Sınıftan çıkarken hocanın gülümseyerek verdiği selama kaşlarını çattı, Delta ile eş olduğu duyulduktan beri herkes kendisine iyi davranmaya başlamıştı. İster istemez bu durum sinirini bozuyordu, kendisine verilen saygı ve sevgiyi kendi kişiliği yüzünden almak istiyordu. Bir Delta ile eş olduğu için değil.Sabır dilenerek sınıftan çıktı, iki gündür kendisine atılan bakışlardan ve fısıldaşmalardan bıkmıştı. Adımlarını alt kattaki kimsenin kullanmadığı spor odasına yönlendirdi. Arkadaşlarının çenelerini bile çekmek istemiyordu. Başı yeterince şişmişti.
Kapının önüne gelip elini kapı koluna attı, kapıyı açıp içeri girdi. Çantasını kenara bırakıp büyük geniş koltuklardan birisine kendisini bıraktı. Hiçbir şey yapmamasına rağmen kendisini çok yorgun hissediyordu.
Bir kaç dakika gözleri kapalı durdu, şimdide sıkılmıştı. Gözlerini açıp etrafına bakındı, telefonuna gelen bildirimle elini cebine attı.
-
Savaş:
Neredesin?Feza:
Vay, aklına gelmişim.
Neye borçluyum bu şerefi?
Savaş:
Alfam olmana borçlusun.
Neredesin? Çok özledim.Feza:
Özlesen sabahtan beri yazardın, yalancı.
Savaş:
Tribini yerim Feza.
Sen söylemesen de olur, ben bulurum seni.Feza:
Hee, gel başka şeylerde yedireyim.Savaş:
Unutma sakın bu lafını.Feza:
BEN DELTAYIM! BENİMLE BÖYLE KONUŞAMAZSIN! niye demiyorsun?
Savaş:
Alfam benimle istediği gibi konuşabilir.
Yinede çok abartma, Delta olduğum için değil eşin olduğum için.Feza:
Hmmm.
-
Telefona sırıtarak bakıp 'eş' kelimesini defalarca okurken kapının sertçe açılmasıyla kafasını kaldırdı. İçeri giren Deltayı süzdü, saçları her zamankinden daha düzgündü, kıyafetleriniyse özenle seçtiği belliydi. Kaşlarını çattı. "Düğün mü var?" dedi, sesindeki sinire engel olamayarak.
Savaş gülümseyip Alfaya yaklaştı, yanına otururken elindeki içeceği uzattı. "Artık kendimi beğendirmek istediğim bir Alfam var, o yüzden."
Feza kaşlarını kaldırdı, en paspal haliyle gelse bile tüm gözler zaten onun üzerinde oluyordu. "Çok çirkin olmuşsun, bir daha giyme bunları." Eliyle üstündeki gömleği silkeleyip kendisine uzatılan içeceği dudaklarına götürdü. En sevdiği kahve olduğunu anlayınca istemsizce gamzelerini ortaya çıkarttı.
Delta, Feza'nın söylediği şeye seslice güldü. Söylediğinin aksine kendisini gördüğünden beri feromon yaymaya başlamıştı, farkında bile değildi. Bacaklarını yayarak rahat bir şekilde oturduğunda Feza'nın kahvesini içerek bacaklarına baktığını fark etti. Transa girmiş gibi gözlerini bile kırpmıyordu.
"Kucak." dedi, sadece. Delta ne istediğini anlayıp bebeğini koltuk altlarından tuttu. Kucağına oturttuğunda Feza'da girdiği transtan çıkmıştı.
"Çok mu sevdin kucağımı?"
Alfa yavaşça kafasını salladı, henüz iki gün geçmesine rağmen kurtlarının birbirlerine bağlandığını hissediyordu. Alfası artık bir Delta ile ruh eşi olduğunu bildiği için baskın olmak yerine Deltanın kendi üzerinde baskınlık kurmasını istiyordu. İlgi vermek yerine, almak. Alamayınca da mızmızlanmak istiyordu.
"Neden hiç aramadın bugün beni?" Ellerini omuzlarına koyup kendisini Deltaya biraz daha yaklaştırdı. Sürtündüğü için Deltanın yüzü değişse de çaktırmamaya çalışarak gülümseyip ellerini Alfanın beline koydu.
"Evin tadilat gereken kısımları vardı, onları hallettim. Diğer evden eşyalarımı falan taşıdım."
"Neden ki?"
"Artık ailemin evinde kalmam, hem sadece ikimizin olduğu bir evde daha rahat oluruz." dediği sırada Alfanın belindeki ellerini sıkılaştırdı. Her sabah uyandığında görmek istediği yüz karşısındaydı, ve Feza'nın ailesi ile yaşadığı evde rahat olamayacağını biliyordu. Bu yüzden evdeki kalan son tadilat işlerini de bitirip yaşanacak hale getirmişti.
Feza belindeki ellerin sıkılaşmasıyla derin bir nefes aldı, aklından terbiyesizce görüntüler geçiyordu. Kendisini altındaki yarı sertleşmiş penise bastırdı. "Evet, daha rahat oluruz." dedi, gözlerini Deltanın yüzünden çekmeyerek. Her mimiğini ezberlemek istiyordu.
Delta kafasını aşağı eğip gözlerini kapattı. İkisininde nefeslerini hızlanırken kafasını Alfanın göğüsüne yasladı. "Ev, alışveriş, gidelim." Söylediği tek tük kelimelerle Feza sırıttı. Tek hareketiyle Deltanın aklını başından alması istemsizce göğsünü kabartmasına sebep olmuştu.
"Yemek yapacağım sana, alışverişe gidelim." Nefes nefese konuşup kafasını yaslandığı göğüsten kaldırdı. Feza kendisine sırıtarak bakıyordu. "Feza, rutum yaklaşıyor. Hareketlerine dikkat et."
Sertçe konuşsa da Alfa dediklerini umursamadı, "İki dersim daha var, bekler misin?"
Savaş kafasını salladı, iki ders neydi ki...
Oturduğu kucaktan kalkınca Savaş'ın fazlaca belli olan penisine baktı, bu şekilde dışarı çıkmasını istemiyordu. Ayrıca düşündüğünden daha fazla büyük olduğunu fark etti, yutkundu.
"Çok bakma, canın çeker."
Alayla konuşan Deltayı duyup kaşlarını çattı, "Boş yapma, ben şimdi derse gidiyorum. Sende ufak sorununu halledip bu kapıdan çıkıyorsun." Çantasını omzuna takıp kapıdan çıkarken arkasından seslenen Delta ile sırıttı.
"Ufak değil!"
---
24.12.21
beğendiyseniz oy atar mısınız<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soulmate | boyxboy
Genç Kurgu[Tamamlandı] Alfa Feza ve Delta Savaş ne kadar anlaşamasalar da birbirlerinin ruh eşidir. omegaverse | mpreg