Dolunay rehabilitasyon kliniğinde saat gece yarısını bulmuştu. Gece vardiyasında temizlik görevlisi olarak işe başlayan Nicholas ilk vardiyasında 3. Katın paspasını çekiyordu. Bütün hastalar uyumuştu. Koridorun sonunda bir odanın ışığı yanıyordu ve kapısı açıktı. Kat nöbetçi hemşiresi dinlenme odasına çekilmişti. Birden aklına " ya hastaya birşey olduysa " diye şüphe üşüşen Nicolas "daha ilk vardiyamda bir mecareya hiç gerek yok" dedi ve hemşire odasına gitti.
_ Merhaba . Ben işe yeni başladım adım Nicolas
_Evet ! Sana nasıl yardım edebilirim nicholas?
_Temizliğe başlayacağım ama koridorun sonunda ki odanın hala ışığı yanıyor ve kapısı açık. Bir sorun olabilir haber vereyim dedim
Hemşire yüzünde bir tebessüm ile cevap verdi
_Orası bay Magas'ın odası.314 numara. O geceleri uyumaz . Sorun yok merak etme. Sen devam et
_Tamam öyleyse ben başlıyorum
Odanın önüne kadar gelebilmişti. İçeride ne olup bittiğini çok merak ediyordu. Kapının önüne gelmeden, kafasını şöyle bir uzatıp baktı içeri. Odanın içindeki kitaplık bir sürü kitap , ajanda ve küçük not defteri ile doluydu. Masanın üstündeki büyükçe kalemlikte tek tip kurşun kalemler vardı. Yarısı içilmiş bir fincan kahve ve buruşturulmuş bir sürü kağıt ile doluydu masanın üstü. Saçlarının hemen hemen tamamı beyazlamış orta yaşlarda bir adam oturuyordu masanın başında. Birşeyler yazıyordu pür dikkat. Nicholas bir süre izledi. Tam kalan bir küçük yeri de halledip işimi bitireyim ve dinleneyim diye yavaşça çekiliyordu odanın önünden. İçeriden gelen sesle korktu.
_İçeri gelmezmisin ?
_Hayır teşekkür ederim. Rahatsız ettiysem özür dilerim. Işığı açık görünce , saatte biraz geç! İyi olup olmadığınızı merak ettim?
_Rahatsızlık mi?