"Pişt.". Elif'in seslenişini duyduğumda kafamı sıramdan kaldırıp ona döndüm.
"Duydun mu yeni matematik hocası geliyormuş." Dediğinde daha çok ilgimi çekmişti. Ne ya dedikodu yapmayı aşırı seviyordum suç mu!!?!!
"Eee" dedim anlatmaya devam etmesi için. "Valla müdür yardımcıları konuşurken duymuş Oğuz. Erkekmiş sanırım. Ha bir de gençmiş kanka tam senlik.". Söylediği şeyle gözlerimi büyülterek baktım Elif'e.
Sınıftaydık ve bunu sesli bir şekilde dile getirmişti.
Evet anlamış olduğunuza göre ben gay'im. Ve bunu sınıftaki orta çağdan kalma mağara adamlarının bilmesine gerek yoktu.
"Bağır bağır karşı okulda duysun. Belki talibim artar.". Alayla ve göz devirerek söylediğim şeyle bana daha da yaklaştı ve "Hoca yarın okula gelecekmiş.".Dedi.
"Ya kızım teker teker mi sorayım öğrendiğin şeyleri anlatsana. Sen bu kadar az şey öğrenmiş olamazsın.". Sırıtarak bakmaya devam etti.
Tam kafamı sıraya geri koyacakken "Tamam tamam anlatacağım." dedi. "Adamın adı Sedat. 26 yaşındaymış sanırım. Sadece birkaç yıllık öğretmenmiş. Valla bu kadar öğrenebildim." dedi ellerini havaya teslim olurmuş gibi kaldırırken.
Elif'e sırıtarak bakıyordum. Tamam hala nasıl bu kadar şey öğrendiğini anlamıyordum. Size az gelmiş olabilir ama bu birkaç bilgi bana yeterdi. Çünkü ilerde diğer öğrencilerin Sedat Hoca hakkında bildiklerinden daha çok bilgi öğrenecektik. He he Elif'in istihbaratı sağlamdı çünkü.
Elif cümlesini bitirir bitirmez sınıfta büyük bir düşme sesi yükseldi. Hemen ardından sınıf kapısından şahane bir hızla giren Nevzat'ı gördüm.
Yerde olan kişiyi yakasından kavrayıp kendine doğru çekti. Hemen ardından yerdeki kişinin yüzüne bir yumruk savurdu. Art arda yumruk atmaya başladı.
Öğle arası olduğu için 10 kişi bulunan sınıf bir anda 20 kişi oldu. Artı olarak kapının dışından izleyenler vardı. Hemen kafamı yanımdaki bedene çevirdim. Küçükken yaşadığı bir travma yüzünden kavgadan aşırı korkuyordu.
Tam da yerini bulmuşlardı bu piçler de.
Elif'e hemen sarıldım. Kavgayı görmeyecek bir biçimde kafasını göğsüme doğru çevirdim. Ardından sınıfın çıkışına doğru ilerledik.
Kavga çoktan camın olduğu tarafa doğru gitmişti.
Nevzat'a baktığımda dövdüğü kişi gördüğümde anlık şoka girdim. NECDET HOCA!!!!
"HASSİKTİR!!!" diye sesli bir şekilde bağırdım. Elif'i daha hızlı bir şekilde sınıfın çıkışına ilerlettim. Necdet şerefsizini görse durumu daha kötü olurdu.
Koridora çıktığımızda sınıfa bakan merakı kişilerin arasından geçirdim Elif'i.
Sınıftan uzaklaşırken Elif'in hıçkırık sesini duydum. Ağlıyordu işte ya!! O'nun yanında kavga edenlerden nefret ediyordum ama bu seferki kavgaya laf edemiyordum.
Hak ediyordu çünkü Necdet boku.
Aslında kısaca bahsetmeye çalışacağım çünkü yaptıkları aklıma geldikçe sinirlerim şaha kalkıyor.
Necdet şerefsizi kısa ve öz olarak sapık. Hatta tacizci de denilebilir. Kızları en öne oturturdu. Pardon bu cümle eksik kaldı. Etek giyen kızları öne oturturdu. Erkekleri arkaya atar, kıyafetleri tam olsa bile azarlar kızardı.
Kızların tek boyu dizlerinin üzerinde olsa kızardı. Dizlerinin üstünde olması gerektiğini söylerdi...
Umarım az çok anlatabilmişimdir nasıl birisi olduğunu.
Her neyse ben Elif'e geri odaklanıyorum.
Yanımda oturan ve ağlayan kızı sakinleştirmem baya bir vaktimi almıştı. Sakinleştirdikten sonra onu neşelendirmeye çalışmıştım ve başarmıştım. Şimdi ise oturmuş yemek yiyorduk.
"Sedat Hoca'yı aşırı merak ediyorum. Nasıl biri acaba?". Ağzındaki yemekle heyecanlı heyecanlı konuşuyordu.
Yemek boğazında kalmış olacak ki bi' anda öksürmeye başladı. "Helal lan helal. Yavaş ye öleceksin yoksa." Derken bir yandan da sırtına vuruyordum. "Harbi ölüyordum.". Gözlerini açarak konuştuğunda sırıttım.
Bir süre daha sohbet ettikten sonra zil çalmıştı. Oflayarak yerimden kalktım. Elif'le beraber sınıfa doğru yürümeye başladık. İçimden "Umarım kavgayla ilgili bir şey kalmamıştır." diye dua ediyordum.
Sınıfın olduğu kata çıktığımızda etraf az önce olduğundan daha sakindi. Elif'e başka sınıftan bir kız seslenince onun yanına gitti. Büyük ihtimalle kavgayla ilgili şeyler öğrenecekti.
Evet kavga travması olsa da az önce kavga yüzünden ağlamış olsa da yine de her detayına kadar öğrenecekti.
Sonunda gün sonuna gelmiştik. Yeter yani okul bir yere kadar. Daha hafta sonuna iki gün olduğu aklıma gelince bir of daha çektim. Zaten lise son sınıftık.
Derslerden sonra etüte falan gidiyorduk ya da özel derse. Cidden bok gibiydi.
"Eve mi etüte mi?". Elif'e sorduğum soruyla çantasını toplarken "Etüte maalesef." dedi. "Allah yardımcın olsun bacım. Ben eve gidiyorum bugün. Uyuyacağım." dedim.
"Sen zaten hep uyuyon sınavlarda ne bok yiyeceksin acaba?!" hafif kızgın bir sesle sordu. "Valla artık orasını bilmiyorum. O gün gelince düşünürüm." Dedim gülerek.
Biz sohbet ederek ilerlerken Elif'i dolmuş durağına bıraktım.
Dolmuşa bindiğinde bende evime gittim.
Anahtarla kapıyı açtığımda evin her zamanki gibi boş olduğunu gördüm. Çantamı odama bırakıp hemen duşa girdim.
Duştan sonra saçımı kurulayıp üstümü giyindim. Ve kendimi yatağa atıp derin bir uykuya daldım.
Selam ilk defa bir kurgu yazıyorum.
Kurgu nasıl ilerleyecek bilemiyorum. Çünkü gerçek hayattan da olaylar yazıyorum karsr vermem zaman alacak büyük ihtimalle.
Her neyse umarım beğenirsiniz kurguyu.
Hepinizi öpüyorum
Yorum ve vote atmayı unutmayııınnnnn ✨✨~Cherry
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matematik Öğretmenim |b×b
Novela JuvenilBiraz grince bir kitap. Okumadan önce bu uyarıyı dikkate alın. Bir lise son sınıf öğrencisiyle, okula yeni gelen matematik hocasının arasında geçen aşk. Boy×boy hikayesidir Homofobikler kitabımdan uzak durun!!!!