Keyifli okumalar
💜Jimin'in anlatımından...
Asansör benim dairemin bulunduğu üçüncü katta durduğunda dudaklarımı Soo Yun'un dudaklarından uzaklaştırdım. Nefesini düzene sokmaya çalışırken hafif gülümsedi ve bir elini yanağımın üzerine koyarak okşamaya başladı.
"Arkadaşına biraz ayıp oldu."
Alnına ufak bir öpücük kondurup geri çekildim ve ondan uzaklaştım. "Sorun değil, dert etme. Hadi eve geç akşam görüşürüz."
Gülümseyerek başını olumlu anlamda salladıktan sonra asansörden indi. O çıkana kadar arkasından bakıp, asansörden iner inmez zemin kat düğmesine bastım. Bir kaç saniyenin ardından asansör hedefim olan katta durdu ve vakit kaybetmeden kendimi dışarı attım.
Bu sırada Arin'de merdivenlerden iniyordu. Beni görünce hafif gülümseyip yanıma geldi. Bakışlarım gülümseyince ortaya serilen gamzelerine takıldı.
"Konuştunuz mu?"
"Hı?" Anlamaz bir şekilde ona bakarken son anda jeton düştü. Başımı hızla olumlu anlamda salladım. "Ah evet, konuştuk."
Arin gülümsedi ve önüne düşen bakır rengi saçlarını geriye atarak suratını açtı. Bakışlarımı ondan çekerek karşımızda duran polise çevirdim.
"Kamera görüntülerini aldınız mı?"
"Evet, baş komserim." bana doğru yaklaşıp beni onaylamıştı.
"Güzel, görüntüleri inceleyin. Binaya dün ve bugün kimler girmiş bir bakın. Bizde komşularla konuşacağız."
Karşımdaki polis başını olumlu anlamda sallayıp, hafif öne doğru eğildi. "Emredersiniz." Ve arkasını dönüp binadan çıktı.
O çıkar çıkmaz bedenimi yanımda duran Arin'e çevirdim. Az önce haline kıyasla biraz durgun durması dikkatimi çekmişti. Sanki bir şeyler canını sıkıyor gibi duruyordu. Dikkatini çekmek adına yalandan öksürdüm. Bununla birlikte başı hızla bana döndü.
"Bir sorun mu var?"
Derin bir nefes verdi. "Hayır yok." Cevabını verdikten sonra kollarını göğsünün üstünde birleştirdi. "İşe koyulalım mı? Konuşacak çok kişi var gibi."
Başımı sallayarak onu onayladım. Bir şeylerden tamamen emin olmak için herkesle konuşmamız gerekiyordu. Her ne kadar apartmanda oturan herkesle yakın olmasamda bir kaç kişiyi yakından tanıyordum. Arin'in de belli bir kısmını tanıdığını biliyordum.
"Önce kapıcı ile konuşalım. Apartmana kim girmiş, kim çıkmış herkesten daha iyi biliyordur bence."
Bunu dememim ardından hemen karşımızda duran daireye doğru ilerleyip zili çaldık. Çok bir süre geçmemişti ki dairenin kapısı açıldı. Kapıcı karşımıza çıkınca tebessüm edip baş selamı verdik.
"Merhaba Bay Lee. Sizinle biraz konuşabilir miyiz?"
Başını olumlu anlamda salladı. "Tabii ki, bay Park." Önce bana ardından da Arin'e kısa bir bakış attı.