Hyunjin bir şey demeden Felix'in arkasından baktı. Haklıydı.
"Nasıl yaptın bunu Hyunjin?"
"Kes sesini Minho!"
"Gerçekten birinize bile bir şey demek istemiyorum. Defolun evimden!"
Herkes giderken Minho arkalarından kapıyı sertce kapattı. Jisung arkasındaydı. Döndüğünde Jisung'u beklemiyordu.
"O neydi?"
"Bilmiyorum."
Aşağıdakiler Felix'i görmüşlerdi. Felix gülümseyerek Hyunjin'in kolunun altına girdi. Herkes gülüyordu.
Hepsi Jieun'un rüyasıydı.
Jisung ve Minho ise yataklarına geçmiş uyumak için hazırlanıyorlardı. Jisung küpelerini çıkarıp komodinin üzerine koydu ve yorganın altına girdi. Minho ise biriyle mesajlaşıyordu.
Sevgilisiyle.
Telefonu bırakıp komodinin gizli bölgesine koydu. Telefon asıl telefonu değildi. Sevgilisiyle konuşmak için olan bir telefondu. O da yorganın altına girdi ve Jisung'a sarıldı.
"Ne gündü ama."
"Evet çok yoruldum."
"Ama çok güzeldi."
"Haklısın ama uyumalısın yarın iş var."
"Maalesef. İyi geceler Minho'm."
"İyi geceler meleğim."
Ve sarılarak uyudular.
Evet hepsi Jieun'un rüyasıydı. Bu akşamda hiçbir şey olmamıştı. Her zaman ki buluşmalardandı.
Ama hepsi gerçekti.
-------------------------------------------------------
BİTTİĞ
Herkes birbirini aldatıyor.😝