Matematik Öğretmenim |b×b

Tanışma

Uyandığımda saatin 6.30 olduğunu gördüm. Yazın hep 6.30'da uyandığım için vücudum alışmıştı bu saatte uyanmaya.

Daha vaktimin olduğunu bilerek telefonumla ilgilenmeye başlamıştım.

Saat tam 7'de Elif'e onu evinden alacağıma dair mesaj attım. Yatağımdan kalkıp banyoda elimi, yüzümü yıkadım. Tekrar odama geçip giyindim.

Üstüme kırmızı sıfır yaka bir kazak, altıma dikiş yerlerinin belli olduğu siyah bir kargo pantolon giydim. Montumu ve okul çantamı alıp dış kapıya doğru ilerledim. Kapının yanındaki converse'lerimi giyip çıktım.

Otopark'a gidip hemen arabama bindim. Arabayı çalıştırıp telefonu radyoya bağladım. Hemen Dolu Kadehi Ters Tut'tan bir şarkı açtım. Bu grubun hastasıydım.

Şarkıya eşlik ederek Elif'in evine gelmiştim. Beni dışarıda bekliyordu. Arabamı gördüğünde, neşeli bir şekilde yaklaştı arabaya.

Kapıyı açtığında "Ayy günaydııın bebişim! Bugün Sedat Hoca'yı göreceğiz çok heyecanlıyım!!" heyecanla konuşarak bindi arabaya.

"Öncelikle günaydın minik Mochi'm. İkinci olarak ben onu tamamen unutmuşum. Ama sen söyleyimce bende heyecanlandım şimdi." dedim.

Her gün sabah yaptığımız gibi şarkı dinleyerek okula gelmiştik. Mochi'yi okul kapısında indirip arabayı park etmek için yer aramaya koyuldum.

Okulun arkasına doğru yer bulmuştum. Hemen park edip arabadan indim.

İndiğim anda arabamın yanına başka bir araba park etti. Arabaya çok dikkat etmedim ama arabadan inen kişi tam bir afetti.

İçimden bir küfür savurdum ve ne zaman açtığımı bilmediğim ağzımı kapattım. Üstüme çeki düzen verip okulun öğretmen girişine doğru ilerledim.

Arada sırada öğretmen girişinden giriyordum. Hocalar önceden kızsalar da bir süre sonra takmamaya başlamışlardı.

Kulaklığımı takıp sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Koridordayken diğer sınıflardan arkadaşlarım selam veriyorlardı.

Sınıfıma girip hemen sırama oturdum. Elif arkadaşlarıyla dedikodu yapıyordu. Daha dersin başlamasına 5 dakika vardı. Sınıf defterini alıp ilk derse baktım. Matematikti.

"Bakalım kimmiş bu Sedat Hoca." sessizce mırıldandığımda yanımdan bir ses yükseldi.

"Benim." Korkarak yanıma döndüm. Yanımdaki bedene baktım.

"Ananı sikeyim bu park yerindeki AFET." diye geçirdim içimden. Sedat Hoca olduğunu anladığım afet çok ciddi duruyordu.

"Yüzüme bakmaya devam mı edeceksin yoksa yerine mi oturacaksın?" kaşlarını kaldırarak  sordu sorusunu.

Girdiğim şoktan çıkıp boğazımı temizledim.
"Pardon hocam hemen geçiyorum yerime."dedim ve koşar adımlarla sırama geçtim.

Elif'le göz göze geldiğimizde kaşlarıyla Sedat Hoca'yı gösterip "Çok yakışıklı." demişti sessizce.

"Merhaba gençler ben Sedat Yılmaz. Herhangi bir aksilik olmazsa bu yıl matematik derslerinize ben gireceğim. Okulunuza yeni geldim. Umarım kolay anlaşırız."

Gülümseyerek söylediği şeyle istemeden ben de tebessüm etmiştim.

Gözlerimi sınıfta şöyle bir gezdirip "Evet o zaman derse geçelim. En son ne işlediniz?" dedi.

"3. Konu trigonometri hocam." dedi Aytunç. Sedat hoca dersi anlatmaya başlatmıştı. Tamam her şey buraya kadar mükemmel ama tek bir sorun var.

Ben gözlerimi Sedat Hoca'dan alamıyorum. Üstündeki siyah dar boğazlı kazak, altına giydiği siyah jean yutkunmamı sağlamıştı.

Bu görüntüyü siz görseniz daha farklı tepkiler verebilirdiniz mesela dibiniz düşebilirdi. Ama benim dibim düşmedi. Nedeennn peki? Ben de bilmiyom çok takmayın.

Gözlerimi yüzüne çıkardım. Cildi pürüzsüzdü resmen. Gözleri gece kadar siyahtı. Baktıkça gözlerinin içinde kaybolmak istiyordum. Dudakları iştah açıcı güzellikteydi. Hafif ve dolgun. Bu sefer seslice yutkundum.

Kolumda hissettiğim dirsekle acıyla inleyip yanımdaki bedene döndüm. "Ne yapıyorsun kızım ya?!" sitem ederek Elif'e bakıyordum.

"Hocayı yedin bitirdin lan. Utanmasan ağzının suyunu akıtacaksın sıraya." Fısıldayarak söylediği şeyle gözlerimi büyülttüm.

"Saçmalama lütfen."

"Ne saçmalama baya baya adama ölüp bittin 2 dakikada." Son söylediği şeyi duymamış gibi yapıp önüme döndüm.

Ne kadar derse odaklanmaya çalışsam da, her seferinde kendimi matematik hocamın dudaklarına bakmaktan alıkoyamıyordum.

____________________

Sağ salim dersin sonuna gelebilmiştik. Ders sonuna kadar düşünüp yeni matematik hocamdan özel ders almaya karar vermiştim.

"İlk günden mi?" diye sormayacaksınız diye tahmin ediyorum. Çünkü siz de biliyorsunuz ki hikayesinin bir şekilde ilerlemesi lazım.

"Özel ders alacağım." heyecanla Elif'e döndüm. "Efendim?" sorduğu soruyla söylediğim cümleyi tekrar ettim. "Yeni matematik öğretmenimden özel ders alacağım."

"Bebişim şimdi şöyle birincisi sen ders çalışmazsın. Kii en tiksindiğin ders matematik senin." beni iyi tanıyordu.
Evet matematik zekam olabilirdi ama sevmiyordum. Sevemiyorum bir türlü bu dersi.

Olsun belki yeni öğretmenim anlatırsa severimdim.

"Tamam." derin bir befes aldım ve devam ettim "Evet. Söylediğin şey doğru olabilir. Ama ben matematiğe bir şans vermek istiyorum belki. Olamaz mı!!?". Elini yav he he der gibi salladı.

"Sen ve matematiğe şans vermek?. Hah sen onu benim külahıma anlat da açıkça nedenini söyle.". İşte şimdi kalakalmıştım.

Harbiden nedeni neydi? Sanırım şuan bilmek istemiyordum. Sadece kalbimin sesini takip ediyordum. Ve kalbim pişman olamayacaksın diyordu.

Ben de kalbimi dinliyordum. Her zamanki gibi...

"Bir nedeni yok. Dediğim gibi sadece matematiğe bir şans vermek istiyorum." tırnaklarımla oynayarak söylediğim şeyle hafifçe gülümsedi. Bu gülümseme alay dolu bir gülümsemeye benzemiyordu.

Daha çok seni anlıyorum gülümsemeysiydi. Ben de ona aynı şekilde karşılık verdim. Bu hayattaki tek şansımı beni anlayan bir kardeş bulmakla harcadığımı düşünüyordum.

İnsanşar sizi anlamazken bir tek onun sizi anlaması paha biçilmez bir histi. Sanırım bir daha böyle bir dost bulamazdım.

________________________

Eveeett bir bölümün daha sonuna geldik. Bölümleri nasıl bitireceğimi bilemiyorum. O yüzden saçma bir yerde kestim yine.

Diğer bölümler sanırım daha uzun olacak. Texting bölümleri de olacak.

Sedat Hoca'yı başından beri medyadaki adam gibi hayal etmiştim.

Ama siz istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz. Zaten daha hikayenin en başlarındayız.

Yorum ve vote atmayı unutmayın.

~Cherry