1.BURUKLUK

11K 337 44
                                    

Bu gün yine sabahın ilk ışıklarında yeni güne gözümü açmıştım.

Biraz uyuşuklanarak ayağa kalkıp derince esnedim ve üzerimi giyinmek için dolabıma doğru yürüdüm.

İş kıyafetlerimi üzerime geçirip anahtarımı ve telefonumu elime alarak evden ayrıldım.

Oturduğum mahalledeki fırından gelen sıcacık simit ve poğaça kokusuyla duraklayıp elimi cebime attım.Yeticek kadar param vardı.

İçeri geçip birkaç poğaça ve simit alarak yoluma devam ettim.

Ustam henüz gelmemişti.Biraz dükkanın önünde oturup beklemeye başladım.

Ustamın arabasını görür görmez ayaklandım.

Kepenkleri açtık. Yorucu bir gün bizi bekliyordu.

Ben kimmiyim? Ben Göktürk.Kimsesiz Göktürk.

Mahmut ustanın seslenmesiyle girdiğim araba altından çıkıp ona doğru seslendim "Efendim ustam.",Mahmut usta "Göktürk gel oğlum çay koydum birşeyler atıştıralım."dedi."Tamam ustam."diyip lavaboya doğru ilerleyip ellerimi yıkadım.

Ustam çayları doldurmuştu bile."Ben doldursaydım ya ustam."dedim.

Mahmut usta "Ne gerek var oğlum ben doldurdum bile hadi başla."dedi.Yavaş yavaş yemeye başladık.

Ustam ayağa kalkıp "Oğlum buralar sende benim birkaç işim var."dedi ve ayaklandı.

Ellerime bardakları alıp yavaş yavaş masamızı toplamaya başlamıştım ki telefonum çaldı.

Hemen elime telefonumu aldım.Yabancı bir numaraydı.

Açtım "Alo buyurun."dedim.

"Merhaba ben Özel POLATLI Hastanesinden Başhekim Burcu Polat.Eski dokümanları incelerken siz doğduktan sonra yanlış bebek adına bir ölüm belgesi çıkarıldığını farkettik.Ailenizlede iletişime geçtik lütfen öğleden sonra gelip DNA testi için kan verirmisiniz?"dedi.

Duyduklarımla elim ayağım boşaldı.Kendimi ilk bulduğum sandalyeye attım ve sakinleşmeye çalıştım.

Ne duyuyordum ben.Beni isteyerek yetimhaneye terketmemişlermiydi?

Telefonun hala açık olduğunu hatırlayıp "Tamam gelicem."dedim.
Ama içimdeki burukluk,boğazımdaki düğüm hala geçmiyordu.

DNA testi olumlu olsa bile Nasıl 22 yıl boyunca tek başıma döktüğüm gözyaşlarını,acılarımı,mutluluklarımı,ilk başarılarımda yanımda olmadıklarını nasıl kabullenebilirdim?





Ustam gelmişti beni o halde bulunca ilk bir şaşırdı sonra korkuyla bana doğru koştu "Göktürk oğlum iyimisin?Ne oldu?"diye sordu.

İşte güçlü durma çabam buraya kadardı.Babam gibi gördüğüm ustama sıkıca sarılıp sessiz sessiz gözyaşı dökmeye başladım.

Biraz rahatlayınca ustamdan ayrılıp derin bir nefes aldım ve ustama "Ustam biliyorsun benim aile hikayemi ben terkedildim sanıyordum.Ama beni terketmemişler.Hastanede yanlış ölüm belgesini benim aileme vermişler.Bunca yıl herşeyi tek başıma göğüslemişken nasıl onlarla bir aile olabilirim?"dedim.

Derin bir nefes alıp masum çıkan sesimle "Hem ben aile olmak ne bilmiyorum ki."diyip iç çektim.

Ustam "Ahh be oğlum anlıyorum seni ama git bir görüş onlarıda dinle.Belki sanıldığı gibi değildir herşey."dedi ve babacan bir tavırla omzumu sıktı.

"O zaman ustam izninle öğleden sonra DNA testi için hastaneye gidiyim."dedim.

Ustam"Tamam oğlum dikkat et kendine Öğleden sonra izinlisin."dedi.




Öğleden Sonra

Yavaş adımlarla geldiğim hastanenin önünden içeriye doğru adım attım.

Danışmadaki görevliye"Merhaba DNA testi için gelmiştim ben."dedim.Görevli "İkinci kat soldan üçüncü kapı."dedi.

Ağır ağır merdivenleri çıkıp görevlinin tarif ettiği odanın önüne geldim ve kapıyı tıklattım."Gelin."buyruğuyla içeriye geçtim.

İçerde aşırı sinirli bir adam ve "Lütfen sakin ol hayatım."diye ağlayan bir kadın.Birde korkudan titreyen bir çocuk görmeyi beklemiyordum.

Beni farkeden doktor "Hoşgeldiniz Göktürk bey değil mi?"diye sordu.Hafifçe kafa salladım."O zaman hiç vakit kaybetmeden kanları alalım."dedi.

Yavaş adımlarla sedyeye oturup kolumu açtım.

Benim kan alma işlemim hallolduktan sonra.İsmini bilmediğim adamda kalkıp kan verdi.

Doktor "Test bir-iki saate çıkar."dedi.

Ayaklanıp tam dışarı çıkacaktım ki.Kapı hızla açıldı içeriye bir adam girdi aşırı sinirli gibi duruyordu.İçerideki adamla kadına bakarak "Nerede o?"dedi.Sonra dönüp bana baktı sanki gözleri yumuşamış gibiydi.

Birden beni kendine çekip sarılınca şaşırmıştım.Hemen onu kendimden uzaklaştırıp hışımla dışarı çıktım.

Aklım olan hiçbirseyi anlamıyordu sanki hersey rüya gibiydi.Kendimi bir banka atıp sakinleşmeyi bekledim.

Telefonuma gelen testin çıktığına dair mesajla yukarıya çıkıp odaya girdim.

Doktor beni görünce "Evettt Göktürk beyde geldiğine göre sonucu açıklıyorum."dedi ve elindeki zarfi açtı."Göktürk VURAL %99.9 Serdar HÜRKUŞUN oğludur."dedi.

İçerideki kadın "Oğlum"diye bana sarılıp ağlamaya başlamıştı.

Bir tepki vermedim.Yavaşca benden ayrılıp sanki kırgın olan gözlerle bana baktı.İçeridekilerde sanki sarılmak istiyorlar gibi gözümün içine bakıyorlardı.

İsminin Serdar olduğunu öğrendiğim biyolojik babam yavaş adımlarla yanıma gelip elini uzattı önce eline baktım sonra cebimdeki elimi çıkartıp uzatıcaktım ki elime baktıklarını farkettim.

Elimi yıkamıstım ama hala geçmeyen makine yağı izleri vardı.O an içli içli ağlamak istedim o bakışlarla.Elimi yavaşça üzerime silip boğazımdaki yumruyla elini sıkmak için tutmuştum ki birden çekilip kendimi Serdar beyin kollarında olmayı beklemiyordum.Bana sarılmıştı.

Kulağıma "O yaptığın bakışları annen görmesin.Çok üzülür."diyip fısıldadı.

Tiksinmemişmiydi yani elimi sıkmaktan? Bir babanın oğluna sarılışı böyle huzurlu mu hissettiriyordu?

Serdar beyden yavaşça ayrılıp buruk bir şekilde ona gülümsedim.

○ ○ ○ ○ ○

BUNDAN SONRAKİ BÖLÜM GÖKTÜRK NASIL BİR YOL İZLİYCEK SİZCE?

Bir aksilik çıkmazsa günlük bölüm atıcam.Lütfen beğenip yorum atınki yeni bölüm daha çabuk gelsin<3

BANA BİR MASAL ANLAT BABA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin