Genç ve yakışıklı adam yavaş adımlarla oldukça lüks ve yüksek olan binanın girişine adımlarını çevirmişti. Girdiğinde herkes onun önünde saygıdan dolayı eğilerek selam veriyor ve işlerine devam ediyorlardı. Arkasında iki görevli ve binaya girer girmez peşinde dolanan bir asistanı vardı. Beklemeyen adımlarla asansöre bindi. Başında olduğu şirketi bir başka şirketle birleştirme kararı almışlardı. İki CEO ortağı olacaktı. Dahaca şirket sahibiyle konuşmamıştı. Bugün görüşme olacaktı. Genelde insanlarla konuşmaz evinde kedileriyle vakit geçirirdi. Dışarıdan soğuk, çalışkan, ciddi ve resmi bir görünüme sahipti. Gerçek kişiliğini kimseye göstermezdi. Kapısını açtı. İki gün sonra tekrar girmişti. Peşindeki asistanı bir isteği olup olmadığını sorarak bardaktaki sert kahveyi patronunun masasına koydu. Yakışıklı genç sessizliğini bozarak konuştu.
"Ne zaman gelecekler?"
Sert kahveden bir yudum alıp kendine gelirken asistanından sorusuna cevap vermesini bekledi.
"Bugün birde geleceklermiş efendim."
Kahverengi saçlı genç başını 'anladım' anlamında sallarken konuştu.
"Çıkabilirsin."
Asistan başını sallayarak odadan çıkmıştı. Bu sırada görüşmeden önce halletmesi gereken birkaç işini bitirmeye başladı. Çünkü daha iki saat vardı.
13.35
Asistan kapıyı çaldı. İçeriden gel sesiyle kapıyı aralayarak içeriye geçti.
"Geldiler efendim. Görüşmek için sizi toplantı odasında bekliyorlar."
Geldiklerini duyduğunda ayağa kalktı. Üzerini düzeltip odasından çıktı. Toplantı odasıyla aynı katta olduğu için çok bekletmeden odaya varmıştı. Kendi boylarında sevimli bir adam ile karşılaşmayı beklemiyordu.
'Sincaba benziyor? Gerçekten mi?' şaşkın bir şekilde kendi kendine konuşuyordu. Karşısındaki sincaba benzeyen genç elini uzattı.
"Merhabalar. Ben Han Jisung. Han Holdingin CEO'su."
"Merhaba. Ben de Lee Know. Lee Holding'in CEO'suyum. Memnun oldum."
"Ben de memnun oldum."
Ufak bir el sıkışmasından sonra yerlerine geçerek şirket hakkında ufak bir toplantı yaparak anlaşma imzalamışlardı. Minho karşındaki gence bakıyor ve göz göze geldiklerinde uzun süre bakışmadan hemen gözlerini çeviriyordu. Etkilenmiş miydi? Bu kadar kısa sürede mi yani?
Anlaşmayı imzalama ve kısa bir toplantı sonrasında ufak bir iş yemeğine çıkmış ve birbirlerini daha yakından tanıyarak 'arkadaş' olmaya başlamışlardı. Sonuçta birlikte bir şirket yöneteceklerdi. Birbirlerini tanımak onlar için önemli bir noktaydı. Geldikleri yere Minho'nun arabası ile gelmişlerdi. Bu yüzden onu eve bırakmayı teklif etmiş, Jisung ise bu teklifi kabul etmişti. Aradan geçen 10 dakikanın sonunda mütevazı görünen sade bir evin önünde durmuşlardı.
"Bugün için teşekkür ederim Bay Lee. Tekrardan tebrikler yeni ortaklığımız için."
Minho karşısındaki gencin resmi dili karşısında ufak bir gariplik yaşasada hemen toparlanıp konuşmuştu.
"N-ne demek rica ederim Bay Han. Ben de teşekkür ederim herşey için."
Ufak çaplı bir gülümseme sunduğunda el sıkışmışlardı. Jisung arabadan indiğinde Minho bir süre o eve girene kadar onu izlemiş ve bir süre orada durmuştu. Aklında neden dolanıp duruyordu? Sevimli yanakları sincaba benzeyen yüz ifadesi...
Delirmiş hissediyordu. Fazla takılmadan evine doğru sürdü. Dışarısı ona iyi gelmiyordu. Siyah arabasını ara kesmeden hızla evine sürdü. Arabayı park etmeye gerek duymadan bahçeye girdi. Anahtarı alıp arabayı kapattığında hızlı adımlarla evine girmişti. Hizmetçisi şuan evde değildi. Son günlerde bazı sebeplerden ötürü gelemiyordu. Kapının açılışı ile hemen kapıya gelen üç minik kedi ile kocaman gülümsedi genç adam. Dışarıdan ne kadar soğuk görünsede içinde sevgi dolu birisi vardı.
O gece Jisung yeni iş anlaşması ile heyecanla uyurken, Minho sincaba benzeyen genç çocuğun aklında dolanmasından dolayı uyuyamıyordu.
🦩
"Dosyalar hazır mı?"
"Evet efendim. Birazdan yeni fikirlerin yazılı olduğu dosyalar gelecek. Önümüzdeki ay moda kapağı için bazı yenilikler ayarlanıyor."
"Tamamdır. Bu arada Bay Lee'yi gördün mü?"
"Hayır efendim. İki gündür ortada görünmüyor."
"Anladım. Tamamdır çıkabilirsin."
Minho iki gündür şirkete gelmiyor ve sadece evinde duruyordu. Sebebi çok belliydi. Han aklında dönüp duruyor ve onu gördüğünde kalp atışına hâkim olamıyordu. Fakat yapması gereken tonlarca iş vardı. Hepsini Jisunga yüklemiş ve saklanmış gibi görünecekti. Bir bahane bularak şirkete gitmeli ve dikkat çekmemeliydi. Tekrar ve tekrar çalan telefon ile gözlerini o yöne çevirdi genç adam. Elindeki içkisini masaya bırakarak telefona uzandı. Derin bir nefes alıp vererek aramayı yanıtladı.
"Hey neredesin iyi misin? İki gündür şirkete gelmiyorsun. Bir şey olmasından korkuyorum. İşler çok fazla birikti, yardıma ihtiyacım var."
"Özür dilerim bazı sıkıntılar çıktı ve onları halletmem gerekti. Aramalarını yeni görüyorum. Bugün şirkete geleceğim. Hatta 30 dakikaya oradayım."
"Pekâlâ o zaman bekliyorum."
İkisi de telefonları kapattığında büyük bir oh çekmişlerdi. Jisung artık işleri tek başına yürütmeye çalışmayacağı için mutluyken, Minho onu gördüğünde kendine nasıl hâkim olacağını düşünmeye çalışıyordu.
🦩
"Neredesin?"
"İşim var Hyunjin. Meşgulüm şuan."
"Pekâlâ. Uygun olduğun bir zaman modellik sözleşmesi hakkında konuşalım."
"Pekâlâ konuşuruz."
Minho gözlerini ayırmadan izlediği evden saniyelik bir şekilde gözlerini ayırmış ve telefonu kapatmıştı. Sessizce içeriyi izliyordu. Arabadan kimse görmez diye düşünerek arabadan inmemiş ve yüzüne bir maske geçirmişti. Aralıksız sadece camdan görünen yeri izliyor, neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.
"Ne yapıyorsun içeride küçük sincap?"
Kendi kendine söylenerek konuşurken içeriden görünen başka bir beden ile olduğu yerde kalmıştı. Şuan yanında bir başkası vardı. Buna izin verecek miydi? Yoksa onu oradan alacak mıydı?
Sinirlenmeye başlamış ve derin derin nefesler almıştı. Ona birilerinin dokunuyor olması onu deli ediyordu. Artık bazı şeylerin eskisi gibi olmayacağını çoktan tahmin edebiliyordu.
🦩
Merhabaa ilk bölümle geldim umarım beğenirsiniz oylamayı ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın teşekkür ederim şimdiden 🥺
Sıradan bir iş gününde Minho ve Jisung'a olan bakışları 🤫🤭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntı [MinSung]
FanfictionBir iş adamı. Gecelere kadar çalışır ve evinden hiç çıkmaz. Kendi içine kapanık ve soğuk bir kişi. Fakat kimse onun sırrını bilmiyor. O ortağı Han Jisung'a takıntılıydı...