all the thing she said, running on my head

12 4 234
                                    

"Erkekler ağlamaz mı?"
Güldü.
"Erkeklik XY kromozomuyla oluyor zannediyordum.
~

Kız defterine bir şeyler karalamaya devam etti.

Kalem o kadar çok haraket ediyordu ki, hiçbir şey yapmadığına emindi. Kız son defa bileğini oynattıktan sonra sertçe kalemi bıraktı. Defteri camdan yapılmış gibi kaldırdı. Sonra eserinden memnun olmuş bir şekilde gülümseyip defteri geri yerine koydu.

Limonatasından yudumlayarak etrafa baktı. Parkın içinde koşuşan sarı saçlı kız ve çocuk gülüyordu.

Ufak gölün yanındaki yaşlı başka bir çift ördeklere ekmek atıyorlardı. Sırıttı, ne kadar da tatlı... 'Birbirlerini ölesiye seviyor olmalılar.'

Bir grup genç ise gülüşerek kamelyada oturmuş, video çekiyor, bir şeyler anlatıyor ve gülüyorlardı.

Pazardan döndüğü anlaşılan orta yaşlardaki kadın soluklanmış bir banka oturmuştu, kız gibi etrafı gözlüyordu. Göz göze geldiklerinde birbirlerine gülümsediler. 'Ne de tatlı bir hanım'

Sonra omuz silkti sıradan bir gündü işte.

Biraz durduktan sonra kalktı.

Eve doğru elleri ceplerinde yürüyordu. Sonbaharı seviyordu ama keşke garip yapısına alışabilseydi. Utangaç yapraklardan bir kaç tane topladı,ne güzel bir kırmızıları vardı. Panosunu mükemmel bir şekilde süsleyeceklerdi. Herhalde ağacın vazgeçtiği bir kaç yaprağı olması sorun olmazdı, 'ayaklar altında ezilmesinden iyidir!' Diye düşünüp canlarını acıtmayacak bir şekilde tuttu.

Yürürken güldü.

Okulunuzda yangın çıkmasının bazı güzel yanları da vardı.

Örneğin; okula gitmemek.

Arka cebinde titreyen telefonu mesaj geldiğini belirtiyordu. Pek mesaj gelmezdi. Anenesidir herhalde. Başka biriyse de eve gidince bakardı artık.
~
'Niye kimse beni sevmiyor?' Dedi çocuk sorarcasına. Her yeri yara bere içindeydi. Kendi kendine konuşuyor gibi bir hali vardı, annesi yüzünü okşadı.

"Ben seviyorum ya!" Dedi sevecenlikle. Yüzündeki morluklardan birini öptü. Dudakları çocuğu iyi hissediriyordu. Gerçekten de annesi öpünce her şeyi unutuyordu.

"Diğerlerine ne gerek var?" Kadın gülümsediğinde çocuk da ona tebessüm etti. Buruk bir gülümsemeydi. Kırık döküktü.  'Annesinin de onu zorunluluktan sevdiğini biliyordu.'

Kadının aklına gelen düşünceyle gözleri parıldadı. "Hem başka bir kız daha vardı. Seni şu pis çocuklardan kurtarmıştı. İsmi..." Çocuk o anıyla gülümsedi. Onun aksine koyu olan gözleri pek severdi. "Efsun!" Kadın kafasını salladı.

"Ama beni şimdi tanısa o da sevmez ki? Hem bence o zaman da pek sevmiyordu." Çocuk kanlı parmaklarıyla oynadı. Kızı tanıyordu. Her şeyi varken ilgi isteyenlerden nefret ederdi. Çocuk ise onlardan biriydi işte. "Sadece iyi kalpliydi."

Annesi güldü. Bu tatlı Deniz'i hep kendi mükemmeliğine kördü zaten. Kimsenin onu sevmesi için bir sebep yoktu ona göre.

"Hem Poyraz da seni seviyor." Çocuk güldü, "Bi zahmet anne! Çocukluğumuz onla geçti."

Annesi mızmız bir çocuk gibi omuz silkti. "Sonuçta seni seviyor." Çocuk daha çok güldü. Annesini seviyordu, kırık kalbini her zaman o onarmıştı.

Gülümseyen kadın çocuğun anlından öptü. "Bence artık uyumalısın bi' tanem..." Dedi şefkatle. Ona bakınca kalbi yerine sığmıyordu. İyi ki doğurmuştu be bu veledi! Çocuk başını sallayıp annesinin yanağından öptü. "Ben yukarı çıkıyorum o zaman."

Salondan ayrılıp yukarı çıkarken düşündü. Efsun... Sahiden o ne yapıyordu şuan?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 26, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İnsanlar Da Ağlar|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin