Training Wheels

990 56 15
                                    

"Hadi Dream! Çok yavaşsın!"

"Bisikletini bana taşıtmasaydın daha hızlı gelebilirdim George!"

Tepeyi çıkmayı bitirmişti. Önünde duran oğlana baktı. Yüzünde birkaç saniye önceki heyecanı göremeyince midesi ters takla attı.

Yanlış bir şey söyledim.

Ama çocuğun gülümsemesi saniyeler içinde geri dönünce rahatladı.

"Artık bizim bisikletimiz."

Hızlı adımlarla sarışının yanına gelip bisikleti aldı. Birkaç adım attıktan sonra arkasını dönüp arkadaşına baktı.

"Hadi."

Dream ne konuştu, ne de hareket etti. Sabit bir şekilde karşısına bakıyordu.

George kafası karışmış bir şekilde arkasına baktı. Sarışının bu kadar odaklanarak bakmasına ne sebep olmuş olabilirdi?

Yeniden önüne bakıp güldü.

"Değil mi, bugün Güneş çok güzel batıyor."

Aslında gün batımı Dream'in umurunda bile değildi. Önünde çok daha güzel bir manzara vardı.

Hipnotize olmuş gibi izliyordu George'u.

Dünyadaki her bir canlıdan, en pahalı sanat eserinden daha güzeldi.

Hafif rüzgar yaprakları kıpırdatıyor, naneli şampuan kokan saç tellerini uçuşturarak Dream'in hayatında gördüğü en güzel gözleri ortaya çıkarıyordu.

Dream hafifçe titremeye başladı. Soğuktan değildi.

"İyi misin sen?" dedi George.

Sarışının yanına yaklaştı ve elini tuttu. Dream'in donuk bakan gözleri kendi gözlerini delmeye başlayınca gözlerini kaçırdı.

George'un sıcak eli kendi eliyle buluşunca titremesi kesilmişti Dream'in. İstemeye istemeye elini bırakıp arkasını döndü. Yüzünün kıpkırmızı olduğuna emindi ve bunu fark etmesi felaket olurdu.

"Dream." dedi George. "İyi değilsen eve gidelim. Benimle bisiklete binmek zorunda değilsin."

"Hayır." diye cevap verdi Dream hemen. "Seninle sürmeyi çok isterim George."

George bisiklete bakmak için yeniden uzaklaşırken Dream gergin gergin güldü.

Onu korkuttum.

Yalan söylemişti.

Dream bisiklet sürmekten nefret ederdi.

George bisikletin sepetinden bir poşet çıkarmıştı.

"Yardımcı tekerleklere ihtiyacımız olacak."


Aşağıya sürüyoruz, aşağıya sürüyoruz.

Yol boyunca ellerim koltuğunda.

Yanımda yara bandı taşıyorum artık.

Yumuşak ellerin sert taşlara çarparsa diye.


George bisikletin üzerindeyken kuş gibi özgür hissediyordu. Arkasında kendisini itmekte olan Dream'e bakarak, "Daha hızlı." dedi neşeyle.


Tekerlekler yere değmiyor bile.

Onları çıkarmaktan korkuyorsun ama çok yıpranmışlar.

Söz veriyorum seni çamura itmeyeceğim,

Eğer önce onları çıkaracağına söz verirsen.


George neşeyle gülerken Dream yorulmaya başlıyordu, ama sırf onun gülüşünü duymak için bisikleti saatlerce itebilirdi. Dediğini yaptı, bisikleti daha hızlı itmeye başladı. Az kalsın çamura yuvarlanıyorlardı.

George arkasını döndü. "Dikkatli ol, aptal mısın sen?"


Yaptığın her şeyi seviyorum.

Yaptığım salakça şeyler için bana aptal dediğinde bile.

Bisikletimi seninle sürmek istiyorum.

Her şey gözler önünde, yardımcı tekerlekler olmadan.

Onları senin için çıkaracağım.


Güneş neredeyse tamamen batmıştı.

"Eve gitmek istiyorum." dedi George, bisikletten inerken.

Kollarını Dream'in bedenine doladı.

"Çok güzel bir gün geçirdik. Bir sonraki gelişimizde yardımcı tekerlekleri çıkaracağım, söz."

Oğlanın elleri sarı saçlarını karıştırırken, içi huzurla dolmuştu. Onu olduğu gibi kabul eden bir arkadaşa sahip olduğu için çok şanslıydı.

Ama gerçek hislerini bilse.

Ondan nefret eder miydi?


Yazar Notu = Şarkının çevirisi için YouTube'daki Nursu Çuğalır kanalından faydalandım <3

Love? L***! | dreamnotfoundHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin