Dönme dolabın en tepesindeydik. Açıkçası korkmaya başlamıştım. Ve bunu ona da dedim. "Korkmaya başladım." Tolgay hemen bana döndü ve "sen iyi misin? Merak etme ben varım" dedi ve o an omzuma kolunu atıp beni kendine yakınlaştırdı. Şuan mutluluktan aşağı atlayabilirdim. Keşke şuan hep sürseydi.
Birkaç dakika sonra dönme dolap hareket edince içimden küfrettim. Ne güzel bana sarılıyordu. Dönme dolapta en son inme sırası bize gelince yavaşça indik ve birbirimize baktık "Tanrım çok güzeldi." Dedi Tolgay. "Aynen!" Diye onayladım onu. Aslında mutluluktan uçuyordum. "Şimdi ne yapalım?" diye sordum merakla. "Ne istersen." Dedi. "O zaman pamuk şeker yiyelim." dedim ve onu pamuk şeker satılan yere doğru götürdüm. Ardından 2 tane pamuk şeker aldım. Sonraysa güzel bir yer bulduk ve oraya oturmaya karar verdik.
Sakin sakin pamuk şekerlerimizi yerken Tolgay bana döndü ve "Seninle çok eğleniyorum...kardeşim gibisin hep böyle kalalım." dedi ve o an resmen moralim alt üst oldu. Ben onla kardeşten öte olmak istiyordum. Böylesini değil. O an ağlamak istedim. Kendimi zor tuttum fakat başardım. Bir pamuk şekeri hiç yiyesim gelmemişti. Ben ne hale düşmüştüm ?..
Ben bunları düşünürken "Gitmek istediğin başka bir yer var mı?" dedi gülümseyerek. O dediği kardeşim kelimesinden sonra canım sıkılmıştı biraz, eve gitmek istiyordum yorulmuştum birazda "Teşekkür ederim Tolgay güzel bir gündü ama eve gitsem iyi olur babam merak eder belki de etmiştir." dedim ifadesiz bir şekilde. "Peki, canım nasıl istersen öyle yapalım" dedi ve ayaga kalktı, yürümeye başladı ve bende peşinden. Arabayla beni eve bırakıcaktı. Yol boyunca pek konuşmadık ama aslında o bana hep sorular soruyordu bende kısa cevaplar veriyordum durumun böyle olduğunu farkedince o da pes etti. Zaten eve de gelmiştik. "Tekrar teşekkür ederim güzel gündü, görüşürüz" derken Tolgay bir anda sıkıca kolumu kavradı ve beni kendine doğru çekip sarıldı "Ahh,neyin var noldu sana?" dedi. Amann tanrım parfümü çok güzeldi, çok güzel kokuyordu. Gülümsemeye çalışarak "birşeyim yok sadece biraz yoruldum halsiz hissediyorum kendimi" dedim ama Tolgay inanmadığını belli eden bakışlar attı. "Cidden birşeyim yok" diyerek geçiştirmeye çalıştım "peki o zaman kardeşim yarın görüşürüz" dedi gülümseyerek. Al işte kalbim yine acıdı demiyecekti bu kelimeyi hiç birşey demeden arabadan inmeyi tercih ettim.
Kusura bakmayın bu bölüm kötü gibi oldu pek yazamadım kafam cok karısık bu aralar vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonigim
ChickLitHayatı monoton geçen bi kızın birgün okula gelen yeni bir çocukla hayatının tamamen değişmesi mümkün olabilir mi ?