Çokta geç olmamıştı ama yemekler bitmişti normal konuşuyorlardı. Sonra Changbin'in ama asıl Chan'ın telefonuna mesaj geldi. Herkes baktı. Sadece basit bir 'Nasılsın?" mesajıydı ama mesaj Jeongin'dendi. Görüldü attı. Chan ise konuştu.
"Ş-şu görüldü atanlar ne kadar sinir bozucu değil mi?"
"Ne alaka?"
"Yani bence öyleler. Neden cevap vermezsin ki?"
"Evet Bin. Cevap ver adama."
"Tamam bebeğim."
Cevap verip telefonu kapattı ama tekrar mesaj geldi. Bu sefer 'Nerdesin?' yazıyordu. Tekrar cevap verdi. 'Arkadaşlarla yemekteyim.' bu cevap Chan ve Jeongin'in hoşuna gitmemişti. Jeongin Chan'ı hasta ve evde olarak biliyordu. Merakından çıldırmak üzereydi. Bu sefer aradı.
"Binnie, neden seni arıyor."
"İş yerinden ya. Sıkıntı olmuştur."
"Bununda iş yerine hep yeni birileri geliyor. Açsana telefonu."
"Tamam."
Telefonu açıp haporlere aldı.
'Öküz. Hani hastaydın? Bende merakımdan kendimi yiyorum. Çorba yapıp getirsem mi diye. Arkadaşlarınla yemekteymişsin ama. Sen daha kadınlardan mı erkeklerden mi hoşlandığını bile bilmiyorsun. Odun. Bir daha arama beni.'
Chan bu kelimelerle yıkılırken Changbin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Diğerleride dahil. Telefon yüzüne kapandı. Seungmin oturduğu yerden kalkıp Changbin'e tokat attı.
"Ne yaptın? Aldattın mı beni!?"
"Hayır. Çocuk geldiğinden beri bana sırnaşıyor. Ama hep tersledim."
Tekrar mesaj geldi. Changbin bakmadan Seungmin aldı.
"Seninle uyumayı özlemiş."