Önceki bölüm
Ormanlık bir yolda yürürken bir yol ayrımına geliyorsun. Yollardan biri ölümle sonuçlanıyor; diğeri ebedi mutluluğa gidiyor. Ama sen hangisinin ne olduğunu bilmiyorsun. Yol ayrımının başladığı yerde hangisinin ne olduğunu bilen 2 kardeşle karşılaşıyorsun. Kardeşlerden biri her zaman doğruyu söyler, diğeri ise yalancıdır. Ve onlara sadece 1 soru sorma hakkın var. Bu durumda hangi yoldan gideceğini nasıl belirlersin?
.
.
.
.
.
.
Bing Jingwei, bu tür bir bilmeceyi ilk defa duyuyordu. Yüzünde ciddi bir ifade vardı.Nan Bei de heyecanlı görünüyordu. Tam ağzını açacaktı ki Han Ganyu keskin bir bakış attı. Anlaşılan Nan Bei, sorunun cevabını biliyordu. Fakat şu anda Bing Jingwei'ye yardım edemezdi.
Bing Jingwei, uzun Uzun düşündü. İki kardeş, biri yalancı diğeri doğruyu söylüyor. İki yol..biri ölüme götürüyordu. Diğeri ise mutluluğa..
Bing Jingwei, sonunda cevabı bulmuştu. Fakat emin değildi.
-Kıdemli Han, sorunun cevabını buldum. Söylemek için tek bir hakkım mı var? Yanlış bilirsem bir daha deneyebilir miyim?
Han Ganyu, kaşlarını kaldırdı ve ciddi bir bakış attı.
-Bir hakkın var. Dikkatli düşün.
Bing Jingwei gülümsedi. Kardeşlere bir soru sorabilirdi. Hemen açıklamaya başladı. Ne kadar düşünürse düşünsün başka bir cevap bulamıyordu.
-Tek bir soru sorma hakkım vardı. İki kardeşe de "Eğer sen kardeşinin yerinde olsaydın, ebedi mutluluk için hangi yoldan gitmesini söylerdin?" diye sorarım. Eğer bana ikisi de sağ yoldan gitmemi söylerse ben de sol yoldan giderim. Çünkü biri gerçeği söylemek için yalan söyleyecektir. Diğeri zaten yalan söylüyor. Bu yüzden ikisi de aynı cevabı verecektir. Onların söylediği yolun tersini seçersem doğru yolu bulmuş olurum.
-Kıdemli Han, doğru cevapladım mı?
Han Ganyu, şaşkınlık içinde Bing Jingwei'ye baktı. Bu kadar kısa bir sürede doğru cevabı vermişti. Üstelik bunu söyleyen sadece 6 yaşında bir çocuktu.
Han Ganyu, başını şaşkınca salladı ve onayladıktan sonra konuştu.
-Doğru. Pekala birinci testi geçtin. İkinci teste girecek misin? Fakat seni uyarayım, ikinci testte ölüm riski bulunuyor. Şimdi vaz geçmek istiyorsan söyle. Gerçekten de ölebilirsin çocuk.
Bing Jingwei'nin yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. İlk testi geçmek zordu. Fakat başarmıştı. İkinci testte zor olmalıydı. Ölümden korkusu yoktu. En fazla bir saat geriye dönerdi. Zaman küresi olduğu sürece sorun olmazdı.
-İkinci teste girmeyi kabul ediyorum. Başarabileceğime güveniyorum.
Bing Jingwei'nin yüzünde kendisinden emin bir ifade vardı. Bu da Han Ganyu'yu ve Nan Bei'yi şaşırtmıştı.
Nan Bei, tereddütle Bing Jingwei'ye baktı ve konuştu.
-Kardeş Bing, bundan emin misin? Ölme riskin varmış. Hayatını tehlikeye atmak için değer mi?
Bing Jingwei, parlak gözlerle Nan Bei'ye baktı ve ciddi bir sesle konuştu.
-Geçebileceğime yönelik güvenim var. Merak etme. Kesinlikle Hani Ganyu'nun öğrencisi olacağım!
Han Ganyu, derin bir iç çekti. Onu uyarmıştı. Fakat çocuk inatla vaz geçmiyordu.
-O zaman benimle gelin. İkinci testi evde yapacağız.
Üçlü evin içine girdiler. Ev, küçük ve dağınıktı. Han Ganyu, yerdeki minik halıyı kaldırdı. Halının altında bir kapak vardı. Kapağı açtıktan sonra yer altına inen merdivenler bulunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]
FantastikEğer bir fahişe iseniz, hayattan fazla da bir şey beklemeyin. Çünkü hiçbir şey kazanamazsınız. Tabi akıllı bir fahişe olmadığınız sürece! Bu benim hikayem. Nasıl değersiz birinden, insanların üstüne bastığım ile ilgili. Bu kitap BL'dir. Küfür ve...