41.bölüm

918 110 612
                                    

Benim güzel yürekli okurlarım neden yorumlar az? Hiç oy yorum sınırı koymadığım için mi? Üzdünüz!

İyi okumalar...

Cemal yeni bir sigara yakarken uzun uzun düşünerek kendilerine sıra gelmesini bekledi. Mahir'in rengi atmıştı. Arkadakilerden de Mustafa ve İbrahim Birbirlerine bakıyorlardı. Barika dayanamadı daha fazla.

"Bu çevirmeler normal değil mi? Eksik evrak yoktur değil mi?"

İbrahim "aranan listesi yoksa ve aranan listesinde adımız geçmiyorsa..." dedi.

Cemal dudağındaki sigarayı alıp Mahir'e uzattı.
"Sakin olun ters bir şey olmayacak."

"Ne biliyorsun Bawo ya olursa, ben kaçar dikkati üstüme toplarım. Demedi demeyin!"

"Olur mu Mustafa bizim suçumuzun ceremesini sen tek başına mı çekeceksin? "

Cemal konuşan gençlere dönüp "oturun oturduğunuz yerde!" dedi. Kendilerine tutulan ışıkla birlikte biraz daha öne doğru hareket ettiler . Aslında hepsi korkuyu  iliklerine kadar hissediyor ama kimse kimseye çaktırmamaya çalışıyordu. Mahir'in  Sırtından boşanan soğuk terler alnında da Kendini gösteriyordu. Ama oturan herkes belli belirsiz İçten içe Cemal e güveniyorlardı. Oysa o da onlardan farklı değildi. Allah'ın bir garip kuluydu. Araba jandarmanın gösterdiği yerde durdu. Ehliyet ruhsat istendi nereye gidecekleri soruldu ,daha sonra kafasını içeri sokan komutan "gençler nereden nereye? " diye sordu.

Cemal "Alamanya'ya!" dedi.

"Hepiniz mi?"

Mahir evrakları çıkarıp gösterdi "emmim oğlu bizi kapıya kadar geçirecek" diye Cemal'i gösterdi.

Cemal kendisine bakan adamı dikkatle inceledi. Siması hiç yabancı gelmiyordu ama nerden? Komutan evrakları incelerken Cemal "Hay Allah olacak şey değil " dedi kendi kendine. Tıpkı onun gibi iri yapılı, gözlüklü, burnunu çekerken gözlerini kısan anlık değişen mimikler... Çok zaman geçmişti üstünden ama denedi şansını.

"Halil komutanım?"

Komutan bakışlarını kaldırıp Cemal'e baktı. Bu ona güven verdi.
"1956 Kars! Hatırladınız mı komutanım? Ben Cemal Yüksel."

Çocuklardan utanmasa tekmil verirdi oracıkta. Fakat komutan nereden hatırlasındı koyduğumun Cemal'ini Yüksel'ini? Herkesi araçtan indirdi. Askerler aracın içini ararken komutan hüviyetleri inceliyordu.  Birden bire başını kaldırdı.

"Bu kutsal görevimin ilk yıllarıydı. Beş on yıllık var ya da yoktum. 56 yılı dedin değil mi?'' Cemal heyecanla başını salladı.'' İyileşmez demişlerdi senin için. Bildim seni."

''İyileştim sayenizde.''

Mahir de daldı konuşmanın orta yerine.  Ahbaplık kurmak bir şeyleri değiştirir diye ümitlendi.

''He ya geldiğinde canlı cenaze gibiydi. Şükür sayenizde...''

Araçta illegal bir şey olmadığını söyleyen erlerle daha gevşek inceledi komutan evrakları.

'' Ne diye gidiyorsunuz? Biri Alman vatandaşı bir Suriye vatandaşı üç Türk hayırdır yoksa kaçıyor musunuz?''

''Haşa! Bu cennet vatan bırakılır mı?''

komutan demez miydi ''sen niye bu cennet vatanı bıraktın ve hala bu gurubu toparlayıp götürüyorsun diye?'' Derdi  elbet. ama dedirtmemek için Cemal Mahir'i susturmak adına sesini yükseltti.

''Gençler vatana daha faydalı olsun diye okula gidecekler inşallah. Aha şu benim oğlan elini öpsün, şu yeğenim  Barika da onun hanımı aynı anda hanımımın yeğeni. Mahir ise hepsinin emmisi. ''

Gül Cemal 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin