His Lips are Dripping Honey/ çeviri

Chapter 7: The Bend Before the Break

Özet:

Jungkook, Jimin'i dairesine geri götürür ve sarışın, alfanın ona ne kadar ihtiyacı olduğunu anlamadan önce, nefes almak için  zar zor zaman bulur.

Ve Jimin alfanın istediği hiçbir şeyi reddetmez :)

Notlar:

Merhaba millet! Yani flaş haber!! Ben dünyanın en kararsız yazarıyım ve biliyorum ki bu bölümde müstehcenlik olacağını söylemiştim ama siz kızmadan, bundan sonra olacaklar için sahneyi hazırlamam gerekiyordu ve bölümün başlığına bakılırsa bunu söyleyebilir misiniz? duygusal bir yolculuk mu olacak? ?
**spoiler uyarısı: IS!***

O yüzden küçük bir geçişin tadını çıkarın ve şimdilik birbirlerinin yanında mutlu olmalarının keyfini çıkarın tamam mı?? Bir sonraki bölümün başlangıcı Jungkook'un bakış açısıyla olacak, bu yüzden perspektifte küçük bir değişiklik için sabırsızlanabilirsiniz.

Ayrıca, bu bölümün son kısmını okursanız, 8. bölümde tam bir smut sahnesi yayınlamaktan kaçacak hiçbir yerim olmadığını göreceksiniz tamam, bu yüzden endişelenmeyin..

Bir sonraki bölüm bir hafta içinde ya da belki önümüzdeki Cuma'ya kadar çıkacak çünkü bunun Cuma olması gerekiyordu ve ben yine de aralarında bir hafta ara vermeye çalışıyorum :) Her neyse, umarım bu kısa güncellemeyi beğenirsiniz çünkü bir sonraki bölüm uzun olacak ve muhtemelen seni kızdıracak, üzecek ya da arada bir şey yapacak:/

(Üzgünüm kusura bakmayın çünkü sizi uyardım!!)

Bölüm Metni

~ Bölüm 7 ~

Jimin kendini hayattaki birçok şeyi merak ederken bulmuştu. Bir daha başka bir ilişkiye tahammül edip edemeyeceğini merak etti, Byul'un babasıyla bir gün tanışıp tanışmayacağını merak etti, arkadaşları ya da ailesi olmayan birinden ne kadar umutsuzca sevgi ve şefkat beklediğini düşündü.

Elbette eski sevgilisiyle barışmayı hayal etti, dudaklarını çenesinin kıvrımı üzerinde gezdirmeyi ve kırık bir plak gibi çıkana ve kendi kalbi, hayatındaki en tatlı çocuğun kalbini kırdığı için rahatlayıncaya kadar özür dilemeyi düşündü. şimdiye kadar bilinen düşünceleri bunlardı.

En azından alfayı tekrar görmenin nasıl bir şey olacağını hayal etmiş olsa da, beyni şu anda içinde bulunduğu senaryoya benzer bir senaryoyu asla hayal edemezdi.

Hiçbir şekilde şikayet ettiğinden değil.

Zayıf ve yıpranmış vücudu Jungkook'unkiyle aynı hizadaydı, kaygan ve terli göğüsleri, bir ter karışımı ve omega'nın dünyayı parçalayan orgazmı muhtaç vücudunu harap ettiğinde neredeyse Jungkook'un çenesine fırlayan kendi menisi ile iğrenç bir şekilde mükemmel hissediyordu.

Jimin'in nefes nefese kalması, genç erkeğin boynunu okşamasına neden oldu, yanağı Jungkook'un omzunda ezildi, kolları iki yanında sarkarken, Jungkook'un parmakları seks sonrası zirvelerinden çıkmış Jimin'in sırtında yatıştırıcı bir şekilde aşağı yukarı hareket ediyordu.

Alfa o kadar yüksek sesle mırıldanıyordu ki Jimin sevimliliğine gülebilirdi ama şu anda paylaştıkları anın yumuşaklığına bir türlü alışamıyordu, mümkün olan her şekilde çok huzurlu ve doğru hissediyordu.

Jimin tekrar nefes alabilecekmiş gibi hissetti, eğer Jungkook izin verirse buna kesinlikle tekrar alışabileceğini hissetti ve kendi mırıltısıyla birbirine kenetlenmiş güçlü bedene bakılırsa lanet olası bir arabadalardı. Bunu tekrar yaşamaktan çekineceğini de sanmıyordu gerçi.

Jungkook'un onu bırakacağını ve muhtemelen ondan sonra onu bir daha asla göremeyeceğini anladığında nasıl hissedeceğini bilmiyordu. Ve o anda, bir zamanlar beslediği sert hisleri de umursamıyordu, hayatında tek olacağından emin olduğu biri olmadan yaşamanın geçmiş acısını umursamıyordu.