İki kahve ve iki tatlı...
Sessizce karşılıklı oturuyorlardı. Sipariş ettiklerini yavaşça yiyorlardı. Birbirlerini incelemek, konuşmaktan daha fazla zevk veriyordu onlara. Göz göze geldiklerinde sadece ikisinin görebileceği şekilde gülümsüyorlardı. Ne kadar da benziyoruz birbirimize, diye düşündü Yeji.
Annesiyle birlikte küçük bir kafeye gelmişlerdi. Annesi ona birkaç işini hemen halletmesi gerektiğini söylemişti. Bilgisayarını ve birkaç belgesini çıkarıp işine dönmüştü. Annesi onunla ilgilenmediği için öğretmeninin ona verdiği masal kitabını çıkardı çantasından ve okumaya başladı. Birkaç dakika sonra garson kız bir meyve suyu, kahve ve iki tatlı ile masalarına geldi. Küçük kız tatlısını yiyerek masalını okudu.
Masalının en büyüleyici noktasını okumaktaydı. "Prens kafasını kaldırdı ve prensese baktı. İlk defa böyle bir güzellik görmüştü. Kalbi hızla çarptı. Prensesin siyah saçları ve bembeyaz teni Güneş'te parılıyordu. Prensesin nazik gülümsemesi, prensin kalbini çalmıştı."
Yeji, burnunun ucuna gelen gözlüğünü düzeltti ve kafasını kaldırdı. Annesine baktı. Siyah, göğsüne kadar gelen düz saçları, bembeyaz teni ve işini iyi halletmenin verdiği gülümsemeyle annesi, Yeji'nin kalbini hızla attırmıştı. Yeji, annesine hayran olmuştu o an.
Kafasını kahveden kaldırdı o an ve karşısındaki kıza baktı şaşkınlıkla. Bir an annesini ve o okuduğu masalı hatırladı. Aradan çok uzun zaman geçmişti, masalın adını çoktan unutmuştu ancak verdiği his hâlâ daha tazeydi. Prensesimi buldum, diye geçirdi içinden. Hayran hayran karşısındaki kızı izledi.
"Bir şey mi oldu acaba?"
"Hayır, bir şey olmadı." Elini sağa sola salladı birkaç kez. "Sadece aklıma annemi ve yıllar önce okuduğum bir masalı aklıma getirdin, o kadar."
Şaşkınlıkla açtı gözlerini. "Anlatmak ister misin?"
"Hatırlayamıyorum pek. Annemle kafeye gelmiştik. O işini yaparken ben masal okuyordum. Bir an annemi o masaldaki prenses sandım. Ona çok benziyordu. Sen de öyle."
Ryujin gülümsedi. Ardından kahvesinden bir yudum aldı. "Annenle iyi mi anlaşırdın?" Kendisine yöneltilen soruyla dondu bir an. Yüzü düştü. "Hayır, çünkü o tam bir işkolikti. İşine bu kadar bağlı olması yüzünden babamla kavga ederdi. Gerçi babamında pek farkı yoktu ama o beni ihmal etmemeye çalışıyordu. Annem o kadar iyi değildi bu konuda."
Ryujin duygusuzca baktı suratına. Normal bir insanın şuan üzülmesi gerekirken o bir şey yapmadı. Hiçbir şey demedi. Zaten ne diyebilirdi ki?
"Peki ya sen annenle iyi anlaşır mıydın?"
İki eliyle tuttuğu kahveyi masaya bıraktı. Bir süre sustu, ardından ağzını açtı. "Annem benden kurtulmaya çalışırdı hep. Babamla ben çok küçükken boşandılar. Babam başka bir kadınla beraberdi ve o kadın beni istemiyordu. Annemle kalmak zorunda kaldım. Annemle olan zamanlarım cehennemden birer anı gibi. Beni döverdi, başkalarına verirdi, ilgilenmezdi. Böyle." Sona doğru sesi kısılmıştı. Yeji, o an anladı neden bu kadar durgun olduğunu. Kendisi de aslında en az Ryujin kadar durgun ve duygusuzdu ancak bu annesinden kaynaklanan bir sorun değildi. En azından kendisi için.
"Anne!" diye bağırdı kız. Gözyaşları yanaklarından damlıyordu. Karşısındaki kadın her zaman ki annesi değildi. Gerçi onu tanımış mıydı da 'her zaman ki' diyordu ki?
Kadın cam vazayu kızının arkasındaki duvara fırlattı. Cam kırıkları kızın koluna sertçe çarptı ve koluna zarar verdi. Acıyla inledi kız. Ağlaması arttı.
"Eğer sen olmasaydın..." dedi "Eğer sen olmasaydın işimi başarıyla halletmiştim. Tanrım, görüyor musun yaptığını? Bir de ağlıyor musun?" Kadın acımasızca sözlerini söylerken kız sadece kanayan kolunu tutup ağlıyordu. Kadın, kıza yaklaştı ve saçını tuttu. Şimdi ise saç kökleri acıyordu. Bağırdı. Kadın umursamadı. Kızını yerde sürüyerek merdivenlerden çıkardı ve odasına attı. Üstüne kapıyı kilitledi ve bir şeyler daha söyleyip gitti.
Zaman geçti. Yatağında yatıyordu. Ağlaması geçmişti. Babasının gelme saati yaklaşmıştı ancak pek umursamadı. Yaralarından artık kan akmıyordu, pıhtılaşmıştı. Kan lekeleri yatağına da gelmiş, yatağına gelen lekeler de pıhtılaşmıştı. Sakince sadece kitaplığındaki şiir kitaplarına baktı.
"Baba bana şiir okur musun? Ama ölümü anımsatsın."
Oy vermeyi unutmayınız!♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya | Ryeji
Fanfiction"Bu sadece bir rüyadır belki de, hm?" diye fısıldadı kulağına. Duygusuzca bakan siyah gözlere karşı gülümsüyordu. Ancak bu gülümseme özünde hiçbir duygu barındırmıyordu. "Sadece bir rüya." dedi, "Uyanınca her şey biticek, inan." [Shin Ryujin x Hwang...