. Başlarda bu aşka  dirensede kabul etmek istemesede, sonraları kendi isteğiyle teslim olmuştu. Şimdide aynı teslimiyeti karısından vazgeçerek kabul ediyordu. Yormuştu!
Küçücük bir kız çocuğunu o kadar çok yormuştu ki, daha bu yaşta karısının omuzları çökmeye başlamıştı.

Ne hakkı vardı ki en güzel zamanlarında onu acılara boğmaya. Sanki çektikleri yetmezmiş gibi. Onun yaşındakiler gezip hayatını yaşarken o gencecik yaşında omuzlarına binen yükleri kaldırmakla uğraşıyordu.

Anladı genç adam! Karısını kendi ile birlikte nasıl bir karanlık kuyuya attığını artık çok iyi anladı. Ama bundan sonra ona bu haksızlığı yapmayacaktı. Karısı ne istiyorsa o olacaktı. İstediği boşanmaksa eğer direnmeyecek güzel gözlüsünü özgür bırakacaktı. Fakat bu değilki onun hayatından tamamen çıkacak. Asla!

Zaten isteselerde birbirlerinin hayatlarından çıkamazlardı ki. Onların iki tane küçük melekleri vardı. Artık karı koca olamasalarda anne baba olarak ölesiye kadar birbirlerinin hayatlarında olacaklardı.

Giray indiği basamakların sonuna geldiğinde başını yukarıya kaldırarak soğuk havanın ciğerlerine dolmasına izin vermişti. Biraz önce verdiği karar ne kadar çok canını yaksada artık dönüşü yoktu. Dileği sadece haklarında hayırlısı olmasıydı. Başını son defa çıktığı binaya çeviren genç adam, burda daha fazla durursa vazgeçmekten korktuğu için hızlıca kendini toplamış, sonrada adımlarını otoparktaki arabasına doğru ilerletmeye başlamıştı.

Arabasına bindikten sonra anahtarı yerine koymadan saatine bakmış ve düğünün başlamasına az bir zaman kaldığını görmüştü. Önce eve gidip üzerini değiştirecek sonrada salona geçecekti. Zaten diğerlerinin çoktan düğünün yapılacağı mekana geçtiklerini tahmin ediyordu. Dediği gibide olmuştu. Eve geçtiğinde onu sessizlikten başka bir şey karşılamamıştı. Oda hızlıca önce duşunu almış sonrada üzerini değiştirdiği gibi rotasını düğünün yapılacağı mekana çevirmişti.

Genç adam arabanın içindeki sessizlikten sıkılmış, sırf bir ses olsun diye teybin açma düğmesine basmıştı. Eli bir kaç kanalda gidip gelirken, sonunda bir radyo kanalında durmuş kulağına gelen sesle teybin sesini biraz daha açarak dinlemeye başlamıştı.

Yakarım ona bir seher türküsü
Gözleri zaten deniz deniz kokusu
İkimizin yerinede ben severim
Odur sevdamın batısı doğusu
İkimizin yerinede ben severim
Odur sevdamın batısı doğusu
Aşk olsun aşk olsun
Şu alemde hep aşk olsun
Şu alemde hep aşk olsun
O güzel de beni sevsin
Gönlümdeki şu taht dolsun
Gönlümdeki şu taht dolsun
Bir gülüşü vardı dünyaya değer
Severmiş ya aşık değilmiş meğer
Canın sağolsun der der geçerim
Bir gün seveceksen sen beni eğer
Canın sağolsun der der geçerim
Bir gün seveceksen sen beni eğer
Aşk olsun aşk olsun
Şu alemde hep aşk olsun
Hep aşk olsun hep aşk olsun
O güzel de beni sevsin gönlümdeki şu taht dolsun
Gönlümdeki şu taht dolsun......