8 | Peace

3.5K 197 56
                                    

Sirius'un anlatımı

James, Peter ve Remus ile sohbet ederek Kehanet dersliğine ilerledik. James, Lily ile olan randevusunu anlatırken Remus gülümsüyor, Peter elmasını dişliyor, bense tırnak etlerimi kanatıyordum.

Gergindim. Regulus ile uzun zaman sonra yavaş yavaş konuşuyorduk. Yanlış bir şey söyleyerek her şeyi mahvetmek istemiyordum.

"Hey Pati, iyisin değil mi?" Remus'a gülümsedim ve kafamı salladım. "Biraz gerginim." James şaşkınca bana baktı. "Rahatla! Regulus seni lanetlemeyecek."

Umarım.

Sınıfa girdiğimizde Olivia ve Regulus zaten sınıftaydı. Tanrım, ilk defa geç kalmamıştık. Olivia bana gülümsedi ve başıyla Regulus'u işaret etti. Ona göz kırptım ve Regulus'un yanına oturdum.

"Selam Reg." Gelecek tepkinin sert olması ihtimali ödümü koparıyordu. "Merhaba Sirius. Nasılsın?"

Sıkı kapalı olan gözlerimi yavaşça açtım. Sevimli gülümsemesiyle bana bakıyordu. Şu çocuğun tatlılığına bakın!

"İyiyim, harikayım! Sen?" Başını salladı ve çay bardağına baktı. "Bu tür şeylere inanıyor musun?" diye sordu. Omuzlarımı silktim. "Sadece iyi bir şeyse." Belli belirsiz güldü. "Tam senlik hareket. Ben inanmıyorum."

Neden ki?

"Sakıncası yoksa, neden?"

Ah umarım 'Sanane?' falan demez.

"Sakıncası yok. Sadece içtiğim çayda başıma gelecek iyi veya kötü şeyin görünebilme ihtimali bana saçma geliyor." Ona kısmen katılmıyordum.

Yani büyülü bir evrende yaşıyoruz. Asalar sallayarak bir şeyler var edebiliyoruz. Neden içtiğimiz şey geleceğimizi tahmin edemesin ki?

Bir şey demedim. Karşı gelen zıt taraf olmak istemiyordum. Sınıfa göz attım.

Olivia. Ve Lestrange. İçimdeki kıskançlık çok saçma derecede güçlüydü. Livia'nın Lestrange'de gözü yoktu elbet. Ama sizin olana birinin yaklaşması rahatsız edici. Olivia güzel gülümsemesiyle onu dinliyordu. Eğer önemli bir şey için burda oturmasaydım o masaya atlardım.

"Evet çocuklar. Şimdi herkes çaylarını içsin. Bitince yanınızdaki arkadaşınızın falına bakacaksınız. Kitaptan veya benden yardım alabilirsiniz. Doğru yorum yapanlar binalarına +5 puan kazandıracak."

Profesör kendi köşesine çekilince herkes fincanlarına atladı.

Regulus da fincanını aldı ve benimkine vurdu. "Afiyet olsun." Gülümsedim ve çayımı içtim. "Ee ne diyor?" Regulus merakla bana bakıyordu. "Diyor ki, Regulus buna inanmıyorsa neden bu kadar çok heyecanlandı?" Ben sırıtırken gözlerini devirdi. "Sadece aptal çay ne diyecek merak ediyorum."

Boğazımı temizledim ve konuştum: "Diyor ki içinde bulunduğun zor durumlar üç vakte kadar çözülmeye başlayacak. İmkansız dediğin her şey gerçek olacak. Tabii Harika, Muhteşem Ve İnanılmaz Yakışıklı Ağabeyin Sirius Black'i affedersen." Çok heyecanlanmıştım. Ne diyecekti acaba?

Bir süre sessiz kaldı. "Harika, Muhteşem Ve İnanılmaz Yakışıklı Sirius Black diye birini tanımıyorum."

Ah siktir. Benim yüzüm düşerken konuşmaya devam etti.

"Ama Yavşak, Pisliğin önde gideni, Şerefsiz, Duygusuz, Orospu Çocuğu Sirius Black'i affedebilirim." Az önce söylediği hiçbir hakaret önemli değildi.

Affedebilirim. Affedebilirim. Affedebilirim.

Beni affedecekti. Hızla ona sarıldım. Gözlerim doluyordu.

Of, Olivia görmese bari.

Regulus kollarını bana sardı. Hıçkırdığını duydum. İçim acıyordu. Ona bu kadar zarar verdiğim için kendimden nefret ediyordum. Sınıfta sadece biz kaldığımız için şanslıydık yoksa aylarca Black Kardeşler sarılarak ağladılar! dedikoduları çıkardı.

"Çok özür dilerim Reg. Bok gibi bir ağabey olduğum için çok özür dilerim. Seni bıraktığım için çok özür dilerim." Gözyaşları boynumu ıslatırken güldü. "Bir senedir her gece bu anı hayal ediyordum ağabey."

Ağlayarak gülünüyormuş demek ki. Biraz ağladık, biraz güldük. Sonra ayrıldık ve herkes ortak salonlara gitti.

Yazardan devam

"Kardeşimle barıştım! Ağabey dedi bana! Bana lan bana! Affetti beni! Affetti diyorum ulan!" Sirius bir elindeki biradan yudumluyor bir de deli gibi dans ediyordu. Yağmur yağıyordu ama umrunda değildi. Arkadaşları ileydi. Kardeşinin onu affetmesini kutluyordu.

"Evet be! İşte bu!" James gülerek ayağa kalktı ve arkadaşına eşlik etti. "Hadi Aylak! Kılkuyruk!" İkisinin elinden çekti ve onları kaldırdı. Üşüyüp içeri girene kadar saatlerce dans edip şarkı söylediler. Sirius'un zaferi onların zaferiydi. Onun kardeşi onların da kardeşiydi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The Secret | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin