8

195 27 11
                                    

Pişmanlık hissi Kazutora'ya o kadar hızlı çöktü ki bakışlarını Uchida'dan kaçırıp bir süre hiçbir tepki veremedi. Kaçıp gitmek istiyordu ama bir yandan yaşadıkları çok hoşuna gitmişti ve geri çekilmeye gönlü el vermiyordu. Uchida'dan gördüğü farklı bir sevgi türüydü. O yüzden her deneyim cezbediciydi.

"Şey-" diye mırıldandı biçare. "Pah-chin dönmüştür herhalde. Her yerde beni aramaya başlamadan yanına gitsem iyi olur." Göz ucuyla Uchida'ya baktıktan sonra "Sonra görüşürüz!" diyerek kendini kütüphaneden dışarı attı. Sanki dövüşten çıkmış gibi zor soluyordu.

Tahmin ettiği gibi, Pah-chin'in görüşmesi bitmişti ve diğer çocukların arasına dönmüştü hatta hangi ara neler yaşandıysa yemekhanede birileriyle hırlaşıyordu. Kazutora konuyu ve Pah-chin'in karşısındaki çocukların kim olduğunu bilmeden arkadaşının yanında durdu.

"Hay sikeyim, kanka!" dedi Kazutora. "Kavga etmek için bu sıcakları mı seçtin?" Şikayet etmesine rağmen kısa sürede kendini rakiplerini yumruklarken buldu. Kavga anı ona yeniden enerji vermişti ve deşarj oluyordu. Bir an için üzerinde hiç stres kalmamıştı. Doğasına dönmüş gibi hissediyordu. Ve sanki bir an için dışarıdaydı.

Ta ki bir anda kolları havada kalakalana dek yumrukladı rakibi olan çocukları. Onu tutan kişi gardiyanlardan biriydi. Diğer çocuklar nadiren kavgalara müdahale ederdi zaten; dayak yiyen çocuk arkadaşlarıysa ya da ölmek üzereyse.

Gardiyan, Kazutora'nın havadaki kollarını hızlı bir hamleyle arkasına aldı, kafasına eliyle bastırarak çocuğun bedenini sertçe yere mıhladı. "Sakın direneyim deme!" Kelepçe taktıktan sonra sanki çocuğu dövecekmiş gibi ayağa kaldırdı. "Yürü!"

Ceza hücresinin önüne geldiklerinde gardiyan ile dik dik bakıştılar. Adam sinirliydi. "Tam, hayret neredeyse bir yıldır rahat oturuyorsun diyordum ki iflah olmaz baş belasının teki olduğunu hatırlattın, Hanemiya." Hücrenin kapısını açtı. "Geç içeri. Kuralları biliyorsun."

Kazutora göz devirerek bildiğini söyledi ve ekledi. "Akşam yemeği yok ve bütün geceyi burada geçireceğim. İçeride küçük bir banyo var ve ihtiyacımı orada gidereceğim. Aşırı gürültü yaparsam daha çok ceza alabilirim hatta içeride nasıl davranacağıma bağlı olarak genel cezam uzayabilir..." İçeri geçti. "Gördün mü, burada gardiyan olabilecek kadar biliyorum her şeyi."

Adam hücre kapısını kapatıp kilitlerken konuştu. "Uslu dur, Hanemiya. Seni buraya getirmekten bana da gına geldi artık. Bunca yıl böyle geçmez be çocuk! Git kendine millete dadanmak dışında uğraşacak bir şey bul!"

Kazutora, gardiyanın şikayetlerini duymazdan gelerek oturdu. Günün kalanını ve geceyi bu hücrede tek başına geçireceğinden çok sıkılacağını biliyordu ama sonuçta buraya düşmüştü bir kere ve pazarlık etmenin bir fayda sağlamayacağını da iyi biliyordu.

Oturup bekledi. Islah evindeki hayatı zaten bunaltıcıydı ama ona göre ceza hücresinde geçen her saniye on yıl ederdi. Buraya geldiğinde saçını başını yolmak istiyordu ama mecburen sesini çıkarmadan oturdu.

Yaz aylarında ıslah evindeki en iyi mekanlardan birisiydi burası zira hücreye güneş girmediği için içerisi serin olurdu ama kötü yanı, yine güneş girmediği için karanlık yüzünden içerideki kişinin gece ve gündüz algısı birbirine girerdi.

Kazutora yüzüstü yatağa uzandı. Burası çocuklara sahiden ceza çektirmek için tasarlandığından yatak normal hücrelerdeki yataklar kadar yumuşak değildi. Doğrusu zaten hiçbir yatak yumuşak değildi ancak diğer hücrelerdekiler az çok idare ederdi. Ayrıca alan da o kadar dardı ki egzersiz bile yapamazdı.

Kısacası burası Kazutora'nın gözünde, hiçbir şeyle meşgul olamadan suçunu düşünmesi için tasarlanmış bir işkence odasıydı ve düşünmekten kaçsa bile eninde sonunda kendini düşünürken ya da daha kötüsü sayıklarken buluyordu.

Days Are Numbered 卍 Kazutora HanemiyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin