" bir şey diyeceğim"
dedektif bir şey demedi karşısındaki bedenin ne diyeceğini bekledi.
"beyninin içi de elindeki silahın namlusu gibi boş mu?"
dedektif şok içinde namlusunu kontrol etti bir çırpıda, namlu gerçekten de boştu. karşısındaki beden belinden çıkarıp aldığı silahı dedektife doğrulttu. dedektif ellerini havaya kaldırmıştı. şuan teslim olmaktan başka yapabileceği bir şey yoktu. karşısındaki kişi silahıyla dedektife doğru yürüdü. dedektif bu adamın ne yapacağını bilmediği için sık nefesler alıyor kendince sakinleşmeye çalışıyordu. aklından bir kaç kaçma planı geçse de uygulamamaya karar vermişti. çünkü yanlış bir harekette ölme olasılığı vardı. hiç beklemediği bir anda olan şey onu duygu karmaşanına sokmuştu. karşısındaki adam dudaklarını dudakları ile buluşturmuştu.
bu dedektifi hep şaşırtmış hem de kafasını karıştırmıştı. suçlu adam dudaklarını dedektifin dudaklarına mühürlemekten memnundu, kısa bir süre sonra dudaklarını ayırmış dedektifin şaşkın bakan gözlerine bakmaya başlamıştı.
" sana zarar vermeyeceğimi söylemiştim dedektif."
her ne kadar dedektif bunları duysa da hala olayın şokundan çıkamamış şaşkınlığını koruyordu. suçlu adam fırsatı değerlendirip ordan uzaklaşmaya başlamıştı. dedektif bir süre daha beklemiş aklını başına toplayıp peşine düşmek için depodan çıksa da bunny çoktan gözden kaybolmuştu. dedektif ismini bilmediği için ona bu ismi vermişti tabi suçlu adam da bu lakabı sevdiği için kullanmaya başlamıştı. kurbanlarının üstünde bunny yazıyor böylelikle suçlunun o olduğu anlaşılıyordu. 2 yıldır bu dava ile uğraşan dedektife kafayı takmış çoğu kurbanında dedektife notlar bırakıyordu.
dedektif sinirlenmişti, bu sefer çok yaklaştığını düşünmüştü ama namlusu boştu. oysaki dolu olduğuna adı kadar emindi. Ardından öfke patlaması yaşamış kendi kendine bağırmaya başlamıştı. Bunny oradan uzaklaşsa da duyduğu sese gülmüştü. Dedektif önce sakinleşti ve düşünmeye başladı. Her zaman bunny ondan bir adım önde oluyordu. Sadece dedektif yalnızken onun karşına çıkıyordu. Silahın boş olduğunu da biliyordu.
Dedektif’e bu iş babasından miras kalmıştı. Küçüklüğünden beri olayları araştırmak ve çözmek onun bir hobisi olmuştu. Ama tam 10 yıldır resmi bir şekilde bu onun mesleği haline gelmişti. Şuan 30 yaşında olmasına rağmen görünüşü 25 yaşında biri gibi duruyordu. Üstelik ismini bile bilmediği bir suçluyu arıyordu. 2 senedir onun peşindeydi. Bunny için bu eğlenceli bir oyundu. Ama dedektif artık bu oyundan sıkılmıştı.
Ama durum bunny için öyle değildi. Bunny bu durumdan keyif alıyordu. Dedektifin onu peşinde olmasına bayılıyordu. Bir gün dedektif onu aramayı bıraksa bile bunny onu asla bırakamazdı.
| Sabaha karşı, dedektif ofisi kim taehyung |
“ tae, neredeydin sen? Gece eve gideceğini söylemiştin. Ama baban aradı ve eve gelmediğini hala işte olup olmadığını sordu. Baban merak etmesin diye çalışıyor dedim. ”
Gece olan olaydan sonra babamı hep unuttum.
“ tamam sağol jimin, ararım şimdi babamı, odama geçiyorum. Beni rahatsız etmeyin.”
Jimin, benim astlarımdan biri. Bugüne kadar bana en çok yardımı dokunan kişi o olmuştu. Bu yüzden burada benim hakkımda çoğu şeyi biliyordu. Birde hoseok vardı. Onunla rütbemiz aynı ama şuana kadar hiç bir suçluyu yakalayamadı.Ofiste ki en iyi dedektif benim zaten bu yüzden bunny dosyası ilk benim elime geçmişti. 2 senedir yakalayamadığım için ofiste ki popülerütem azaldı. Haliyle artık dosyayı bırakmayı bile düşünmüştüm. Ama benden başkası ona ulaşamıyor bu yüzden dosyayı benden hiç almadılar. Ve şuan da içeride bir hain olduğunu düşünüyorum. Silahımın namlusu doluydu. Her zaman kontrol ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dedektif Kim - kookv
Fanfiction"kafanın içi de elindeki silahın namlusu gibi boş mu?" ........ " sana zarar vermeyeceğimi söylemiştim dedektif" ........ " sen beni bıraksan da ben seni bırakamam bunu biliyorsun dedektif." ......... "bu gizemi sevdiğini biliyorum" ........ "bana...