21.Bölüm ⚘

1.3K 101 21
                                    

İyi okumalar ⚘

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Miraç
Ayaz'la mesajlaşmıştık ve onu bekliyordum mağazada. Kapanma saatine az bi zaman kalmıştı ve diğer elemanlari erkenden gönderdim. Sevgilim gelecek sonuçta. Rahat rahat öpmem lazım. Ellerini tutup, güzel gözlerinde yolculuğa çıkmam lazım. Bunu da elemanların yanında yapamam.

Elemanlar gideli birkaç dakika olmuştu ki kapıdan Ayaz girdi. Ben kasada duruyordum ve bana doğru yaklaştı. Bir insan, bir insanın yürüyüşüne dahi aşık olur mu? Oluyormuş. Ben olmuştum. Ayaz'ın yürüyüşüne bile aşıktım. Tam kasanın önünde durdu. Muzip bir tavırla konuştu.

"Naber sevdiğim bey?" dedi. Kalbim zaten hızlı atıyordu. Mümkünmüş gibi daha bir hızlandı sanki.

"Iyidir sevdiğim kişisi senden naber?" dedim bende gülümseyerek.

"Iyiyim bende. Ya az önce birileri beni öpmek istemişti ama. Yani telefonda baya cesurca çat çat söyledi. Şimdi nerde o yiğido acaba?" dedi alaylı gülümsemesiyle.

Kasanın arkasından çıktım ve mağazanın kapısını kilitleyip ışıkların bir kısmını söndürdüm. Ayaz'ın elini tuttum ve üst kata yöneldik. Oradaki odaya çıkacaktık. Daha rahat olurduk.

Odaya çıktıktan sonra, hemen yatağa uzandım. Elimle yanıma vurdum. Mesajı alıp hemen uzandı yanıma. Ellerimizi birleştirdi ve bana doğru döndü tüm bedeniyle. Bende ona doğru döndüm. Içerisi çok karanlık olmadığı için yüzünü görebiliyordum. Bir süre birbirimizin gözlerinde seyahat ettik. Elini yanağıma getirdi ve okşamaya başladı. Sonra fısıldayan ses tonu doldu kulaklarıma.

"Bu hayatta yaptığım en doğru şey, sana mesaj atmak oldu. O gün sana mesaj atmasaydım gerçek aşkı asla tadamayacaktım. Melek'e bir teşekkür borçluyum." dedi gülümseyerek.

"Benim de yaptığım en doğru şey o mesaja cevap vermek oldu. Melek'e ben de teşekkür etmeliyim sanırım." dedim gülümseyerek. Ellerim saçlarında geziyordu. Ipek gibiydi. Parmaklarımın arasından akıp gidiyordu. "Yalnız merak ettiğim bir şey var?" dedim.

"Hm?" diye bir mırıltı döküldü güzel dudaklarından.

"Melek neden benim numaramı verdi sana?" diye sordum. Cidden merak ediyordum. Böyle bir şeyi neden yapsın ki? Kıkırdadı önce. Sonra cevap verdi. Hâlâ gülümsüyordu.

"Melek kısa boylu ya hani. Ben de ona ufaklık falan diyorum o da sinir oluyor. O gün de biraz üstüne gittim. O cadı da senin numaranı yazmış. Muhtemelen senden dayak yiyeceğimi falan düşündü." dedi ve dudaklarıma yaklaştı iyice. "Sana o kadar çok kapıldım ki, neden mesaj attığımı bile unuttum iki günde. Sana o kadar aşık oldum ki, sayende aşka inanır oldum." dedi fısıldayarak ve dudaklarıma öpücük bıraktı. Ama dediklerinin benim üstümde yarattığı etkiden habersizdi. Elini aldım ve kalbime götürdüm. Nasıl attığını hissetsin istiyordum. Bana neler yaptığını görsün, bilsin.

"Hissediyor musun Ayaz? Senin için atıyor böyle. Sana atıyor. Kalbim artık senin. Kalbime iyi bak, olur mu?" dedim fısıldayarak.

"Sen de benim kalbime iyi bak. Sana emanet. Durana kadar." dedi ve dudaklarımız birbirine çekildi adeta. Birkaç dakika boyunca dudaklarını özlemle öptükten sonra ayırdık dudaklarımızı. Göğsüme sığındı, başını tam kalbimin üstüne koydu. "Kalbinin sesini dinleyerek uyumak istiyorum." dedi ve gözlerimizi kapattık. Yüzümde asla solmayan bir tebessüm vardı. "Huzur işte bu." diye mırıldandığını diye duydum.

"Huzur sensin sevgilim." diye fısıldadım yüzümdeki gülümsemeyle. Gözlerimi kapattım ve kollarımın arasındaki sevgilime iyice sarılarak uykuya bıraktım kendimi.

Şapşallar sizi 🥺💕

Yorumlarınızı bekliyorum ⭐

MİR♡AYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin