4.👑

1.2K 169 266
                                    

Güzel bir gün aşk için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güzel bir gün aşk için

At arabasından ineceğim an babam elini uzatmıştı. Elini gülümseyerek hızla tutup aşağıya indim. Karşımda herkesin gözlerini kamaştıracak güzellikte olan saraya baktım. Etrafında halkın sanki güneşin doğuşunu veya denizi izlermiş gibi saraya baktığını gördüğümde gözlerimi gökyüzüne çevirdim.

Tüm bulutlar griye çevrilmiş kendini belli edercesine yıldızlarla birlikte parlıyordu. Yada ben öyle görmek istiyordum. Kulağıma dolan seslerle annemle minji'nin yanına gelen komşumuzun konuşmalarını dinlemeye başladım.

"Efendim bu gün aşk için çok güzel bir gün. Yıldızla, ayın bir araya geleceği gün bugün. Kaderin okuyucusu kartlarımızı özenle ve büyük ilgiyle okuyarak söyledi bu kelimeleri. Minji aşkını arıyor ve bu gece kesinlikle aşkını bulacak ve kaderi bu gece parlayacak."

Dedikleriyle minji'nin anında gülümsemeye başlamıştı. Onun gülümsemesiyle bende gülümsedim. Kadının söylediklerine bir hayli mutlu olmuştu. Annem mutlulukla konuşmaya başladığında gökyüzünde ki gri bulutları izleyerek babamın yanına adımladım.

Yanına gidip durmamla başımı babama çevirip gülümsedim. Kolunu hafif açarak durduğunda hemen koluna girdim. Annemin yanında konuşan kadının gözleri bana döndüğünde hafifçe o kadınada gülümsedim. Benim gülümsememle yüzünü buruşturup önüne dönmesiyle başımı yere eğdim. Minji'nin kıkırdama sesi geldiğinde başımı kaldırıp yüzüne baktım. Tahmin ettiğim gibi bana bakarak sırıtıyordu.

Gözlerimi anında başka yöne çevirdim. Babam elime elini koymasıyla bakışlarımı ona çevirdim. Sarayı gösteriyordu. Önde annemler arkada babamla ben olacağım şekilde saraya doğru yürümeye başladık. Sarayın merdivenlerine geldiğimizde göz boyayan altın işlemeleri olan aslan ve kaplan heykellerinin olduğunu gördüm. Ve sarayın etrafına konulmuş demirden yapılan şovalye heykelleri vardı.

Görkemli işlemleri olan kırmızı halıdan çıkmaya başladık. Saat kulesi tam olarak saat yediyi gösteriyordu. Merdivenleri çıktığımızda tam atmış saniye geçmişti. Büyük kapıdan içeriye girdiğimizdeyse tam olarak yüz atmış saniye'ye denk gelmişti. Bu saatten sonra asla bir kavram dakika saat olamamıştı.

Sarayın içinde bin metre kare olan balo salonuna girdiğimizde etrafa bakınmaya başladım. Buradada aslan heykelleri olduğu gibi müzik enstrümanları vardı. İşi anlayanlar başlarına geçmiş güzel melodiler çalıyorlardı. Betalar-alfalar ve alfalar-kız omegalar bir olmuş İngiltere'yi simgeleyen danslarını yapıyorlardı. Fransız'larsa İngiltere'lilerle kaynaşmış yarısı dans ederken yarısı sohbet içerisindeydi.

Babam annemin durduğu alana gidip yanında benimle dans edenleri izlemeye başlamıştı. Minji ise bütün ilgiyle sosyetik giyinen insanlara bakıyordu.

"Minji gidip insanlara karış ve dans et güzel kızım." minji annemin konuşmasıyla gülümseyerek birazcık uzanıp annemin yanağını öpmüştü. Daha sonrada dans alanına gidip bir betayla dans etmeye başlamıştı. Bende gülümseyerek dans eden kurtları izlemeye başlamıştım. Babamın gülümseyerek bana dönüp bakmasıyla omzuna tutunup yükselerek yanağını öptüm. Mutlulukla belimi okşamaya başlamıştı. Daha sonra Önümüzden geçen bir betedan çilekli içecek alıp elime verdiğide kıkırdayarak dans edenleri izlemeye devam ettim.

Обійми мене, Так лагідно і не пускай...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin