Heyooo yine ben🙂 Camdan bir baktım kar yağıyor ben de dedim bu bi işaret ders çalışmadan önce bi bölüm daha atabilirsin 😏 Evet evet ders çalışmamak için bahane arıyorum çaktırmayın
*
"İyiyim anne merak etme, birazdan Batu'lar da gelecek işte. Yalnız bırakmıyorlar beni sağ olsunlar," diye açıklama yaptı Kenan telefondaki annesine.
Hastaneden çıktıktan sonra her ne kadar istemese de ailesinin evinde kalmaya mecbur edilmişti. Hatta babası 'kiraladığın evi bırak geri buraya taşın' diye ısrar etse de bu konunun tartışmaya kapalı olduğunu emin bir şekilde söylemişti babasına. Ona attığı tokadı ve kapı dışarı edilmesini bir günde unutacak değildi.
Dört günün sonunda Kenan'ın artık evine dönmesine kimse bir şey diyememişti çünkü artık durumu gayet iyiydi. Ağrıları geçmişti ve kendi işini kendi görecek kadar güçlü hissediyordu kendini.
"Günlük arayacaksın ama beni," diye de tembih edildiğinde gülümseyerek kafasını eğdi.
"Ben aramasam sen arıyorsun zaten anne, daha şimdi girdim eve hemen anında aradın." Zil çalınca çıkardığı ceketi askıya asıyordu. "Geldiler bizimkiler, hadi kapatıyorum sonra ararım."
"Tamam oğlum, dikkat et kendine."
Telefonu kapatıp ayakkabılığın üzerine bıraktı ve kapıyı açtı. En önde heyecandan yerinde duramayan sevgilisini görünce istemsizce dudakları yukarı doğru kıvrıldı.
"Ne oldu," diye sordu kaşlarını havalandırarak.
"Hiç," diyerek içeri girdi ve Kenan'ın boynuna sarıldı. "Sadece seni özledim." Kenan anında Ömer'in beline tek kolunu sararken kapıda bekleyenler arkadaşlarına mahçupça baktı. Hastane olayından beri Ömer'in kimseyi umursamayışı onu biraz korkutuyordu.
Samet'le Harun onların bu haline sırıtarak içeri geçerlerken, Batu'yla Mustafa da dümdüz bakmak dışında bir tepki vermemişlerdi.
Hepsi içeri geçtiğinde, Kenan kullanmadığı eliyle kapıyı kapattıktan sonra gözlerini kapatarak sımsıkı sarıldı ona.
"Ben de seni çok özledim, gülüm."
Ömer istemeye istemeye ayrıldı Kenan'dan, ona kalsa bütün günü sarılarak geçirebilirlerdi. Hasar kontrolü yaparmış gibi onu baştan aşağı süzdü. "İyisin değil mi?"
"Seni gördüm daha iyi oldum," diye çapkın bir gülüşle cevap verdiğinde Ömer gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
"Ciddi soruyorum, dalga geçme benimle."
"İyiyim, iyi. Yürümek iyi geldi, temiz hava falan."
Kafasını salladıktan sonra beraber salona, diğerlerinin yanına geçtiler.
"Bitti mi oynaşmanız," diye sordu Samet alaycı gülüşüyle.
Ömer arsızca gülerek Kenan'ın koluna girdi ve ikili koltuğa yan yana oturmalarını sağladı. "Kaşınma, bir kez daha patlatırım dudağını."
"Kenan daha çok hevesliymiş gibi duruyor," dedi Samet yutkunarak. Kenan'ın öldürücü bakışlarını görünce ister istemez ürkmüştü. "Tamam kızma kardeşim, Ömer senin dudağını da başka şekilde patlatır. Dünden razı zaten."
Herkes dayanamayıp Samet'e gülmüştü.
"Ne içersiniz," diye sordu Ömer Kenan'ın kolunu bırakıp ayağa kalkmaya hazırlanırken. "Çay, kahve?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ MAHALLE -BXB
Roman pour Adolescents!Tamamlandı! Yıllardır işlettiği kafeyi, hiç tanımadığı bir mahalleye taşımıştı Ömer.