A şehrinden B şehrine, doksan kilometre süratle gitmekte olan bir otobüsün içindeyim.
Mutsuz.
Gök bulutlu, yer yer yağmur yağıyor. Çırılçıplak koşacakmışım gibi hissediyorum bu havada sana.
Korkusuz.
Beş gün aralıksız şiir okusam, bıraksalar. Bir gece saat dörtte seni arasam, beni bulamasalar.
Biliyorum olmaz, biliyorum hayat böyle değil.
Hayat değil bu.
Kusursuz.Susup dünyaya bakınca aklıma düşen, hep birkaç kelime. Siyah, ıssız ve soğuk. Bu düzenin içinde bir düzenbaz gibiyim. Karanlık, sakin ve donuk.
Yine de sen oradan bakma bana, oradan, aynanın içinden. Gel kapıma ya şu köşeden bak odama ya da şuradan, şu küçük pencereden.
Hüzünlü şarkılar dinle, sesini aç ara ara, ben de duyayım. Nevresimlerin arasına sakla hayallerini, yastıkların altına. Ben bile ortak olamayayım.
Yoksun zaten ortalıkta. Bazen hepsi diyorum senin için bazen hiçbiri. Bir emin olsam varlığından, kaldırıp dünyayı camdan aşağı atacağım halbuki. Belki de sonsuza kadar yalnız kalacağım, belki de böylesi daha iyi.
Çünkü durup düşününce aklımda hep aynı soru dönüyor. Bazen gülümsüyor bana bazen ölümüne somurtuyor.
Bu mudur dünya diyorum, bu mudur düzeni? Kim gelir yanıma, kimdir buranın soytarısı, cücesi? Ne kralı istiyorum ben ne de kralcıyı. Bayan Hiçkimse, sapla bıçağı kalbime, dindir şu bitmeyen sancıyı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Hiçkimse'ye Mektuplar
Puisi-Bayan Hiçkimse'ye Mektuplar- Çok yürüyorum. Binaların üst katlarına ve kadınların vücut hatlarına bakıyorum. Ay yirmi yedi yıldır beni takip ediyor. Çok duruyorum. Odamın penceresinden gemileri ve yıldızları izliyorum. Sabah oluyor. Güneş yirmi ye...