Eldivenimi elime geçirirken bir yandan da Eylül 'e sövüyordum.Gerizekalı, yine beni tek başıma gönderiyordu.Artık çaylak sayılmazdım bu benim 7. soygunum filandı.Ama yinede tek başıma gitmeyi sevmiyorum .Zorunda olmasak çalmayız zaten .Zorundayız ama çalmaya zorundayız!Telsizi cebime atıp saçlarımı tepeden topladım.Eylül hanım kim bilir hangi cehennemdedir.Son olarak kurusıkı silahı cebime koydum.Ne olur ne olmazdı.Bizi alçak biri zannediyorsunuzdur ama şimdiye kadar kimseyi incitmedik ve hep alçak zenginlerden para çaldık.Kapıyı setçe çekip motoruma bindim.Adres pek uzak değildi ,birkaç dakika sonra büyük ve görkemli konağın önünde durdum.Motorumu çalılıkların arasına koyup açık olan pencereye doğru yürüdüm zenginler çok aptaldı ya camlarını hep açık unuturlardı.Bacağımı pencereden geçirip içeri girdim.Burası mutfak olmalıydı.Koridora doğru yürüdüm önüme büyük bir salon çıkınca asıl amacımı hatırlayıp kasayı aramaya başladım.
Telefonumun çalması ile bir küfür savurdum.EKRANDAKİ isim iyice gerilmemi sağladı.Sessize alıp kimsenin duymamış olması için dua ettim.Holü takip edince önüme büyük bir oda çıktı.Eski dolabı açınca mutluluktan uçacak gibi oldum.KASA KARŞIMDAYDI!!! tam sıvışacakken birinin sesini duydum
"BU KADAR KOLAY MI ZANNETTİN?"
İşte şimdi sıçmıştık.