Kurguya giriş yapmadan önce bu konuda biraz bilgi vermek istiyorum. Kurguyu daha sağlıklı bir şekilde ilerletebilmemiz açısından iyi olacaktır.
Omegaverse evreni hakkında bilgiler belli başlıdır ancak her yazar kendi bakış açısına göre değişiklikler gösteren kurgular çıkarabilir, omegaverse okurlar bunu az çok gözlemlemiştir zaten.
Daha baştayken uyarayım, bu tür eşcinsellik ve cinsel içerik içeren bir türdür. Anlayacağınız daha çok +18 grubuna hitap eder. Kimin ne okuduğuyla zerre ilgilenmiyorum inanın ancak ben uyarımı yapayım. İleride saçma sapan yorumlarla karşılaşırsam pek nazik yaklaşacağımı düşünmüyorum çünkü.
Uyarımı yaptığıma göre bilgilendirmeye geçebilirim.
Omegaverse evreninde cinsiyetler kadın ve erkek olarak ayrılmaz. Çoğunuzun bildiği gibi cinsiyetler Alfa, Omega ve Beta olarak ayrılır.
Kurtlar Alfa, Omega ve Beta olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Bu evren en başında aslında kurt adamlar için planlandı ancak sonrasında insanlara uyarladılar.
Bu evrende erkekler de hamile kalabilirler. Kadın ve erkek soyu azalmaya başlayınca insanlara genetik müdahalede bulunuluyor ve sonuç olarak erkeklerin de hamile kalabildiği bir evren tasarlanıyor.
Alfalar
Alfaların en belirgin özelliği liderlik kapasitelerinin çok yüksek olmasıdır. Doğuştan güç ve yetenek sahibidirler. Bundan dolayı üstün ırk olarak kabul edilirler.
Lider Alfalar feromonlarını kullanarak Omega ve Betaları kontrol edebilirler.
(Feromonu bir aura olarak düşünün, hepsinin kendine özel kokuları var.)
Ancak aynı zamanda Omega feromonlarına karşı zayıftırlar. Omega kızışma dönemindeyse feromonları daha yoğundur ve bu durumda Alfa cinsel isteğini bastırmakta çok zorlanır. Kendilerini bile kaybedebilirler.
Omegalar
Alfalara göre çok daha küçük ve feminen vücut yapıları vardır. Düzenli olarak geçirdikleri Kızışma Dönemi denen bir dönemde (Kadınların adet dönemleri gibi düşünebilirsiniz.) hamile kalma ve cinsel ilişki isteği çok fazla artar.
Kızışma Dönemi denen bu dönemde etrafa feromonlarını çok yoğun şekilde salgılarlar. Bu yoğun feromonlar ortamda ki Alfaları kendisine çekmesini sağlar. Eğer bu dönemde bir Alfa ile cinsel birliktelik yaşarsa hamile kalma olasılığı çok yüksektir.
Kızışma döneminden dolayı toplum tarafından küçük görülür ve ırkçılığa maruz kalırlar.
Omega oldukları belli olduktan itibaren güvenli ortamlarda yaşanmaya zorlanırlar. Okulları ayrıdır, devlete Omega olduklarını bildiren bir belge vermek zorundadırlar.
Kızışma döneminde önlem ve tehlikede olmamak amacıyla cinsel isteklerini baskılamaya yarayan “Baskılayıcı İlaçlar” kullanırlar. Bu sayede olası kazaların önüne geçilmiş olur.
Betalar
Sıradan insanlara en yakın gruptur. Hamile kalabilir ve hamile bırakabilirler. Görünüş açısından Alfalar kadar görkemli değil ama Omegalar kadar da minik ve kırılgan değillerdir.
Cinsel istekleri partnerlerine hissettikleri duygusal hisler dolayısıyla olur çünkü feromon salgılama ya da feromondan etkilenme durumları yoktur.
Eş Sistemi
Alfa ve Omega
Cinsel ilişki sırasınında eğer bir Alfa bir Omega’yı ensesinden ısırırsa eş olmuş olurlar. Bu iz Omega’nın ensesinde hayatı boyunca kalır.
Alfa’nın hayatında herhangi bir değişiklik olmamasına karşın Omega eğer bir Alfa ile eş olursa başka birisiyle cinsel ilişkiye giremez. Denemeye kalkarsa mide bulantısı, ateş, baş dönmesi gibi sorunlar yaşar.
Bu yüzden çoğu Omega normal yaşamlarında Alfa saldırısına karşı boyunlarında koruyucu bir tasma ile gezer.
Ruh Eşi?
Alfa ve Omega’nın Kızışma Dönemi’nden bağımsız, birbirlerini ilk gördükleri andan itibaren aşık olmaları ve diğer parçalarını bulmuş gibi hissetme olaylarıdır.
Ruh eşi olan ikili ömür boyu birbirini sever ve aşkları hiç eksilmez. Bu durum sadece Alfa ve Omega arasında olabilir. Beta cinsiyetinde böyle bir durum yoktur.
Bu kadar bilgi yeterli olur diye düşünüyorum. Buraya birkaç fotoğraf da bırakacağım.
Umarım yazım tarzım ve kurgum sizi tatmin eder.
Başlayalım mı güzel visteryalarım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WISTERIA | taekook
Fanfic"Başını kaldırabilirsin." Kralının emriyle başını kaldırdı ancak göz göze geldiklerinde hiç beklemediği bir şey oldu. Taehyung, kurdunun beyninin içinde yankı yaparcasına 'Eş! Eş!' diye bağırmasını beklemiyordu.