{44}

1.3K 87 34
                                    

Elimdeki boya bidonunu odanın ortasına bırakıp etrafı incelemeye başladım.
Uzun zaman sonra bu odaya girmek farklı hissettirdi. Annem sanki her an bir yerlerden çıkacakmış gibiydi. Babamı çok küçük yaşta kaybetmiş olabilirdim ama küçüktüm anlamamıştım. Annem ise çok yeniydi. Aklım başımdaydı onın ölümünde. En çokta bizi bırakıp ölmeyi tercih etmesinden kırgındı yüreğim. Yatağının hala son günkü gibi duruyor olmasına dayanamadım ve gözyaşlarım akmıştı.

Burayı kiraya verirken bu odayı kitlemiştik. Kullanılmasına izin vermedik. Yatağa gidip yavaşca oturduğumda hala annemin kokusu vardı sanki. 5 yıl geçmişti, böyle bir şey mümkün müydü. Yoksa ben annemin kokusunu mu almak istiyordum.

Annem bana hiç annelik yapmamış olabilirdi belki ama annemdi işte. Varlığı bile yetiyordu. Şimdi o da yoktu. Baş ucunda duran komidinin üzerindeki çerçeveye kaydı gözüm. Annem ortamızda duruyordu, abim annemi beni sıkıca sarmış öpüyordu.

O zamanları nasıl da özlediğimi fark ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


O zamanları nasıl da özlediğimi fark ettim. Anne sevgisi görmemiş yüreğim belkide açtı bu duruma. Belkide bundan dolayı bu kadar çok istemiştim Onur'un annesine kavuşmasını.

Çerçevenin üstüne dökülen damlalar ile bir anda içimin boşalmaya ihtiyacı olduğunu fark ettim. Resmi göğüsüme bastırıp hıçkırarak ağlamaya başladım. Dayanamıyordum işte bu hayatta güçlü gibi davranıp sonunda sığınacağım bir limanımın olmaması çok yorucuydu. Oturmaya mecalim kalmayınca yatağa uzandım. Bacakalrımı kendime çekip çerçeveye sımsıkı sarılıyordum.

"seni çok özledim anne, neden bıraktın ki bizi"

Gözyaşlarım ardı ardına akarken engel olamıyordum. Sanırım yılların acısını çıkarıyordum. Sahi ben annemin mezarına da gitmemiştim.

"bizi bırakıp gitmeseydin be anne. Şimdi sana o kadar çok ihtiyacım var ki. Sana dertlerimi anlatırdım. Sen okşamazdın belki ama ben dizlerine yatardım. Okşadığını hayal ederdim. Sıcaklığın içime dolardı. Şimdi sen yoksun, sıcaklığın da yok"

Gözlerimi kapatım boğazıma yumru olan acıyı yuttum.

"çok üşüyorum anne"

Kalbim o kadar sıkışıyordu ki bir an duracak sandım. Neden bu kadar ağrıyordu.

Kapının açılması ve birinin içeri girmesini duysamda gözlerimi açıp bakacak halim yoktu. Yatakta hissettiğim ağırlık sonrasında omuzlarımdan tutuldum ve sırtım sert bir yere bastırıldı.

Hissettiğim koku ile Onur'un olduğunu anlamam uzun sürmedi. Onın geniş ve sert göğüsüne yaslanmıştım. O da uzun kolları ile beni resmen içine sokarcasına çekmiş sıkı sıkı sarmıştı.

"Yazgı, güzelim"

Onun sesi ile nedensizce daha çok ağlamaya başladım. Yüzünü, yüzüme yaslayıp arada öpücükler koyuyordu.

Cesaretin var mı Aşk'aHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin