Önceki bölüm
Bing Jingwei, diğer tılsımların da çok etkili olacağını biliyordu. Onu denemeye gerek yoktu. Temelini sağlamlaştırdı. Çoktan sabah olmuştu.
Bing Jingwei, gelişim yapmayı bıraktı ve bir banyo yaptıktan sonra temiz kıyafetler giydi ve evden çıktı. Bugün Han Ganyu'nun öğrencisi olacaktı.
.
.
.
.
.
.
Bing Jingwei, ilk olarak Nan Bei'nin evinde gitti. Evden yine garip dumanlar çıkıyordu. Belli ki garip bir iksir yapıyordu.Bing Jingwei, kapıyı açtı ve içeri girdi. Sakince konuştu.
-Selam, hadi gidelim!
-Siktir! Hayırrr!..
Nan Bei, o kadar odaklanmıştı ki elindeki minicik şişenin içindeki her şey kazana dökülmüştü. Bing Jingwei'nin aniden seslenmesi onu ürkütmüştü.
Bing Jingwei, daha ne olduğunu anlayamadan Nan Bei onu kolundan tuttuğu gibi dışarı sürükledi. Eliyle de kulaklarını kapattı. Bir süre bekledi. Fakat beklediği şey gerçekleşmemişti.
Bing Jingwei, neler olduğunu anlayamamıştı. Yüzünde karmaşık ve tuhaf bir ifade vardı.
-Ne? Sen ne yapıyorsun?
Nan Bei, beklediği patlamanın gerçekleşmediğini anlayınca derin bir nefes verdi ve rahatlamış bir şekilde konuştu.
-Ah, kusura bakma. Bir an tekrar kazan patlayacak sanmıştım. Beni ürküttün kardeşim.
Bing Jingwei, şimdi durumu anlamıştı. Çok önemli bir zamanda gelmişti ve anlaşılan Nan Bei'nin iksirini batırmıştı.
-Özür dilerim. Sessizce gelmemeliydim.
Nan Bei, omuz silkti ve gülümsedikten sonra konuştu.
-Sorun değil. Hadi gidip neye dönüştüğünü görelim. Bu sefer de ilginç bir şey çıkmış olmalı.
Bing Jingwei ve Nan Bei, eve geri girdiler. Duman çoktan gitmişti. Kazanda yamulmuş ve yere düşmüştü. Nan Bei, merakla kazanın içine baktı. Beklediği bir miktar iksirdi.Fakat kazanda iksir yerine tuhaf bir taş vardı.
Nan Bei, eline bir kaç eldiven giydi. Daha sonra üstüne çeşitli tılsımlar yapıştırdı. Son olarak da tüm vücudunu Qi ile kapladı. Ciddi bir ifade ile dikkatlice taşı eline aldı. Ne olduğunu bilmediği için temkinliydi.
Nan Bei ve Bing Jingwei, merakla taşa baktılar. Rengi dışında çok normal görünüyordu. Biraz şekilsizdi. Rengi parlak mordu. Bir anda rengi maviye dönüştü. Sonra değişti ve turuncu oldu.
Anlaşılan taşın rengi sürekli değişiyordu. Bu da Nan Bei'nin heyecandan yüzünün kızarmasına neden oldu.
-Hahaha...tuhaf bir şey yapmışım. Büyük ihtimalle 7 renk çiçeğinden kaynaklanıyor.
Bing Jingwei, taşın gerçekten de 7 farklı renge dönüştüğünü görmüştü. Sonra en baştaki rengine geri dönüyordu. İlginç bir şeydi. Hemen aklından Geum Yoon'a sordu.
-Kıdemli Geum, bu taşın ne olduğunu biliyor musun? Tanımlayabilir misin?
Geum Yoon da merakla taşa bakıyordu. Kaşlarını çattı ve bir süre sessiz kalmanın ardından konuştu.
-Hım, ne olduğunu tanımlanan zor görünüyor. Taşa dönüşmesine neden olan şey büyük ihtimalle son döktüğü iksir. Fazla miktarda döküldüğü için iksir taşa dönüşmüş.
Bing Jingwei, kafasını salladı ve onayladı. O da aynı şekilde düşünüyordu. Merakla Nan Bei'ye sordu.
-Ne tür bir şey yapmaya çalışıyordun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]
FantastikEğer bir fahişe iseniz, hayattan fazla da bir şey beklemeyin. Çünkü hiçbir şey kazanamazsınız. Tabi akıllı bir fahişe olmadığınız sürece! Bu benim hikayem. Nasıl değersiz birinden, insanların üstüne bastığım ile ilgili. Bu kitap BL'dir. Küfür ve...