Düşünceler

534 74 17
                                    


Telefonumdan hemen Issac ı aramıştım sürekli meşgule atıyordu. Lanet olasıca.. Ne bok yemeye taşıyosun o telefonu yanında . Sinirle soluyarak merdivenlerden aşağıya indim. Biraz hava almam gerekiyordu . Sahile dogru yavaş adımlarla yürümeye başladım.Biraz düşünmeye ihtiyacım vardı değil mi?

Kafamda bir sürü ses var ve beni rahat bırakmıyorlardı.
Çok ses vardı.
Gerçekten çok yoruldum.
Sahilde gezinirken ağlayıp daha sonra nedensizce gülmekten ; sinir krizi geçirmekten yoruldum.
Herşeyden yoruldum!

Kırıldım. Kırdılar.Küçüçük bir parça bırakmayana kadar parçaladılar kalbimi, duygularımı , hislerimi . Çürüttüler duygularımı . Şimdi ben onlarınkini çürütüyordum.

Düşüncelerimi sonlandırıp eve doğru yürümeye başladım hava kararıyordu. Yeni evimde çok yalnızdım neredeyse bu şehirde tanıdığım insan sayısı hiç yoktu bile.Yeni insanlar edinmek zorundaydım. Yoksa burda hayat geçmezdi.Bunları daha sonra düşünmem gerekliydi çünkü hava oldukca kararmıştı.Hızlı adımlarla yürümeye devam ettim. Evin önünde durup biraz dinlenip çantamdan anahtarımı çıkarttım. Tam evin kapısına yönelirken yakışıklı bi çocukla karşılaştım. Yeşil gözleri , kumral saçları ve erkeksi yüz hatlarınla beni büyülemişti.Kendime gelerek yürümeye devam ettim .
Evimin içine girip anahtarı masanın üstüne fırlatıp yatağıma uzanmıştım.
Birden bire telefonum çalmaya başlamıştı arayan Issac tı.
- Elena çok meşguldüm telefona bakamadım nasılsın ? Yeni evine alıştın mı bakalım ?
+ Seni göt hiç aramıyacaksın zannetmiştim. Ee.. aslında alışamadım.
- Alışırsın dostum zamanla şimdi söylemen gereken var mı ? Benim uyumam lazım da .s
+ Yok daha sonra konuşuruz iyi geceler..
- Sanada Elena..

Konuşmamız biter bitmez telefonumu yatağımın kenarına koydum. Uyumaya gerçekten çok ihtiyacım vardı çok yorgundum . Bi süre etrafa bakarken uyuya kalmışım.

Sabah telefonumun çalmasıyla uyanmıştım. Beni bu saatte arayana lanet ederek kalktım . Arayan yine o baş belasıydı.Telefonumu yatağın üstüne atıp kalktığım gibi aynanın karşısına geçtim.

Şişmiş gözler , karışık saçlar, kan çanağına dönmüş gözlerimle tam bir hortlaktım. Zaten                 tenrengim aşırı beyazdı. Telefonu alıp başbelasını aramam gerekti .Hemen elimi yüzümü yıkayıp salaş bir topuz yaptım . Üstüme ne bulduysam giydim ve ayak üstü bişiyler atıştırıp çantamı alıp evden çıktım.Bir süredir   düşüncelerim gerçekten çok karışıktı  . Bu hayatta çok düsünmek lazım. Çok düşünmek insanı yorar ama bazı konularda çok düşünmek olaylara açıklık getirir. Herneyse işte çözüm yollarım              tükenmişti.Mutsuzluk tüm bedenimi kaplamıştı sanırım. Çözüm yollarım ne kadar çok olursa olsun hiçbiri iyi yola çıkmıycaktı.

22:00
Bugün hayatımda hiç olmadığı kadar çok gülmüştüm ama gülerken yalan olduğunu kimse anlamamıştı . Zaman geçtikce zor oluyordu yalandan gülümsemek. Bu acı sadece aşk acısı değildi.
Ne acı ne de başka bir his. Hiçbir şey hissetmiyorum. Şuanda bağırıp çağırıp ya da gözlerim şişene kadar aglamam gerekmiyor muydu ? Peki ben neden bu kadar hissizlesmistim?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Promise Me This İs Forever •(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin