VI

267 24 1
                                    

Anahtarı döndürdü ve evine girdi. Ardından kapıyı kapattı. Çantasını kapının kenarına bıraktı ve savsak adımlarla kendisini banyoya yönlendirdi. Küveti doldururken üstündekileri çıkardı ve telefonundan sakin bir şarkı açtı. Şarkı arkasından çalarken mutfağa gitti, şarap ve bardak getirdi. Saçlarını taradı ve suyu kapattı. Ardından küvete oturdu.

Sessizce müziğini dinliyor, şarabını yudumluyordu. Sıcak suyun verdiği hissi seviyordu. Şarkıyı mırıldandı biraz. Kendisini ne zaman umutsuz ya da durgun hissetse genelde bu şarkıyı dinlerdi. Aslında bu şarkıyı ilk öğrendiği zamanlar her zaman dinliyordu. Ancak zaman geçtikçe yeni şarkılar öğrenmişti; bu şarkı mazide kaldı ancak hâlâ güzel.

Bir an aklına Ryujin geldi. Ne kadar güzeldi o kız. Annesini hatırlatıyordu ona. Annesinin bedenini. Annesini hiçbir zaman sevmemişti. Çünkü ona nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Ancak annesinin görünüşünü çok severdi. Annesinin vücuduna, giydiklerine, görünüşüne, saçına, her şeyine... Hayrandı. Sadece kişiliği hariç. Bu yüzden annesini tanımıyordu. Onu evde bir yabancı olarak görüyordu. O, bir yabancının bedenini seviyordu aslında.

Lisede bir kızdan hoşlanmıştım.

Siyah uzun saçları, kısa boyu ve hafif esmer teni ile harika görünüyordu. Saçlarını topuz yapmayı çok severdi. Sürekli dağınık topuz yapardı. Bu sebeple bazı zamanlar küçük saçları gözlerinin önüne gelirdi. Onları ya kulağının arkasına alırdı ya da siyah bir tel tokayla tutturdu. Öğretmeni dikkatle dinleyişi, derste taktığı dinlendirici gözlüğü ile ne kadar muhteşem görünüyordu.

Bir gün sınıfta sadece biz vardık. İkimizde sıramızda sessizce oturuyorduk. Matematik ödevini yapıyordu. Ben de kitap okuyordum. Ancak o dikkatimi dağıttığı için odaklanamıyor, aynı paragrafı tekrar tekrar okumak zorunda kalıyordum.

Birden bir ses duydum. Sandalyesinden kalktı hızla ve yavaş adımlarla bana yaklaştı. Bakmadım, yüzümü bile çevirmedim. Fazla utanıyordum. Birden masamın karşısında durdu ve eğildi. Kitabımı yavaşça kapattı. "Anlamadığımı mı sandın?" dedi fısıltıyla. Sadece ikimiz olmasına rağmen kimse duymasın diye fısıltıyla konuşuyordu sanki. Hiçbir şey demedim. Yutkundum. Ama bu korktuğum için olan bir yutkunma değildi. Ben kendimi tutmaya çalışıyordum.

Gülümsedi. "Bence de." dedi ve dudaklarıma kapandı. Önce küçük bir öpücükle başlamıştı her şey, günler geçtikçe ilerlettik bunu. Bazen bizim eve ders çalışma bahanesiyle geliyordu -ben de öyle-. Fakat ders çalışmazdık genelde. O gün sex yapmadan birbirimizin gitmesine asla izin vermezdik.

Günlerimiz böyle geçti. Fakat benden ayrılan ilk oydu. Ailesi taşınmaya karar vermişti. Bu yüzden gitmişlerdi.

Kalbim kırılmıştı...

Oy vermeyi unutmayınız!♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy vermeyi unutmayınız!♡

Rüya | RyejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin