Akşam Yemeği

129 10 1
                                    


Duncan Laurance - Someone Else

"Kolunu biraz daha yukarı kaldır!"

"Sırtını biraz daha dikleştir!"

"Yayını daha çok ger!"

Verdiğim talimatlar ile birlikte kendimi ağacın gölgesinde bulunan sandalyenin üzerine yorgun bir şekilde bıraktım. Yaklaşık üç hafta önce Lord'a askerler ile ilgileneceğimi söylemiştim. Ama bunun bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştim.

Askerlerin yorulmaya başladığını anladığımda derin bir nefes aldım.

"Bugünlük burada bırakalım."

Askerler yaylarını indirdiler ve yavaşça dağılmaya başladılar. Haftada dört gün onlarla ilgileniyor geriye kalan üç günümü ise konağın kütüphanesinde geçiriyordum. Eyaletler ve tarihi hakkında daha çok bilgi edinmeye çalışıyordum.

Bakışlarım bana doğru gelen Emile Teyze'ye döndü. Ayağa kalktım ve gülümsedim.

"Bir sorun mu var Emile Teyze?"

"Hayır bir sorun yok. Sadece Lord bu akşam yemeğini seninle yemek istediğini söyledi."

Kaşlarım çatıldı. Lord neden yemeğini benimle yemek istesin ki? Sanırım bunu oraya gitmeden öğrenemeyecektim.

"Pekala, akşam yemeğini saat kaçta yiyor?"

"Açıkcası Lord'un yemek saatleri oldukça düzensizdir. Bu yüzden sana kesin bir saat veremem ama saat sekiz gibi Lord'un odasında ol."

"Anladım. Orada olucağım."

Uzaklaşan Emile Teyze'yi bir süre izledim. Arkamdan bulunan Lulu benim aklımda ki soruyu dile getirdi.

"Lord acaba sizi neden çağırıyor?"

"Hiç bir fikrim yok. Bunu akşam öğreneceğim."

Arkamı döndüm ve Lulu ile birlikte odama ilerledim. Saat sekize kadar daha çok zaman vardı. O zamana kadar biraz dinlenebilirdim. Odama girdim ve kendimi yatağıma attım. Lulu muhtemelen saat sekize yaklaştığında beni uyandırırdı.

(...)

" Hanımım, hanımım uyanın."

Duyduğum ses ile yüzümü buruşturdum. Hiç kalkmak istemiyordum. Lulu omzumu dürtmeye başladığında rahatsız bir şekilde söylendim.

"Tamam, kalkıyorum."

"Hanımım saat neredeyse sekiz oldu. Saçlarınızın ve kıyafetlerinizin haline bakın. Zamanında yetişemeyeceksiniz."

Kırışan kıyafetlerime ve karışan saçlarıma dokundum. Lulu hemen bana bir elbise seçti ve ona da uygun bir toka. Ben ise uykulu gözlerle etrafa bakıyordum.

" Gitmesem olmaz mı? "

Lulu bana delirmişim gibi baktı.

" Hanımım insanlar neden size saygı göstermiyor biliyor musunuz?"

Kafamı hafifçe omzuma yatırdım. Sıkılgan bir ses tonuyla sordum.

"Neden?"

"Çünkü Lord size eşiymişsiniz gibi davranmıyor. Buraya geldiğiniz ilk günden beri bu böyle. Bu yüzden de insanlar size saygı duymaları gerektiğini düşünmüyor. Eğer bu düşüncenin değişmesini istiyorsanız biraz olsun Lord'un sevgisini kazanmaya çalışmalısınız. Bunun için de şimdi oturduğunuz yerden kalkın yoksa geç kalacaksınız. "

Bir süre düşünceli gözlerle Lulu'ya baktım. Bana kızıyordu ama bu benim için endişelendiğindendi. Aslında söylediklerinde haklılık payı da vardı. Lord'un sevgisine pek meraklı olmasam da hiç bilmediğim bir yerde insanların bana saygı göstermemesi benim için iyi olmazdı. Oturduğum yerden kalktım ve Lulu'nun benim için seçtiği elbiseyi giydim.

GÜNEŞ KRALLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin