11

22 5 8
                                    

8818 - BÖLÜM 11

Jiyong sokağın sonundaki oyun parkından da aşağı döndüğünde, bir şeyleri kaçırdığının biliyordu.

Evin tek bir anahtarı vardı ve o da Jiyong'un portmantoda asılı montunun cebindeydi. Halbuki diğer yandan, Youngbae'nin çıkabilmek için ya balkon ya da ev kapısındaki kilidi açması gerekirdi ve açtıktan sonra kapıları yeniden içeriden kilitleme şansı yoktu.

Jiyong gece uyanıp kendisinin yeniden kilitlemiş olma ihtimaline kafa yorduysa da, hayır. Sabaha kadar hiç uyanmamıştı.

Kendine mantıklı bir açıklama sunamayışı, onu Youngbae'ye mesaj atmaya zorlasa da Jiyong bunu istemiyordu.

Açıkça, birinin evine izinsiz girip çıkması umrunda değildi veya belki de hala evinden çıkmaması.

Ancak bu ihtimal de söz konusu değildi çünkü Jiyong tüm evi kontrol ettiyse de Youngbae'yi bir türlü bulamamıştı.

Çiçekçiye ulaşmasına henüz varken, arkasında bir önceki seferden alışık olduğu adım seslerini duydu yeniden.

Jiyong: Sensin,
Değil mi?

Youngbae: Benim, merak etme.

İçini rahatlatmalı mıydı bu? Youngbae için ne hissettiğini bilemiyordu henüz. Güveniyor muydu? Evet, tabi. Ancak kimseye karşı korku duymayan biri olarak Jiyong'un korkmamayı, güvenmekle karıştırıyor olma ihtimali de çok olasıydı.

Jiyong: Dün gece,
Gelmene gerek yoktu.

Youngbae: Yoktu.

Jiyong: Kendim başa çıkabilirdim.

Jiyong, Youngbae'nin kendisinin peşinden geldiğini bildiğinden yolunu değiştirdi, artık çiçekçiye gitmiyordu.

Bunu kabul etmek onun için zordu, çünkü şimdi Youngbae'den kaçıyordu. Gözünün önünden değil belki veya telefonun diğer ucunde oluşundan da değil.

Onun kendisine hissettirebileceklerinden ve onunla aynı yolları yürümekten delicesine kaçıyordu.

Youngbae: Kendin başa çıkabilirdin.

Jiyong: Sana ihtiyacım yok Youngbae,
Bunu anlaman için daha ne demek gerek?

Youngbae: Dün, istemediğin bir şey mi yaptım? Öfkelisin.

Bana her zamankinden daha öfkelisin, Jiyong.

Jiyong: Sen hayatıma girmeden önce de gayet iyi ilerliyordum ben.

Sensiz de iyiydim.

Youngbae: Bana ihtiyacın yoktu, biliyorum.
Bensiz de baş edebilirdin, biliyorum.
Bensiz de ilerliyordun, biliyorum.

Bunları bilmediğimden değil Jiyong, hepsini pekâla da biliyorum.

Benimle olsun istediğimden.
Benimle birlikteyken baş et ve benimle birlikteyken ilerle istediğimden yapıyorum.

Derin bir nefes aldı Jiyong. Karşısındaki çocuğu bir şekilde uzak tutmak istiyordu kendinden, hayatından, sahip olamayacağı gelecekten.

Fakat Jiyong sanıyordu ki, çocuk akıl almaz derecede inatçı ve kendisine karşı dikkatliydi.

Aldığı nefesi bıkkınlıkla verdi ve yeniden açtı ekranı.

Jiyong: Artık, pes etmeyecek misin?

Youngbae: Benden her kaçışında, senin gittiğin yolları ben de yürüyeceğim elimde bir papatyayla.

Jiyong: Senden kaçışlarımın sonu yok.

Youngbae: Yolların da bir sonu yok Jiyong.
Ve tabi papatyaların da.

Ve Jiyong, sana bir şarkı söyleyeceğim.
İki kişi hakkında.







14.Bölüm büyük ihtimalle final olacak, kurguya veya işleyişe dair eleştiri ya da yorumlarınızı bana bildirmekten çekinmeyin.

Aklımdakini ne derece aktardığım konusunda şüphelerim var.

8818   |GDYB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin