Başlara doğru bir yerde Akaashi'nin mastürbasyon sahnesi var, okumak istemeyenlere uyarısı yapılmıştır. Sahne, "Akaashi insanlarla dolu bir odadaydı" diye başlayacak ve • • • kısmına kadar devam edecek.
İyi okumalar.
Gökyüzü. Uzay. Bilinmeyen.
Nedense bilinmezlik bana bildiklerim kadar korkutucu gelmiyor.
En azından bilinmezliğin içinde olasılıklar var.
————————————————————
Akaashi o akşam Bokuto'dan başka bir mesaj almadı. Kendisini ödevlere gömdü, o Pazar randevusu olmasa da zamanını verimli geçirmeye kendisini ikna etmeye çalışıyordu.
Hayır. Randevu değil. Kahve. Bir zorunluluk. Tamamen iş meselesi.
Dalgın dalgın esnedi ve gerindi. Saatlerdir ödev yapıyordu. Yıllardır bir oturuşta bu kadar iş bitirmemişti. Bilgisayarının saatine baktı.
2:52 AM
Tarihi geçmiş, son günü gelmiş ve gelecek haftaya yapılması gereken her şeyi yazdığı listeyi eline aldı. Son on saatte sırayla listedeki her şeyi yapmıştı ve geriye yapılması gereken iki şey kalmıştı: Ekonomi kitabından beşinci üniteyi okumak ve Cuma günkü teste çalışmak. Test için gereken bütün çalışmayı tamamlamıştı, sınavdan önce o notları tekrar etmek yeterli olurdu.
Gözleri ekonomi kitabının üstünde durdu. Bölüm uzundu, 50 sayfadan fazlaydı ve uğraştırıcıydı. Bir seferde oturup okumak için fazla korkutucuydu ve sabahın üçünde bunu yapmak işkenceden farksız olurdu.
Bu hafta sonu okuyabilirim. Sadece Cumartesi akşamı çalışacağım ve Pazar gününün tamamını Bokuto'yla geçirmeyeceğim. Zaten hepsini bitirmezsem dünyanın sonu gelmez.
Akaashi ödevini masada bıraktı ve kendisini yatağa attı.
Kahveye gerçekten evet mi diyeceğim? Reddedebileceğimi söyledi. Bu benim kabul ettiğim randevu değil. Bu fazladan bir zorunluluk. İsteğe bağlı bir zorunluluk.
Akaashi örtülerine iyice sarındı ve balkonuna doğru baktı. Perdeleri hafifçe aralıktı ve şehir ışıkları hafifçe geceyi aydınlatıyordu.
Belki de gitmeliyim. İlginç. Birine benziyor. Başa çıkması biraz zor olsa da diğer sıkıcı şeylerden daha iyi olduğu kesin. Sıkıcı insanlardan.
Parktaki etkileşimlerini zihninde tekrar canlandırdı. Bokuto'nun nasıl da duygularını saklayamadığını. O gülümseme. Köpekler. Çok fazla köpek. Enerjik mesajları. Akaashi'ye gönderdiği fotoğraf.
Fotoğrafı hatırlayınca Akaashi telefonunu aldı ve mesajlaşma uygulamasını açtı. Sabahın üçü olsa da yeni mesaj olmaması onu hayal kırıklığına uğrattı, Bokuto'nun daha önce attığı fotoğrafa kadar kaydırdı ve fotoğrafı büyüttü. Bir dakikasını Bokuto'nun yüzündeki her detayı ezberleyerek geçirdi. Tuhaf siyah-beyaz saçları, kalın kaşları, ışıltılı sarı gözleri, burnundaki ince halka, kulaklarındaki siyah küpeler ve geniş gülümseme. Fotoğrafa bakmak içini isimlendiremediği bir duyguyla doldurdu. Aşk değildi. Adamı âşık olacak kadar uzun zamandır tanımıyordu. Biraz cinsel merak vardı ki bu Akaashi için sıra dışıydı ama bu o isimsiz duygudan farklıydı. Bulabildiği en yakın kelime özlemdi. Adamın yakınında olmayı arzuluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Sky and Guilt are the Only Feelings I Have Left
FanfictionBu hikaye tamamen oopsthisisqueertoo'ya aittir, ben sadece çevirisini yapıyorum. Akaashi her şeyin sonuna geldi. Hiçbir şey hissetmiyor. İnsanlığı çabucak parçalandı. Artık huzurlu ölümden başka bir şey istemiyor. Üniversitenin dördüncü yılında int...