Selam Cesurlar📘
Bu hikayede bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler...
Umarım beğenirsiniz...
Keyifli okumalar.📖
⌨⌨⌨
Kaderden kaçmak
hangi kaderde vardı?Yaşamaya çalışmak
hangi ölüme sığardı?Yaşamayı öğrenmek mi zordu
Ölmeyi öğrenmek mi?Peki ya benim yaşamaya çalıştığım hangi ölümün pençelerindeki kaderdi?
Kafamın içinde çınlayan ve asla susmayan 'Sen ölmeyi değil yaşamayı bilmiyorsun' diyen o ses...
**********
1. Hazine'den;
"Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır."
1.BÖLÜM "KÖR KUYU"
-22 Ocak' 2016-
Her kaderin başlama noktası, onu yazan bir kalem, kalemi tutan bir eli vardır. Bizim kaderimizse ne bir kağıt ne de bir kalemle başladı. Soğuk bir kış gecesinde hiç kimsesiz gibi sessiz, insanların korkunç bakışlarına terk edilmiş bir kasabada ısınmaya çalışan birileriydik. "Fazla soğuk." Soğuktan donan ellerimi bir birine sürterek bunu söyleyen Derin'e kısa bir bakış atıp önüme döndüm.
Derin; içimizdeki en küçüğümüzdü. Çok güler, çok eğlenir ve bazen bizim sorun ettiğimiz her şeye umutlu bakardı. En büyük hayaliyse moda tasarımcısı olmaktı ve bizim de duruma bakılırsa bu hayal olarak kalacak gibiydi.
"Biraz bekle Derin, ısınırız şimdi."
"Evet biraz bekleyelim." Diyerek Yalın'ı onayladım.
Yalın; ne kadar sert ve soğuk görünse de her zaman en şakacımız ve olumlu bakanımız o'ydu. En sevdiği şey gizli ve gizemli olan ya da çözülmemiş olayları araştırmak ve bunları gelecekte kendisine bir iş kurarak değerlendirmekti.
"Hiç bu kadar soğuk olmamıştı daha önce, bu gece başka." Kadir'in ifadesiz ama meraklı sesine hepimiz döndük.
Kadir; Yol gösterenimizdi, daha sessiz ve insanlığa çok fazla karışmayan biriydi. Tabi aynı zamanda kendisi polis memuruydu.
Konuşan ilk kişi Paydar oldu. "Bence normal, yani olması gerektiği gibi." Sesi alaylı çıkmıştı, bunun üzerine kaşlarım çatıldı.
Paydar'sa; bilmiyorum, her zaman onda tam anlayamadığım bir şeyler vardı.
"Niyeymiş o?" Diye sordum.
"Alaz beyin doğduğu gün ya hani ondan..." Sustu ve kafasını iki yana sallayarak devam etti. "...çok kıymetli soğuk nevale." Alaz...
Alaz'sa; Benim hayatımda varlığıyla yokluğu bilinmeyen ama göğüs kafesimin içindeki kalbimde kendisine kurduğum tahtın sahibiydi. Evet biraz ironik seslense de öyleydi ve tabi aynı zamanda kendince bir şeyler yapardı, benim hâlâ tam çözemediğim şeyler. Arada sırada ortadan kaybolması da cabası.
"Bunun şuanki durumla ya da soğukla ne âlâkası var kardeşim?" Diyen Kadir'di. Paydar sıkıntılı bir oflamayla ayağa kalkarak ellerini cebine koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH&MAT Mahalle Hikayesi
Aksiyon*Yetişkin okurlar için uygundur!* Aramızdaki uzaklık 7 metre, bir birilerine tuşlanmış iki silah, her birinde bir mermi. Alaz bana doğru bir adım attı ve eş zamanlı olarak ben de ona doğru bir adım attım. "Bu tetiğe aynı anda basarsak bile ilk ölen...