10 Aralık 2021
The Manipulator, Dark Piano
Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar.💃
🎲
Oğuzhan Özgür Hancıoğlu, Ağzından
Yanağımı yasladığım o soğuk asfaltı hissedebiliyordum. Islak zeminin yanağımda bıraktığı nem, sanki hiç tenimden geçmemişti. Kırmızı ve mavi renkleriyle zihnime kazınan o acının ruhumda bıraktığı iz, varlığını belli edercesine canımı yakmaya devam ediyordu. Kehribar harelerimin odağındaki gri küller yağmur taneciklerine sarılmıştı.
Edebi bir ruhun, ölmüş bir adama sarılması gibiydi.
"Barbaros."
Ağabeyim, ona seslenmemle bedenini bana çevirdi. Dudaklarında naif ve sadece benim görebildiğim bir tebessüm vardı. Şöminenin içinde çıtırdayan odunların sesini duyabiliyordum. Etrafa saçtığı turuncuları ağabeyimin yüzünün yarısını kaplamıştı. Bala dönmüş göz rengi beni kendine büyülüyordu. Bakışlarının ne kadar derin olduğunu ve beni sevdiğini işte o zaman anlamıştım.
"Gel Zeus."
Yavaş adımlarla ağabeyimin yanına gittiğimde kolunu kaldırdı ve omzuma bıraktı. Bedenlerimiz şimdi yanan ateşe dönüktü ama gözlerimiz birbirinden hiç kopmamıştı. Yüzüne yansıyan alevin dalgaları, yüzünün bir tarafını karanlıkta bırakıyordu. Göz renginin koyuluğuna dalıp giderken bakışlarımı yanan ateşe çevirdim. Ateşin altında birikmiş külleri izlerken omzumdaki baskıyı hissettim.
"Ne düşünüyorsun Zeus?"
Burnumdan yavaşça alıp verdiğim nefes ile birlikte külleri gösterdim.
"Ateşin altındaki küllerin canı yanmıyor mu?"
Ağabeyimin hoş kıkırdaması kulaklarıma doldu. Harelerimi ona çevirdiğimde gözleri hafif kısılmıştı ve o da ateşin altındaki küllere bakıyordu. Derin bir nefes alıp kehribarlarını benimkilerle buluşturdu ve ardından kafasını iki yana salladı.
"Ateş bir adama, küller ise bir kadına benzer Zeus. Adam, kadının aşkından yanıp tutuşurken kadın da onun aşkından küle döner. Ateş söndüğünde ikisi de aşklarından kül olur."
"Özgür!"
Ağabeyimin sesi yavaşça kulağımdan silinirken zihnimdeki görüntüsü kayboldu. Bana seslenen kişiye ağırca döndüm. Koşarak bize doğru gelen Aybars'ı ve Ateş'i gördüğümde yeniden kül olmuş mekâna baktım. Andromeda yazılı tabelaya bakarken göz kapaklarımın gözlerimin üzerine düşmesine izin verdim.
Ben, ağabeyimin bana verdiği emaneti koruyamamıştım.
Sırtımdaki yükü hissedebiliyordum. O öyle bir yüktü ki sanki sadece sırtıma değil, tüm bedenimin üzerine devrilmek üzereydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANDROMEDA
Action[WattpadRomance TR Okuma Listesinde] Zihnimde akmakta olan bir kum saatinin sesini duyuyordum. İnce, dar kısımdan geçen tanecikler üzerime doğru akıyordu. Bedenime yapışmış kum tanelerinin ağırlığı, ruhumdaki ağırlığa eşitti. Sanki geçmiş, üzerime ç...