Bundan sonra BTS one shot kitabımı ikinci hesabımda yazmaya karar verdim. Kitabı oraya taşıyacağım. Okumak isteyenler beni takip edebilir. İkinci hesabım= -iamhope-
Keyifli okumalar
💜Arin'in anlatımından...
Daha yolun başındaydık.
Şu an elimizde işimize yarayabilecek hiçbir şey yoktu. Tabii ki daha doğru düzgün kimseyle konuşmamıştık. On numaradaki çocuklardan ümitliydim. Jung Woo ile arkadaş olduklarına göre bize binanın kapıcısı Bay Lee'den daha fazla yardımcı olabilirlerdi.
Asansörün kapısı beşinci katta açıldığında, Jimin bana öncelik tanıyarak eliyle geçmemi işaret etti. Ona kısa bir bakış atıp gülümsedim ve asansörden inerek on numaralı dairenin önünde durdum. Hemen arkamdan geldiğini duyabiliyordum.
Asansördeyken az önce aramızda geçen konuşmayı düşündüm. Söz konusu sevdikleri olunca çok korumacı olduğunu söylüyordu. Hiçbir zaman sevdikleri listesine giremeyeceğimi biliyordum. Biz arkadaş bile değildik çünkü iş dışında hiçbir şey paylaşmıyorduk.
Başımı iki yana sallayıp onu kafamdan uzaklaştırmaya çalıştım. En azından işimi yaparken onu düşünmemem gerekiyordu ama kendisi tam anlamıyla benim işimdi.
"Afedersiniz?"
Daha on numaralı dairenin zilini çalmadan arka taraftan bir ses duyduk. Jimin'le aynı anda sese döndüğümüzde bina yöneticisi kadınla karşılaşmıştık.
"Merhaba Bayan Bae." Jimin saygılı bir şekilde ona selam verdiğinde bende ayıp olmaması adına aynısını yaptım. Dürüst olmak gerekirse bu kadını pek sevdiğim söylenemezdi.
"Merhaba, karşıda oturan gençlere mi geldiniz? Sonunda birileri sesimi duydu. Onları kaç kere polise şikayet ettim ama hiç takmadılar." Kendince isyan eder gibi bir hali vardı. Kıyafetlerini inceledim. Fazlasıyla elit bir görüntüye sahipti. Üstelik evde olmasına rağmem topuklu giymesine şaşırmıştım. Yada acaba biri gelsede kapıya çıksam diye mi bekliyordu.
"Onları neden şikayet ettiniz ki?" Jimin meraklı görünüyordu. Bunun üzerine bina yöneticisi kaşlarını çatarak on numaraya kısa bir bakış attı.
"Çok gürültü yapıyorlar ve bazen sarhoş gelip tüm binayı ayağa kaldırıyorlar. Üstelik çokta saygısızlar." Dedikten sonra bakışları üzerimizde gezindi. Beni gereğinden fazla süzdüğü için şaşırdım ama belli etmemeye karar verdim. "Siz üçüncü katta oturan polislersiniz değil mi? Bana bu konuda yardımcı olursunuz umarım."
Başımı kaşıyıp hafif gülümsemeye çalıştım. "Aslında biz farklı bir ekipteyiz. Üzgünüm."
Bayan Bae bunu dememle birlikte kaşlarını çattı. Daha çok durumu anlamıyormuş gibi bir hali vardı. "Ne fark ederki? Hepiniz polissiniz işte."
Yanımda duran Jimin'in yalandan boğazını temizlediğini duydum. Sanırım olaya elini atacaktı. "Bizim buraya gelme amacımız bu değil Bayan Bae. Haberiniz var mı bilmiyorum ama alt katınızda oturan Bay Jung Woo bugün evinde ölü bulundu."
Jimin düz bir sesle şak diye konuştu ama bir an kadının kalbine ineceğini düşündüm. Dehşete düşmüş bir şekilde donup kaldı. "İyi misiniz teyzeciğim?"