Hayatım boyunca ne kurallara uyan biri olmuştum ya da düzen bozan. Kuralları uymamak her düzeni bozmazdı bana göre.
Kurallar, kurallarıma uyuyorsa benim için hiçbir sıkıntı yoktu açıkçası. Erkek arkadaş konusuna gelirsem eğer, o söylemese de hayatımda şuan birinin olmasını istemiyordum zaten.
Birine güvendiğinde o güvenin nasıl yıkıldığında çok çirkin bir şekilde şahit olmuştum ben.
"Kuralların uyulmak için olduğunu bir hakimler bir de polisler savunur Bay Kim. Hiç kuralları yıkmayı denediniz mi?"
Sorumla dudaklarını ıslattı. Dikkatimi ona vermeyi denedim.
Kaşları havalanmış ama yüz ifadesi değişmemişti
"Kuralları yıkmak en kolayı Park, kurallara uymak ise en zorudur. Başarı kurallara uymaktır."
Kesinlikle görüşlerimiz farklıydı.
"Buradan anladığım kadarıyla kurallara ya uy, ya da uy diyorsunuz. Doğru mu anlamışım Bay Kim?"
"Kesinlikle iyi anlaşacağız Bay Park?"
Kesinlikle dedim içimden. Kesinlikle anlaşamayacağız.
"Öyleyse başlayalım mı?"
"Başlayalım."
Sessizdik. Öncelikle önümde ki suyu diklemiştim aceleyle. Belli etmesemde kendimi ve bedenimi germiştim.
Bardağı masaya bıraktığımda dikkatli bakışlarına şahit olmuş, tek kaşımı kaldırarak bakmıştım ona.
"Bir şey mi diyecektiniz?"
Parmağı ritimle masaya vuruyordu.
"Dudağınızda kaldı"
Buna mı dikkat ettiniz der gibi bakarak masa da peçete aradım. Bulduğumdaysa yüzümde ki gülüş onun dikkatini çekmişti.
Dilimi alt dudağımda gezdirmiştim aheste aheste.
"Gitti mi Bay Kim?"
Gözleri bunu beklememiş gibi açılmıştı. Sonra ise şaşkınlığını gizlemiş arkasına yaslanmıştı.
"Hayır?"
Yine aynısı bu sefer üst dudağıma yaptığımda adem elmasının oynadığını görmüş tekrar sormuştum.
"Peki şimdi?"
Yutkunuşuna şahit etmişti beni.
"Gitti Park, devam edebilirsiniz."
Gülmek istesemde kendimi tuttum. Ve önümde ki yemeklerde gezdirdim gözlerimi.
"Bay Kim, sizce hangisinden başlamalıyım?"
Amacım onu biraz kızdırmaktı, belki de biraz eğlenmek.
"Balık çorbasından başlayabilirsiniz Park. Seveceğinize eminim."
"Neden seveceğimi düşündünüz?"
Bakışları yüzümden üst bedenime ardından karnıma indiğinde beni şaşkınlığa uğratacak şeyi söylemişti.
"Kaslarınız, Park. Kaslarınıza iyi bakmalısınız."
Elimi karnıma bastırarak ona kısık gözlerimle cevap verdim.
"Ne demek istiyorsunuz?"
Eline ne zaman aldığını bilmediğim kadehi almıştı konuşmadan önce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İf the mafia falls in love |vmin|
FanfictionEski sevgilisi tarafından dolandırılan Park Jimin, İntihar etmek için geldiği köprüde onu annesi sanan bir bebeğe annelik yapacak mıydı?